Kamu yararı, ‘iktidar’ ve kutuplaştırma
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

Kamu yararı, ‘iktidar’ ve kutuplaştırma

26.05.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün Türkiye’de içine düştüğümüz siyasal, ekonomik ve demokratik bunalımların temelinde “kamu yararı” ve iktidar olma hesapları arasındaki “ayrışma”yatmaktadır.

Çünkü iktidar, “iktidarda kalma politikalarını” kamu yararına rağmen yürütecek bir mekanizma üzerine oturtmuş bulunuyor. Bu çelişki kaçınılmaz olarak siyasal, iktisadi, askeri ve kültürel çıkarların yalnızca zarar görmesine değil, “iktidarın negatif gelişmelerden yarar sağlamasına” yol açan bir ironi yarattı. Sistemi ve iktidarda kalma güdüsünü, “siyasal İslam, ötekileştirme ve kutuplaştırma üzerine oturttuğunuz zaman” şu sonuçlar ortaya çıkıyor:

1) Demokrasi yerine ancak otoriter bir rejim amacınıza ulaşmanıza olanak sağlıyor.

2) Kuvvetler ayrılığı ve TBMM’nin halkın egemenliğinin tek temsilcisi olması yerine, tek kişilik veya oligarşik bir rejim, amaca ulaşmanın antidemokratik araçları haline geliyor.

3) Yığımlı olarak, “demokrasiden uzaklaşarak statükoyu koruma uygulamalarına başlayınca” baskının düzeyi sürekli yükseliyor: “Kamu zararına” olan uygulamalar, iktidarda kalabilmenin vazgeçilmez araçları haline dönüşüyor: Ulusal çıkarlara zarar vererek, gelir bölüşümünü bozarak, ekonomide haksız rekabet yaratarak, demokratik sivil toplum örgütlerini denetiminize sokarak ayakta kalmak, tek seçenek haline geliyor.

4) İktidarın “denetimsiz” kaynak kullanımı yolu ile yapay bir biçimde tuttuğu “yandaş tekelci iş çevreleri” için kaynaklarımız giderek tükeniyor ve daha tekelci ve daha baskıcı olmak noktasına geliyorsunuz.

5) Ekonominin sürüklendiği “iç ve dış aşırı çöküntü ve dengesizliklerle birlikte artan işsizlik” bozuk düzeni yürütmenizin yolunu kesiyor, bunalım tırmanıyor.

Bugün ülkede üçüncü köprü, İstanbul Havalimanı ve yüzlerce benzeri işletmelerde ve projelerde “kamusal yararın çok açık bir biçimde zarar gördüğü”, iktisat ve işletme fakültelerinde saha araştırması tezlere, ders kitaplarına girecek nitelikte: Kamu yararının ve ulusal ekonomik çıkarların nasıl zarara uğratılabileceğinin “bilimsel örnekleri oluyorlar!

‘Kutuplaştırma’ felaket getirir

      Bir ülkede iktidarda kalma hesabı ve “güdüsü” kutuplaştırma ve ötekileştirme üzerine oturtulduğunda o ülke ayakta kalamaz, parçalanır: Hele bu coğrafyada, Ortadoğu’da.

- Ötekileştirdiğiniz zaman insanlar “koronaya karşı çareyi okuyup üfleyerek” çözmeye çalışırlar ve virüse en büyük yardımı (!) yaparlar.

-  Yeteneği değil yandaşlığı esas alırsanız ne ekonominiz, ne askeriniz ne de eğitim kurumlarınız ülkeye yarar sağlar: İktidardaki gençler de, muhalefettekiler de “yurtdışına gitmek istiyoruz” demeye başlar.

- En büyük katkıyı da bu coğrafyada Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) doğrultusunda ülkeleri bölmek isteyen emperyalistlere vermiş olursunuz: “Ancak bizim güdümümüz altında iktidarda kalabilirsiniz” diyerek sizi kukla bir yönetim haline sokarlar. Aynen Körfez’den Libya’ya pek çok Arap devletinde görüldüğü gibi.

Tekrar başa dönüyorum: İktidar hesabı (ve güdüsü) siyasal İslam odaklı olduğunda ne kamu yararı, ne ülke bütünlüğü ne de demokrasinin (d)si kalır. Ayrıştırma, ötekileştirme, kutuplaştırma tek silahınız haline gelir.

Büyük insan Atatürk bu gerçeği daha o günlerde görüp yaşadığı için birleştirici, bütünleştirici, çağdaşlaştırıcı ve uygarlaştırıcı bir stratejiyi benimsemiş ve devrimleri ile uygulamaya sokmuştur.

Bugün Atatürk’ü sevmek demek, koronayı “üfürükçülük” değil bilimle çözmek demektir: İçerde kutuplaştırarak, ötekileştirerek, bölerek, engelleyerek, baskı kurarak, hapislere atarak değil “çağdaş uygarlık değerleri üzerinde birleştirerek, bütünleştirerek, toplumsal olarak örgütlenerek” sorunlara çözüm bulmak demektir.

Seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu’na (ve benzerlerine) yapılanlar mı: Kamu yararına, halkın çıkarına zarar veren bu ayrıştırıcı ve baskıcı eylemler en fazla da içimizdeki “virüslerin” ve emperyalistlerin amaçlarına hizmet eden uygulamalardır.

Ülkemiz iktidarı ve muhalefeti ile artık bu gerçeği görmek zorundadır. Uygar ve çağdaş “asgari müştereklerde” anlaşamazsak yarın, koronadan çok daha tehlikeli toplumsal virüslerin bu güzel ülkeyi işgal etmesini kesinlikle önleyemeyiz. Hâlâ gelmekte olan bu “yeni felaketi” neden görmek istemiyorsunuz: Yoksa hiç bilinmeyen bir virüs(!) “ortak aklı” tamamen ortadan mı kaldırdı...

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022