Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Koronavirüs günlerinde artan çevre hoyratlığı
Koronavirüs günleri insanlığın bu yüzyıldaki en büyük sınanışına tanık oldu.
Devletler ayrı sınandı, onların halkları başka türlü sınandı.
Ruh sağlığı zayıf liderlerce yönetilen ülkeler salgından en büyük zararı gördü. Çağın modası gereğince, “delimsirek” naifliğiyle ile hoş görülen bu tür liderlikler, COVID-19’un olağanüstü koşullarında içlerindeki otoriterliği de açığa çıkardılar.
O andaki siyasi liderliğinden bağımsız olarak, insanını eğitimli kılmış ve sağlık kurumlarını geliştirmiş olanlar ise hastalık kabusundan en az zarar görenlerdi. Göreceli uygar ülkeler olağanüstü önlemlerle sınıf çatışmalarını körüklemek yerine, insanını uyarmakla kalışlarıyla övündüler.
Gerçekten de, insanlığın gelişim çizelgesinde bayraktarlık yapabilecek bu halklar, demokrasiyi sindirmiş liderliklerinin yüzünü kara çıkarmadılar.
Bir de başka türlüleri vardı…
Siyasi iktidarlarının talan üzerine kurduğu ekonomilerle yönetilen halklar, ne yazık ki bu anlayışı benimsemişlerdi. Olağanüstü felaket günlerini bir fırsat olarak değerlendirip, her anlamda talan ve yağmaya ortak oldular.
Yağma edilen varlıklar arasında en korumasızı çevre idi. “Yapanın yanında kar kalacağının” bilinmesi bu çevre katillerini neredeyse katliam konusunda teşvik eder hale gelmişti.
Başından itibaren kokmaya başlayan balığın kah gövdesi, kah kuyruğu olarak, ahlaksızlıklarının hoş görülebileceği duygusuyla pervasızlıklarını sürdürdüler.
Bırakın birer halk düşmanı olmalarını, ülkenin doğal yapısını fethedilecek bir toprak parçası olarak gördüklerini bile saklamadılar. Nasıl ahlaksız savaşlarda, sözde fethedilen yerlerin halkını kurutmak için kadınlarına saldırılmaktaysa, bunlar da eylemleriye, bir anlamda hepimizi iğfal etmeye çalıştılar. Ve bundan büyük zevk duydular.
En kötüsü de, bu eylemi karşılığını vererek yaptıklarını söylemeleri oldu. İğfal edilen, ırzına geçilen, doğayı gözü gibi sakınan bizler olmalıydık. O zaman ortaya şöyle bir soru çıkıyordu: Bu işlem bedeli ödenmek kaydıyla yapılıyorsa, aradaki ….zevenk kimdi?
Dostlar, diyeceğim odur ki, “hayınlığın” en kötüsü ve aslında en karşı koyulabilir, vaz geçirilebilir olanı çevre katliamıdır. Yeter ki biz uyanık, biz örgütlü, biz itiraz etmeye hazır olalım. Hainlerin aynı zamanda çok korkak olduğunu da unutmadan…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
- Uzmanından kalp krizine karşı uyarı!
- Teleferik kazasında 5,5 saat mahsur kaldılar
- Kilosu 600 bin lira oldu
En Çok Okunan Haberler
- YSK 'Hatay' ve 'Ordu' için kararını verdi
- ‘İktidar Antalya’ya sopa gösterdi’
- Erdoğan yenilginin sebebini buldu!
- Erdoğan AKP’yi bırakacak mı?
- Uraz Kaygılaroğlu'nun verdiği pozlar büyük tepki çekti
- Belediye binasında gizli kamera ve böcek skandalı
- Bankaya götürdüğü cesetle kredi başvurusu yapmıştı
- Selvi'ye MHP'den zehir zemberek sözler
- Buzağı desteği ne zaman yatacak?
- Kira, doğalgaz, elektrik... 'Emekli kart' mı geliyor?