Her şey Yerel Yönetimler Yasasıyla başladı
Feyzi Açıkalın
Son Köşe Yazıları

Her şey Yerel Yönetimler Yasasıyla başladı

13.07.2025 07:49
Güncellenme:
Takip Et:

Her şey değil tabii ki; taşradaki/yereldeki ganimetin üretimi ve paylaşımını öngören bu yasaya sıra geldiğinde, ülkedeki kamuya ait varlıklar çoktan görücüye çıkmış, satılmıştı bile. Üstünden kazanç sağlanacak hiçbir alanı es geçmeyen siyasi rejim, 2012 yılında yürürlüğe giren 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile ülkenin tüm varlıklarını ele geçirme konusunda bir ileri adım dahaatıyordu. 

Bu tür düzenlemelerin ilki aslında 2004 yılında gerçekleştirilmişti. Avrupa Birliği normlarına ulaşmak için, 2011-12 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı da yapacak olan Ömer Dinçer önderliğinde Kamu Yönetimi Yasa Tasarısı hazırlandı. Bu yasa ile katılımcı, saydam, hesap verebilir bir kamu yönetiminin oluşturulabilmesi için merkezden yönetimin daraltılıp, onun yerine güçlendirilmiş yerel yönetimlerin getirilmesi düşünülüyordu. Bu tasarıya muhalif olanlar hiçbir birikimi, donanımı, altyapısı olmayan yerel yönetimlere yapılacak yetki devrinin yeni bir rant paylaşım odağı oluşturacağını öne sürdüler.

Avrupa Birliği’ne üye olabilme adına IMF ve Dünya Bankası tarafından dikte ettirildiği eleştirileri alan bu yasa, ülkemizin üniter yapısına aykırı olan federal devlet yönetimine bir hazırlık olarak da görülmekteydi. Katılım olmadan hazırlandığı belirtilen yasa, düzenleyici kanunlarla desteklenmediği için de eleştiriliyordu. Yeterli olmayan kaynaklarla donanmış görev ve yetkilerin, siyasi tarafgirliğin ve kayırmaların söz konusu olacağı bir yönetimin elinde toplanacağı kuşkusu vardı. Nitekim Avrupa Birliği’ne giriş isteğinin zaman içinde azalmasıyla bu kanun da düşmüş oldu.

Daha sonra, Bütünşehir Yasa Tasarısı olarak düşünülen ama sonradan Büyükşehir olarak yaşama geçen düzenlemeyle yönetsel açıdan büyük değişikliklere gidildi. 2014 yerel seçimleri sonrası işlerlik kazanacak yasayla büyükşehir olmak kolaylaşıyordu. Sınırları büyüyen yerleşimlerde kırsal ve kentin seçmenleri birlikte oy kullanacak, bu da siyasi dengeleri değiştirecek ya da siyasi iktidarın hâlihazırdaki durumunu güçlendirmeye yarayacaktı. 

Güçlenen büyükşehir belediyeleri kendisine bağlı beldelerin imar planlamaları ve alt yapı sorunlarına belli oranda kaynak aktarmada görevli kılınırken, bu durum bir anlamda siyasi bağımlılık ta yaratıyordu. Merkeze uzak yerleşimlerde etkin hizmetin verilememesi bir başka sorun oldu. Vergi gelirleri tahsilatında büyükşehrin payının büyük olması 2014 seçimleriyle iş başına gelen yerel yönetimlerin en önemli yakınma konusuydu. Siyasi rejim, özellikle kendinden olmayan yönetimlere kendi başlarının çaresine bakmasını öneriyor, deyim yerindeyse ‘taştan su çıkarmalarını’ istiyordu. Nitekim onlar da öyle yaptılar; taştan su değil ama sağılmaya teşne zenginlik odaklarının sütünü sağdılar. Daha doğrusu kanını emdiler!

Siyasi iktidar nasıl oyunu çözümsüzlük üstüne kuruyor, aynı kiracı-ev sahibi, toptancı meyve hali-üretici gibi toplumun her katmanındaki sorunların çözümünü taraflara bırakıyorsa, hizmet için gelir yani bir anlamda ganimet elde etme işini yerel yöneticilere bırakıyordu. Yerel yönetici kendisine model olarak siyasi rejimin ülke ölçeğinde uyguladığı yöntemi aldı. Küçük esnafa, ürününü kentte pazarlayan kırsal insanına, zanaatkâra, emek yoğun çalışana dokunmayarak onların rızasını alırken, yöresinde zenginlik oluşturan odakları gözüne kestirdi. Bunlar mesela turizm kentlerinde, otelciler ve inşaat sektörü olarak öne çıktılar.  

Turizm gelirleri yarattığı için kendini dokunulmaz kılan otelci kumsal, orman gibi doğal varlıkları işgal ya da emsal oranlarının dışına çıkarak inşaat ve eklemeler yapma konusunda sabıkalıydı. İnşaat ve emlak sektörü ise ruhsat ve imar durumu izni için zaten baştan yakayı kaptırmış, normal olduğu varsayılan, böyle dikte ettirilen bir kirli pazarlığın içine itilmişti. İnşaat sektörüne göre çok daha uzun süredir ‘şehre katkı sağlama!’ anlamında sömürülen otelci akıllı bir yöntem izlemiş, seçtiği temsilcisinin yerel yönetimlerle kurduğu ense tokat ilişkisiyle en az zararla kurtulmuştu. Yerel yönetimlerin asıl finansörü inşaatçılar oldu. Oluşturulan ganimet; merkeze, cebe ve halka hizmet olarak üçe bölündü. Halkın payına düşen üçte birlik bölüm, ‘sosyal’ ya da ‘üretken’ belediyecilik olarak adlandırıldı.

31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrası ise denklem değişmiş, büyük şehirler CHP’nin eline geçmişti. Bu hem siyasi iktidar ortaklarının ganimet odağının yok olmasına hem de CHP’nin örgütsel olarak o yörede güçlenmesine yol açacaktı. CHP’nin seçimi kazanması hem belediye çalışanları hem de halk arasında büyük ferahlama yaratırken, kurum içindeki sabıkalı çürük elmalar ya da bir önceki yönetime mutlak siyasi bağlılığını göstermiş olanlar düş kırıklığı içindeydi. Bir bölümü hemen teslim oldu! Diğer, saadet zinciri içinde konumlandırılanların(!) elenmesi belediye kanunu gereğince gerçekleştirilemedi. Yani yeni yönetimler, geçmişte her şeye tanık olan deneyimli eskilerle çalışmak zorunda kaldılar. Dokunulmayacaklarını zaman içinde sezenler, arkadan kuyuları kazmaya başlamıştı bile!

Muhalefetin, özellikle CHP’li belediyelerin seçim kazanma stratejisi içinde farklı görüşlerden aday kadrosu oluşturma isteği, ilerideonların hareket kabiliyetini köreltecekti. Ham süt emdiği önceden bilinen ya da sezilenlerin, sistem içinden çıkarılmadan denetlenmesi kararlaştırılmış olmalıydı. Zaman içinde gelirleri kesilenler, siyasi rejimin muhalefeti yok etme planı içinde çok çabuk yer aldılar. Rejim neredeyse hiç uğraşmadan, özellikle itirafçılık kurumu sayesinde net suçlama belgelerine kavuştu. Ne kadarı gerçek ne kadarı kurmaca olduğu bilinmeyen geçmişe dönük suçlamalarla, halkın özgür iradesiyle seçtiği yerel yönetimler çökertilmeye çalışıldı.

H. Bahadır Türk ‘AKP 101’ isimli kitabında “AKP’nin hiçbir adımı tek nedenle atmadığını, politik eylem ve kararlarının her zaman birden fazla nedene dayandığını” ustalıkla anlatır. Yazara göre AKP her daim çoklu fayda arayışındadır. Bu saptamalardan yola çıkıldığında, ‘Çözüm Süreci’ diye adlandırılan siyasi tercihin ve CHP’li belediyelere karşı girişilen amansız kuşatmanın birbiriyle ilişkili iki AKP uygulaması olduğu anlaşılır. Bir taşla vurulmak istenen üçüncü kuş ise, ülke yönetiminin CHP’nin eline geçtiği koşulda, yerel yönetimlerdeki yaşananların aynısının, büyük ölçekte onların da başına gelebileceği tehdididir. Çünkü 23 yıldır özenle çürütülen sistem, yeni gelenlerin hemen temizleyemeyeceği denli kokuşmuştur ve bulaşıcıdır… Artık, korkutmakta ne denli başarılı olabileceklerse… 

 

 

İlgili Konular: #CHP #İktidar

Yazarın Son Yazıları

Türk bisikleti nereye?

Yazının konusu yarışmacı, elit bisiklet sporu ve sporcusudur.

Devamını Oku
08.10.2025
Emine Abla Turizmi

Bir Doğu Karadeniz gezisi öncesi Google’da konuk değerlendirmeleri arandığında, göze ilk çarpan, hizmet sektöründeki sözgelimi “Emine Abla ve Ali Abi” betimlemeleri oluyor.

Devamını Oku
02.09.2025
Her şey Yerel Yönetimler Yasasıyla başladı

Her şey değil tabii ki; taşradaki/yereldeki ganimetin üretimi ve paylaşımını öngören bu yasaya sıra geldiğinde, ülkedeki kamuya ait varlıklar çoktan görücüye çıkmış, satılmıştı bile.

Devamını Oku
13.07.2025
En iyimiz en çalışkanımızdı…

Bu sözleri CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kaybettiği yakın çalışma arkadaşı, Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’ in ardından söylemişti.

Devamını Oku
11.06.2025
Siyasi tutuklamaların taşradaki etkisi

Yazının başlığında ‘siyasi gözaltı’ ya da ‘tutuklama’ sözleri yer alınca, bu anlatımın öznesinin CHP olduğunu anlıyoruz.

Devamını Oku
01.06.2025
Özgür Özel nasıl koşuyor

Özgür Özel nasıl koşuyor

Devamını Oku
27.05.2025
Kötülüğün resmini çizdiler

Kötülüğün resmini çizdiler

Devamını Oku
25.05.2025
En Batı’daki Doğu Fas

En Batı’daki Doğu Fas

Devamını Oku
27.04.2025
AKP umudu çoğalttı!

AKP umudu çoğalttı!

Devamını Oku
24.03.2025
Yarınını Yaren leylek gibi bekleyen halk

Yarınını Yaren leylek gibi bekleyen halk

Devamını Oku
16.03.2025
14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgisizlik

14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgisizlik

Devamını Oku
16.02.2025
Hristiyanlıkla ilgili bişey…

Hristiyanlıkla ilgili bişey…

Devamını Oku
07.01.2025
2024 yılı bir büyük şakaydı…

2024 yılı bir büyük şakaydı…

Devamını Oku
04.01.2025
Birden fazla Vietnam

Birden fazla Vietnam

Devamını Oku
19.12.2024
AKP’nin demokrasi şöleni kongreleri

AKP’nin demokrasi şöleni kongreleri

Devamını Oku
12.10.2024
Tasarruf tedbirini bahane eden yerel basın

Tasarruf tedbirini bahane eden yerel basın

Devamını Oku
22.08.2024
Olimpiyat açılış ve kapanıştan ibaret değildir

Olimpiyat açılış ve kapanıştan ibaret değildir

Devamını Oku
09.08.2024
Avrupa Futbol Şampiyonası kapatılsın… Olimpiyat kalsın…

Avrupa Futbol Şampiyonası kapatılsın… Olimpiyat kalsın…

Devamını Oku
20.07.2024
3 Haziran Dünya Bisiklet Günü’nde Nâzım Hikmet

3 Haziran Dünya Bisiklet Günü’nde Nazım Hikmet

Devamını Oku
03.06.2024
Cumhuriyet’le tanışıklığımın kırkıncı yılında

Cumhuriyet’le tanışıklığımın kırkıncı yılında

Devamını Oku
09.05.2024
Ah şu çöl tozları

Ah şu çöl tozları

Devamını Oku
27.04.2024
Son Güneş Tutulması örneğinde bilimin popülerleştirilmesi

Son Güneş Tutulması örneğinde bilimin popülerleştirilmesi

Devamını Oku
13.04.2024
Umarım 2054 yerel seçimlerinde

Umarım 2054 yerel seçimlerinde

Devamını Oku
30.03.2024
Ergun Hiçyılmaz’ın ardından

Ergun Hiçyılmaz’ın ardından

Devamını Oku
14.02.2024
Deve pazarlığı

Deve pazarlığı

Devamını Oku
27.01.2024
Ülke tarihinin gördüğü en ‘siyasi’ yerel seçim

Ülke tarihinin gördüğü en ‘siyasi’ yerel seçim

Devamını Oku
10.01.2024
Seçmece başlıklarla 2023 yılı özeti

Seçmece başlıklarla 2023 yılı özeti

Devamını Oku
31.12.2023
Cumhuriyetin başkenti Ankara ve Anıtkabir

Cumhuriyetin başkenti Ankara ve Anıtkabir

Devamını Oku
29.10.2023
100. değil asıl 101. yılın nasıl kutlanacağı önemli

100. değil asıl 101. yılın nasıl kutlanacağı önemli

Devamını Oku
27.10.2023
Hızır'ın malları

Hızır'ın mallar

Devamını Oku
22.10.2023
Sıradanlaştırılıp değersizleştirilen 100. yıl kutlamaları

Sıradanlaştırılıp değersizleştirilen 100. yıl kutlamaları

Devamını Oku
18.10.2023
Derna’nın trajedisi

Derna’nın trajedisi

Devamını Oku
15.09.2023
Yerel seçimler neden hayat memat meselesi oldu

Yerel seçimler neden hayat memat meselesi oldu

Devamını Oku
10.09.2023
Doğanay Güzelgün’ün katili kim?

Doğanay Güzelgün’ün katili kim?

Devamını Oku
19.07.2023
Deniz’in babası

Deniz’in babası

Devamını Oku
17.07.2023
Siyasal İslam yazın yol alır

Siyasal İslam yazın yol alır

Devamını Oku
28.06.2023
Merve Dizdar umudu çoğalttı

Merve Dizdar umudu çoğalttı

Devamını Oku
29.05.2023
Bak, bi tanesi

Bak, bi tanesi

Devamını Oku
12.05.2023
23 Nisan Bebek Bayramı

23 Nisan Bebek Bayramı

Devamını Oku
23.04.2023
Depremin siyasi artçısı

Depremin siyasi artçısı

Devamını Oku
04.03.2023