Gülengül Altınsay

Başkan Baba’dan Ne İstenir?

16 Nisan 2015 Perşembe

Rıza Sarraf’ın Ümraniye’de ağırlanması, Beşiktaş Kongre üyesi olacağı iddiaları gündeme bomba gibi düştü.
Ve hemen aklıma 31 Ocak 2010’da benim de yönetim kurulu aday listesinde olduğum Beşiktaş’ın seçimli genel kurulu geldi. Başkan adayımız Murat Aksu’ydu. O seçimi Yıldırım Demirören’e karşı kaybetmiştik. Seçim sırasında pek çok kişinin kulağıma “oyum sana Aksu’ya değil” dediğini de gün gibi anımsıyorum. Çünkü Murat Aksu, Abdülkadir Aksu’nun oğluydu ve çok sayıda kongre üyesi güya Beşiktaş’ı AKP’ye teslim etmek (!) istemiyordu.

Bülent Arınç gelince
Tüm bunların üstüne oyunu kullanmak için Bülent Arınç da k ongre binasına gelince “Arınç gelmeyecekti onun yüzünden kararsız oyları da kaybettiniz” yorumları yapılmıştı.
Ne var ki “Beşiktaş’ı AKP’ye teslim etmeyeceğiz” deyip tercihlerini Demirören’den yana kullananlar Demirören’in daha sonra nasıl federasyon başkanlığına getirildiğini ve nasıl görev yaptığını da izlemişlerdir sanırım.
Çünkü işler de kafalar da öylesine karmakarışık ki artık yolumuzu bulamıyoruz. İşin kötüsü bu noktaya bilinçsizce çekildiğimiz de söylenemez. Baksanıza şike olaylarına adı karışmış kişilere kulüpleri teslim etmekte bir sakınca görmüyoruz ama Rıza Sarraf’ın Ümraniye’yi ziyaretine kuşkuyla bakıyoruz.
Oysaki yol göstericimiz hep spor ahlakı olmalı. Ve bu anlamda en hassas olmamız gereken konu da kulüpleri yönetenlerin yönetim anlayışları olmalı. Sürekli transfer yapıp hiç emek harcamadan kazanılan paraları etrafa saçmayı, işler iyi gitmediğinde teknik direktör değiştirmeyi, tribüne oynamayı, düşmanlıktan beslenmeyi, gerginlik yaratmayı yöneticilik sanan kişilere dikkat etmeliyiz biz.
Kulüplerin spor ahlakına göre, emeğe, hak ve özgürlüklere saygı temelinde demokratik ve şeffaf yönetilmesinin mücadelesini vermeliyiz.

İtibar iadesi mi?
Biliyorsunuz takım kaptanları Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın huzuruna çıkarıldılar. Basına yansıdığı şekliyle toplantının amacı Emre Belözoğlu’nun itibarının geri verilmesine dönüşmüş gibi. “Saha dışında iyi birisiymiş” falan filan. Oysaki futbolcuların saha dışındaki özel hayatı kimseyi ilgilendirmemeli. Asıl hazır oraya gidebilmişken en azından dünya görmüş kaptanlardan futbolcuların sorunlarına değinmelerini beklerdim ben. Nasıl milyonlar kazanan kölelere dönüştürüldüklerine, özellikle alt kümelerde nasıl emek katliamı yapıldığına, hak arayanların nasıl hayatlarının karartıldığına değinmelerini beklerdim. Çünkü devletin başından kişisel itibar iadesi ya da kişisel bir sorunun çözülmesi beklenmez. Devletin başından spor ahlakını, iş güvencesini, seyir ve hakça oyun oynama hakkı dahil tüm temel hak ve özgürlükleri koruması ve kollaması beklenir benim bildiğim. Hele şu yaşadığımız günlerde…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları