Mesleğe ilk başladığım yıllarda, hani şu unutulmaz Metin-Ali-Feyyaz’lı dönemde Beşiktaş hiç yıldız futbolcu transferi yapmamıştı. Zaten Beşiktaş’ın kültüründe öyle yıldız futbolculara çuvalla para dökmek diye de bir şeyi yoktu.

ÖZKAYNAK DEVRİMİ

Aslında süreç 1 960’ların başında Şenol ve Birol’un yüksek paralarla Fenerbahçe tarafından Beşiktaş’tan koparılmasıyla başlamıştı. O zamanki başkan Hakkı Yeten “Kendi çocuklarımızla devam edeceğiz” demiş, genç takımlardan gelen Sanlı ve Yusuf gibi isimlerle 2 yıl üst üste şampiyon olunmuştu. Sonra 1970’lerde onca transferle başarı gelmeyince Mehmet Üstünkaya başkanlığında, Serpil Hamdi Tüzün’ün önderliğinde “Özkaynak düzeni” devreye sokulmuş ve Beşiktaş takım kültürü böyle oluşmuştu. O kültürden gelen Sergen Yalçın’ın hocalığında yıllar sonra 2 kupaya birden ulaşacaktı Beşiktaş.

YILDIZ DOĞULMAZ

Geçmişi unutmamak gerek. Özellikle her şeyin sonuca bağlı olduğu ve taraftarın “yıldız futbolcu” hayaliyle avutulduğu günümüzde. Şu bir gerçek; futbolcu yıldız doğmaz, uygun şartları bulursa yıldız olur. Her yıldızın altyapıdan yeni çıktığı “isimsiz” bir dönemi vardır. İsabetle belirlenen, iyi eğitilen ve ısrarla oynatılan genç yeteneklerle çok iyi bir takım oluşturulabilir ve o takım uzun yıllar başarılı olur. Tıpkı Metin-Ali-Feyyaz ve Rıza’lı Beşiktaş gibi. Yanlış hatırlamıyorsam Ali Gültiken bana “Bizde herkes yıldız, çünkü biz takım olarak yıldızız” demişti o zamanlar yaptığım bir söyleşide. Yıllar sonra Beşiktaş, son Fenerbahçe derbisine, daha 2 yıl önce 19 yaşaltı takımında oynayan 4 gençle çıkınca ve üstelik bu gençler maçın en iyileri olunca gözlerim yaşararak hatırladım bunları.

GERİ DÖNMEK YOK

Bugün pahalı transferlere kiralamalara saçılan paralarla gelinen çıkmazda kulüplerin “maliyeti düşük ama geleceği parlak” takımlar yaratmaları şart oldu artık. Nitekim Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi de “Bundan böyle uçuk kaçık bütçeler yok. Yıldız almayacağız, biz yıldız yaratacağız. Düşük maliyetli, yetenekli gençleri parlatacağız” dedi dün yaptığı basın toplantısında. Tabii seçimi kazanırlarsa. Günümüzün anında başarı hayali körüklenen rant dünyasında bu eskiye göre daha zor. Çünkü daha fazla kararlılık, bilgi ve profesyonel yapılanma gerektiriyor. Beşiktaş’ta seçimi Ahmet Nur Çebi ya da Fuat Çimen kazansa bile izlenecek genel yol bu olmalı. Başkan adaylarının güçlü bir kadro oluşturmaları gerek. Profesyonel yapılanmayı geri dönülmez bir şekilde kuracak anlayışa ve karalılığa sahip olmaları gerek. Çünkü artık ne Beşiktaş’ın ne de ülke futbolunun eski “israf yılları”na bir daha dönmeye tahammülü kaldı.