Hangisi önemli?
Gülengül Altınsay
Son Köşe Yazıları

Hangisi önemli?

01.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“ Borçsuz, sağlam bir sermaye yapısına sahip bir kulüp yaratmak”, “Uzun vadeli başarı için sermaye artışının stratejik rolü”, “Konsorsiyum kredisini kapatarak nakit akışını rahatlatmak.”

Bu sözler Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’nın 28 Nisan’da yayımladığı basın bildirisinden. Gelecek kuşaklara daha güçlü, itibarlı ve daha başarılı bir Beşiktaş bırakmak için yapılan çalışmaları büyük heyecanla açıkladı bize başkan. Gerçekten banka borçlarından kurtulmak bile başlı başına büyük bir olay. Fakat ülkemizin futbol taraftar kitlesi öyle bir kabuk değiştirmiş ki gözleri şöhret transferlerinden başkasını görmüyor. Tabii ki bilinçli taraftarlardan bahsetmiyorum burada.

Basın toplantısında kendisine hemen Beşiktaş’ın bu maddi rahatlamasının ne kadarının transferlere yansıyacağı soruldu mesela. Ve ardından yaratılacak bu gelirlerin azıcığının bile transfere ayrılmayacağı, borçların kapatılacağı haberi taraftarlar arasına yayılıverdi. “Rakipler şunu alıyor bunu alıyorken biz genç oyuncularla nasıl mücadele edeceğiz?” şikâyetleri bile başladı. Şu gençleştirme meselesi hep “şampiyonluktan vazgeçme” diye algılanıyor ya da böyle pompalanıyor zaten. Hiç takımlarımızın yüksek yaş ortalaması nedeniyle sadece bir devre oyunda kalabilmeleri ve bunun takımların içeride dışarıda başarısızlığında en önemli faktör olduğu nedense görmezden geliniyor. Oysa ki futbolun 1. kuralı 90 dakika sahada koşabilmek. Bir diğer yanlış algı da gençleştirme denilince sanki takımda herkesin çok genç ve tecrübesiz olacağı düşüncesi. Yaş ortalamasını 25-26’lara çekmekten bahsediliyor oysa ki. Örneğin “Feda” döneminde parasızlık fırsata dönüştürülmüş, yapılan gençleştirme ve akıllı transferlerle 2 yıl üst üste şampiyonluk gelmişti.

Yalnız gençleştirme derken o gençlerin bir üst seviyeye çıkarılması takıma adaptasyonu da çok mühim bir konu. Çok sayıda genç yetenek çıkıyor ülkemizde. Ama onlardan ancak bir ikisi istenilen düzeye erişebiliyor. En kritik nokta bu bizde. İşte Trabzonspor’un bizi inanılmaz gururlandıran pırıl pırıl gençleri. Bir yandan mutlu oldum ama bir yandan da kaygılandım açıkçası. Bu gençler nasıl değerlendirilecekler diye. İşte burada da ülkemizin futbola bakışı, futbol kültürümüzün seviyesi aklıma geliyor ki bu da kaygımı artırıyor. Baksanıza Beşiktaş’ın girdiği yolun sonunda prangalarından kurtulacak olması müjdesi bile yeterince yankı uyandırdı mı sizce?