Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

13.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aşağıdaki paragraftaki “teze” itiraz etmek zorundayım.

***

“Bugün yürürlüğe giren rejimin (...) baskın ve baskıcı karakteri iktidarın kişileştirilmesinden güç ve ilham alıyor. Erdoğanizm, Cumhuriyet tarihinde, Kemalizmden sonra, bir kişiyle tamamen bütünleşmiş ikinci otoriter rejimdir. Otoriterliği dışında, Kemalizmle başka benzerliği, kendi makbul vatandaşını yaratma, bunu yayma ve güçlendirme politikası olarak hırslı bir sosyal mühendislik projesi içermesidir.”

***

Neresinden başlayacağımı bilemiyorum. En iyisi “Erdoğanizm”den başlamak. Yazarımız tarifini vermiş: “Popülizmin ve İslamcı-milliyetçi karması bir ideolojinin desteğinde seçimle meşruiyeti tazelenen bir otokrasi bu, Türkiye’nin yeni rejimine baskın rengini, bütünü anlamlandıran niteliğini veren bu. Bunun adı Erdoğanizmdir.”

***

Türkiye’nin yeni rejimi İslamcı bir ideolojiye dayanıyor. Bu ideolojinin siyasal anlamda Erdoğan adıyla “izmleştirilmesi” ise olanaksız. Çünkü siyasal eylemlerde bir süreklilik, iç tutarlık yok. Tam tersinin yöntem olarak benimsendiği ortada. İzm olabilmeniz için öteki yaklaşımlardan ideolojik, sistemli, bütünsel bir farklılık göstermeniz gerekir.

***

Aydınlanma ideolojisinden beslenmiş, ana çizgisi “bağımsız laik cumhuriyet” olarak bağımsızlık savaşı verenlere örnek olmuş, alt başlıklar bakımından iç tutarlılığa sahip rejimin, Kemalizmin “siyasi ideoloji” olarak “izmleştirilebileceği” savunulabilir. Yine de Kemalizmin evrensel anlamıyla bir izm, farklı bir ideolojik yapı olduğu iddiası tartışmalıdır.

***

Asıl tuhaf olan ise, “Erdoğanizm” ile Mustafa Kemal arasında müthiş bir benzerlik keşfedilmiş olmasıdır! “Kişiyle bütünleşmiş otoriterlik bu iki kişiyi ve rejimlerini bir ve aynı” yapıyormuş. Önce en zorunlu düzeltmeyi yapalım. Mustafa Kemal dönemi bir kurtuluş savaşı ile, “demokratik devrim” özellikleri taşıyan dönüşümlerle anlatılabilir, anlaşılabilir.

***

Dönemin eleştirisi tarihsel koşulları dikkate alarak, “gereklilik”, “yeterlilik”, “hatalar yanlışlar”, “süreklilik” vb. kıstaslarla yapılabilir, yapılmıştır. İkirciksiz söylenmelidir ki 1919 sonrasında bir “devrim” söz konusudur. Yazarımızın devrim kavramıyla, devrimlerle ilgili fikri bu yazıda kendine bir yer bulamamış. Ama bulsaydı zaten yazı gereksizleşmez miydi?

***

Erdoğan dönemi, Kurtuluş ve Kuruluş döneminin devrimci atmosferine, Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan son Osmanlı hanedanının yaklaşımına. Meclis’te ikinci gruba denk düşer. Bir benzerlik aranacaksa burada aranmalıdır. Peki, yazarımız neden her iki lideri “otoriterlik” parantezine almak istiyor. Burada otoriterliğin bir güzellemeye gereksinim duyduğu, yazarımızın da bunu Mustafa Kemal üzerinden rejime armağan etmek istediği anlaşılıyor,

***

Yineleyelim, Mustafa Kemal’in “otoriterliği” gerçek bir devrimin bir kurtuluş savaşının, devrimci dönüşümlerin genellikle zorunlu, kimi zaman yanlışlarla zedelenmiş “otoriterliğidir.” Tarihçilerin ele aldıkları konuları gerçekleştiği dönem içinde o dönemin koşulları içinde ele almak, değerlendirmek gibi bir sorumlulukları vardır. Tarihin siyasal ideolojik açıdan istismar edilmesine karşı çıkmak, olguların kurgulara kurban edilmesine itiraz etmek de bu sorumluluğun gereğidir.

***

“Ama ben yalnızca iki açıdan, otoriterliğin kişiye bağlılığı ve otoriterin kendi makbul vatandaşını yaratma çabası açısından benzerlik kurmuştum” diye bir itiraz gelecek gibi bir his var içimde. Hemen söyleyeyim, bu iki “benzemezden” çıksa çıksa Mustafa Kemal üzerinden günümüz otoriterliğine övgü çıkar.
Yazarın amacı budur demek istemem aslında, ama yazının amacı kesinlikle bu... 

Yazarın Son Yazıları

Sondan Bir Önceki

Sondan Bir Önceki

Devamını Oku
07.09.2018
İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

Devamını Oku
05.09.2018
Gazetelere Döviz Darbesi

Gazetelere Döviz Darbesi

Devamını Oku
03.09.2018
Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Devamını Oku
02.09.2018
Hava Tükenmeden

Hava Tükenmeden

Devamını Oku
31.08.2018
Burjuvazi Mon Amour!

Burjuvazi Mon Amour!

Devamını Oku
29.08.2018
Haftanın Dökümü

Haftanın Dökümü

Devamını Oku
27.08.2018
Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Devamını Oku
26.08.2018
Unutma Yarın Cumartesi

Unutma Yarın Cumartesi

Devamını Oku
24.08.2018
Geleceği Kurtarmak (22.08.2018)

Geleceği Kurtarmak

Devamını Oku
22.08.2018
Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Devamını Oku
20.08.2018
Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Devamını Oku
19.08.2018
Gazetecilik ölüyor mu?

Gazetecilik ölüyor mu?

Devamını Oku
17.08.2018
Kim Kriz İster?

Kim Kriz İster?

Devamını Oku
15.08.2018
Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Devamını Oku
13.08.2018
Krizin İki Cephesi

Krizin İki Cephesi

Devamını Oku
12.08.2018
Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Devamını Oku
10.08.2018
Kriz İçinde Kriz

Kriz İçinde Kriz

Devamını Oku
08.08.2018
Gazetecinin İşi

Gazetecinin İşi

Devamını Oku
06.08.2018
Katı Olan Her Şey...

Katı Olan Her Şey...

Devamını Oku
05.08.2018
Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Devamını Oku
03.08.2018
Quo Vadis Kardeşler?

Quo Vadis Kardeşler?

Devamını Oku
01.08.2018
Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Devamını Oku
30.07.2018
Ben Gelmem!

Ben Gelmem!

Devamını Oku
29.07.2018
‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

Devamını Oku
27.07.2018
Platon’un Devlet’ini Okurken

Platon’un Devlet’ini Okurken

Devamını Oku
25.07.2018
Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Devamını Oku
23.07.2018
Uçardık Gökyüzüne Doğru

Uçardık Gökyüzüne Doğru

Devamını Oku
22.07.2018
Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Devamını Oku
20.07.2018
Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Devamını Oku
18.07.2018
OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

Devamını Oku
16.07.2018
Muhafazakârlık

Muhafazakârlık

Devamını Oku
15.07.2018
Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Devamını Oku
13.07.2018
Ne Oldu, Ne Olacak?

Ne Oldu, Ne Olacak?

Devamını Oku
11.07.2018
Medyanın Zor Günleri

Medyanın Zor Günleri

Devamını Oku
09.07.2018
Kana Rengini Veren Nedir?

Kana Rengini Veren Nedir?

Devamını Oku
08.07.2018
Bir Başka Açıdan

Bir Başka Açıdan

Devamını Oku
06.07.2018
Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Devamını Oku
04.07.2018
‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

Devamını Oku
02.07.2018
‘Dur Bakalım Ne Olacak?’ (01.07.2018)

‘Dur Bakalım Ne Olacak?’

Devamını Oku
01.07.2018