Mütareke Zamanı

04 Aralık 2013 Çarşamba

Ringdeki boksörler yorgun bir şekilde köşelerine çekildiler. Birinci raund bitti. AKP sözcüsünün açıklamaları da Cemaat sözcüsünün zamane icadı Twitter’dan yaptığı duyuru da ilk raundu Cemaat’in kazandığını, AKP’nin havlu atmadıysa da özellikle çenesini korumazsa nakavt olabileceğini anladığını gösteriyor.
Şaka yapıyoruz, elbette bir boks maçı değildi izlediğimiz; memleketin kaderiyle oynayan güçler arasında kaçınılmaz bir çekişmeydi. Şimdilik ertelenmiştir. Taraflar zayiatı gözden geçiriyor, sonrasına bakıyorlar.
Her neyse, “sulh” oldu ama bu “mübarezeden” memleketin de yararlanmadığını söylemek nankörlük olur; neler öğrendik neler. Kimi yazar çizer takımının zaten bildiği ama inadına gizlediği, “gün gelir bizi dehlerlerse o zaman kullanırız” diye depoda tuttuğu, bizimse hep söylediğimiz gerçekleri Cemaat cephesi de, AKP yandaşı kalem erbabı da ağızdan kaçırıverdiler. Artık o gerçekler kamu malıdır. Bundan böyle yok hükmünde, hiç söylenmemiş sayılamaz, olanlar olmamış kabul edilemezler. Yine de şöyle bir yineleyelim de hafızalarda yer etsin, kimse “keenlemyükûndur” diyemesin.

***

Efendim, AKP, iktidarının ilk yıllarında askerlerle düşman kardeşleri oynar, takıyye yaparken, Cemaat’i bitirme planına da imzayı çakmış, onların peşine gizliden düşmüş, bizim anladığımız “gelecekte nasıl olsa lüzum hâsıl olur” diyerek edindiği bilgileri cebe atmış, bir vakit, -ki epeyce bir vakit; 2013 yılına kadar- bu işi gayet “hafi” bir şekilde idare etmiş. Ama düşman kardeşliğin kanununda yazar, biraz da vereceksin; biraz değil, çokça vermişler. Hükümete yakın mecmualardan birinin yetkili temsilcisinin açıkladığı üzere, tam da o tarihten yani 2004’ten sonra, “valiyse vali, üniversite ise üniversite, milletvekili ise milletvekili verilmedi mi, daha ne istiyorsunuz” diye yazıyordu. Üstelik “ticaret hacimlerinin genişlediğini” de altını çizerek belirtiyordu ki kavgaya vesile dershaneler bu babda önem sırasında zannımca başa yazılsa gerektir ve yine zannımca bu hamleyle sıkı bir kroşe yiyen Cemaat bir adım geri çekildi. Sonra “bavulda daha neler var neler” denilince bu kez geri çekilme sırası AKP’ye geldi; onlar da “Bu kavga iyi değil, seçim zamanıdır, zamanın ruhuna aykırıdır, fitneye müsait bu çekişmeyi erteleyelim” demekle, barış çubuğunu Pensilvanya’ya uzattılar. Hükümet Sözcüsü Arınç “işte dershanelere bir şey olmayacak” derken, aynı saatlerde Cemaat sözcüsü Osman efendi de “öyleyse pekâlâ” açıklaması yaptı; ateşkes ilan edildi.

***

“Hülasa” edelim, özet verelim, kıssa çıkaralım; 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlar hem AKP, hem asker cenahınca uygulandı; Hem askere, hem Cemaat’e, hem de cümle âleme takıyye yapan AKP bir taşla iki kuş vurmanın sevinciyle, Cemaat’in polisteki, adliyedeki gücünü kullandı, askeri geriletti, gazeteci tayfasını hizaya çekti, hizaya gelmeyeni Silivri’ye gönderdi, iş bitince de, imamdır, hatiptir, Meclis’te tesettürdür, “Referansımız her daim dindir” deyip “laikliğe zinhar karşı olmadığı” takıyyesinden vazgeçti, “glasnost” politikasına geçti. Sonra da, diyetini isteyen Cemaat’i adliyeden, polisten temizleme harekâtına girişti. Lakin bavulu ve bavulcuyu hafife aldığından, “dökülsün, sırlar da ortaya dökülsün, ne olmak ihtimali var” diyen Cemaat’le karşı karşıya geliverdi.

***

Şimdi sulh olmuştur, mütareke tamamdır. Seçim sonrasına kadar ölüler, diriler artık ne garanti verildiyse işlerinin başına geçeceklerdir. Bu kavgadan kendine pay çıkaran, kökten yanlış ittifaklara bel bağlayan varsa unutsun gitsin, mütareke ona da bir fırsattır. Bu arada yüzlerce kişinin Silivri’ye, Hasdal’a doldurulmasında büyük hizmeti geçen bavulcunun başı biraz derde girmiş olabilir ama bir şey olmayacaktır; bavulun içinde daha çok mühimmat vardır; hiç kimse kuşku duymamalı sağlam ellerdedir, zamanı gelirse elbet kullanılır. Hem arada bir kurbanlar verilirse bu da cihat uğruna “feda” sayılmaz mı canım efendim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları