Halit Deringör
Halit Deringör hderingor@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bu Nasıl Bir Hukuksal Çelişkidir?

29 Ocak 2012 Pazar
\n

\n\n\n

Ülkemizde hukuk var mı? Parlamenter demokrasi ile yönetildiğimiz için tabii ki var. Var olmasına var da hukuka güven yok. Korkunç bir durum. Hukuk sitemini devlet kurar. İnsanlar ve kurumlar da bu sisteme uyarlar. Ne yazık ki bu iki temel öge bir ahenk içinde değil. Yasalar, gereği gibi kullanılmadığı gibi toplum da hukuka inanmıyor. Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ilkesi gibi demokrasinin olmazsa olmaz kavramları, önemini yitirmiş gibi. Bu konu iyice raydan çıktı. Hepimizin bildiği gibi demokrasinin yaşı, bir asırdan fazla. Bu kadar süre geçmesine rağmen biz hâlâ ülkemizde Demokrasi var mı, yok mu tartışmasını yapıyoruz. İktidar demokratikleşmeden söz ediyor, muhalefet, semt semt dolaşarak hukukun, hakkın olmadığını anlatmaya çalışıyor. Adi suçluların dışında, suçlarının ne olduğunu henüz bilemediğimiz bir sürü insan hapishanelerde tutuklu durumda. Bir karışıklıktır gidiyor. Halk da hak ve adaletin olmadığını her fırsatta yükses sesle dile getiriyor. Bizden başka, demokrasinin erdemlerini yok eden ve bunun tartışmasını yapan başka bir ülke var mı? Bilemiyorum. Hak ve hukukun çiğnendiği, bundan kuvvetlinin başka türlü, zayıfın başka türlü yararlandığını bilmeyen, görmeyen kalmadı. Yüzlerce örnek vardır. Ancak bu örnekleri dile getirmek hukukçuların işidir. Benim değil. Her zaman olduğu gibi çizmeden yukarı çıkmak istemiyorum.\n

\n

Türkiyeye atom bombası gibi düşen bir şike konusu var. Biliyorsunuz. Yıllardır sözü edilen şike ve teşvik primi konusunu yasa ile önlemek ve kontrol altına almak, son derece medeni ve demokratik toplumlara yaraşır bir düşünce. Bu durumu, kulüp başkanları da destekleyerek ve hatta yasa koyuculara fikirleri ile destek olarak 6222 sayılı yasa çıkartıldı. Yüzeysel bakınca doğru bir yöntem. Ancak detaylı incelendiğinde görüldü ki şike ve teşvik primi için önerilen cezalar neredeyse idam cezası kadar ağır olabilecek, kontrolsüz ceza’. Halkın vicdanı rahatsız oldu bu durumdan ve büyük tepki gösterildi. Sonuçta hepimizin bildiği gibi cumhurbaşkanı tarafından bu kanun Meclise iade edildi. Yeni yapılan düzenleme ile de yaptırımlar iyiden iyiye yumuşatıldı. Hal böyleyken yine de bir sürü insan şüpheli olarak savcılara ifade verdi. Mahalle dedikoducuları, telefon konuşmaları, kanıt olarak değerlendirildi ve çok kişi gözaltına alındı. Bazılarının tutuklu bazılarının ise tutuksuz yargılanmaları gerekliliği durumu doğdu. Şimdilerde ise Disiplin Kurulunun ceza saptaması yapacağı konuşuluyor. Fenerbahçe başkanı ve yöneticileri tutuklanarak cezaevine alındı! Şimdilik, tutukluluk halleri devam ediyor. Neden? Meğerse şike çetesi kurmuşlar. İyi hoş da beş yıl önce Hrant Dinki öldüren ve cinayet çetesi üyesi olarak hapiste yatan kişinin durumuna bakalım. Geçtiğimiz günlerde ağır cezada görülen davadan sonra mahkeme başkanı, katillerin çete üyesi olmadıklarını açıklıyor. Türkiye ayağa kalkıyor ve siyasi tartışmalar yapılıyor. İşin en ilginç yanı da mahkeme başkanı, kendisinin de iyi iş yapmadığını ifade ediyor. İşte size bir hukuk çelişkisi. Şikenin çetesi mi olur? Bilmiyoruz. İddiaya göre; Aziz Yıldırım çete başı, diğerleri de onun militanları. Şike yaptığı iddia edilenlerin bir çoğu dışarıda. Şike yapmadığı iddia edilen Fenerbahçenin başkanı ve yöneticileri hapiste. Gelin de çıkın işin içinden...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Olmaz.. Olmaz... 6 Kasım 2012

Günün Köşe Yazıları