CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “çatı adayı” olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu dün öğle saatlerinde TV’lerde izledim...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte basın toplantısında kendisini anlatıyordu...
AKP’nin kesinlenmiş ama henüz adı açıklanmamış olan olası cumhurbaşkanı adayı Erdoğan karşısında şansı var mıydı?
Falcı değilim ama RTE kanımca iki adım öndeydi...
Benim üzerinde durmak istediğim konu, son yıllarda kimi sosyal demokrat partilerin “merkez sağ-muhafazakâr” oyların peşine düşmesi, CHP’nin de “sosyal demokrat parti” kimliğine bir türlü kavuşamamasıydı.
Aslında Almanya, İngiltere, Hollanda ve kimi ülkelerde de aynı durum yaşanmıştı.
Hemen geriye dönüş yapıldı!
Çünkü insanlar, sosyal demokratlara kuşkuyla bakmaya başladılar...
Avrupa’da sosyal demokratlar oy yitirirken muhafazakârlara fazla bir şey olmuyordu!
Büyüyen partiler ise ırkçı ve komünist partilerdi...
Türkiye’de CHP her kesimden oy alabilmek için epey çabaladı ama başaramadı...
Son 30 yıla baktığımızda oylarını yüzde 30’a bile çıkaramadı.
Türkiye’de merkez sağ partiler eriyip gitti...
Milliyetçi MHP Devlet Bahçeli’nin sayesinde ayakta kalmayı başardı.
CHP kendini yenileyemedi, gücünü artırmak için örgütsel programatik yenilenmeye ve ideolojiye açıklık kazandırmadı. Bunun sonucu ortada...
Kendi adayını çıkaramadı Cumhurbaşkanlığı seçiminde...
Hiç sordunuz mu kendinize şu soruyu:
“CHP neden bu duruma düştü?”
Yanıtı şudur, saklamaya gerek yok:
“Sosyal demokrat partilerin ideolojileri vardır...
İşte bu yüzden CHP sosyal demokrat bir parti olamamıştır...”

***

Bunun sorumlusu Kılıçdaroğlu değil, örgütsel yapıdır! Farklı ideolojilerin birlikteliği CHP’nin yenilenmesine karşıdır.
Örgüt içi demokrasi köklü bir değişimle yenileştirilmelidir.
Solun evrensel ve tarihsel ideolojisinden esinlenen kaç milletvekili, belediye, il, ilçe başkanı vardır CHP’de? Evrensel ideoloji benimsenmeden toplumun her kesiminden oy alamazsınız!
Özgürlük, demokrasi, barış, eşitlik, dayanışma gibi değerleri yaşadığımız coğrafyada nasıl hayata geçireceksiniz? Güneydoğu ve Doğu’da, Diyarbakır’da, pek çok kentte yüzde 1 oranında oyla mı?
Yurttaş, toplumsal yaşamın temel öğesidir.
Kaç CHP milletvekili, belediye, il, ilçe başkanı, kurultay delegesi film izler, müzik dinler, kitap okur, tiyatroya gider, solun tarihsel ve evrensel ideolojisinin temel değerlerini bilir?
Ekmeleddin İhsanoğlu, muhafazakârdır ama yobaz değildir!
Ne CHP’nin ne de MHP’nin ayrı ayrı aday çıkaracak hali yoktur!
MHP’yi geçiyorum...
CHP, sosyal demokrasi için kafa yormalı, o ideolojiyi benimseyenleri kadrolarına almalı.
Dışlamamalı!
Onlara güvenmeli! Toplumla bütünleşen demokratik örgüt yapısıyla, güvenilir kadrolarla yürümeli!
O zaman ideolojik ve siyasal kimlik ortaya çıkar!
Dışarıdan aday bulunmaz! İslamcı siyaset sarmalıyla CHP bir yere varamaz!
Daha önce yazdım, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu...
Dün dinledim televizyonlarda!
Doğru muhafazakâr bir kimliği var!
En azından Süleyman Demirel’den, Turgut Özal’dan hiç farkı yok!

***

Türkiye “İslam Cumhuriyeti”ne doğru hızla ilerlerken, kimi yazarlar, gazeteler, Ekmeleddin Bey’in “İslamcı” olduğunu söylüyor, bazı CHP’liler de aynı görüşü paylaşıyor.
Doğru değil.
Ekmeleddin İhsanoğlu laikliği açık açık anlattı...
Laiklik odur! Halkın kendi kendini yönetmesi!
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!
Ve laiklik, Atatürkçülük ise kimsenin tekelinde değildir!
CHP’ye gelince...
Sosyal demokrat partilerin önceliği emektir, toplumsal eşitlik, dayanışma, demokrasi, özgürlük!
Unutmayın, demokrasiler laiklik temelinde yükselir!