Ölümlere alıştırılmış bir toplum yarattık yeni baştan...\n

AVM inşaatı çadırlarında, fabrikalarda cayır cayır yanarak can veren işçiler... Göçük altında kalan madenciler... Kanalizasyon çukuruna düşerek ölen çocuklar...\n

Zehirli mantarı bile bile yiyerek ölen sekiz kişilik aileler...\n

Geride kalanların çığlığını duyduk...\n

Kimilerinin “Allah verdi, Allah aldı” dediğini...\n

1999 Marmara depremini... Van’ı, Erciş’i...\n

Unuttuk!\n

Gaziantep’te bir fabrika yandı dün sabah ve sekiz işçi daha öldü!\n

Ne yapalım, başımız sağ olsun!\n

Biz hâlâ “ulus” ve “millet” kavramlarını, ülkemizin tümlüğünü tartışalım.\n

Boşverelim sınır boylarında şehit düşen yoksul ailelerin çocuklarına, gençlerine; birbirimizi yiyelim.\n

Biz ölümleri unuturuz 23 saat içinde nasıl olsa!\n

İşimize bakalım...\n

Kimimiz Atatürk, kimimiz din-cemaat ekseni üzerinden siyaset yapalım...\n

Kenan Evren’i aratmayalım Atatürkçülük yaparken... Aydınlanma Devrimi’ni, 1940’lardaki CHP içinde yuvalanan faşistleri unutalım...\n

***\n

Dünya klasiklerini çeviren Behice Boran’ları pas geçelim...\n

Hasan Âli Yücel’i hâlâ komünist olarak görelim...\n

Ardından Atatürkçülük adına seslenelim:\n

“Ben CHP’nin ev sahibiyim!”\n

Sen ev sahibi ol, tapusu sende, tamam!\n

70’li yılların başında CHP’de ev sahibi olduğunu söyleyenler vardı.\n

Kimdi onlar?\n

Turhan Feyzioğlu, Kemal Satır ve 48 milletvekili senatör...\n

Demokratik sol hareketi içlerine sindiremeyen ve partililer tarafından “göbekçiler” diye adlandırılan CHP’liler.\n

Döndük dolaştık 2013 yılına geldik.\n

CHP evrensel sosyal demokrasi çizgisine bir türlü oturamadı...\n

Bu gidişle o çizgiye gelmesi çok zor!\n

Türkiye ve dünyadaki gelişmelere emek-sermaye çelişkisi üzerinden bakmak, temel hak ve özgürlükleri, adalette eşitliği savunmak, bir ırkı öteki ırktan üstün görmemek, sosyal demokratların birincil görevidir.\n

Ne demek istediğimi anlayan anladı!\n

***\n

Bugün adalette eşitsizlik olanca hızıyla sürüyor...\n

Şöyle bir bakın neler olup bittiğine...\n

Bir yanda Balyoz davasında verilen karar, uzayıp giden Ergenekon davası...\n

Hasdal’da yatan denizci astsubayın mektubunu okuyunca içim cız etti...\n

“Biz sekiz astsubayız hüküm giyen... Tam 14 yıl... Birbirimizi zindanda tanıdık... Biz nasıl darbe yapabiliriz?.. Bizi üstlerimiz ciddiye bile almaz...”\n

Ergenekon davasında Mustafa Balbay ve Alparslan Arslan...\n

Birisi katil, diğeri günlük tutmuş bir gazeteci.\n

Bir önemli dava nasıl sulandırılır, örneği Engenekon’dur...\n

KCK, Devrimci Karargâh davaları...\n

Son operasyonda tutuklanan avukatlar...\n

Tutuklu milletvekilleri, gazeteciler, bilim insanları.\n

Hopa davasını unutmadan ekleyeyim...\n

Çevreye duyarlı olmak, HES’lere karşı çıkmak örgütlü terör eylemi midir?\n

***\n

Sarp Kuray yıllardır içeride...\n

AİHM, davanın yeniden görülmesini, Sarp Kuray’ın tutuksuz yargılanmasını istedi...\n

AİHM kararına Türkiye uydu, ama Sarp Kuray hâlâ tutuklu...\n

1971-2013...\n

1971’in deniz teğmeni Sarp Kuray, tek kişilik örgütün lideri... Yaşı ise 65...\n

Suçu devleti devirmek...\n

Sarp Kuray hâlâ içeride, ama devlet devrilmedi!\n

Neden yazıyorum bunları?\n

CHP, sosyal demokrat bir parti olursa, evrensel demokratik ölçütlere ulaşırsa, Sarp Kuray’ın başına gelenleri Türkiye’nin gündemine getirir, günlerce tartışılır.\n

Türkiye’nin gereksinimi, Üçüncü Dünya ülkelerine Başbakan Erdoğan gibi “çakma demokrasi” dersi değil, ülkemizdeki korku ikliminin nasıl giderileceği yolunda düşünüp tartışmaktır.\n

Türkiye’de medya üzerinde sindirme ve baskı her geçen gün ivme kazanıyor.\n

Muhalif gazete ve yazarlara ağır baskılar gün gibi ortada...\n

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç’in açıklaması kaç gazetede çıktı?\n

Evrensel muhabiri Sadiye Eser, Yurt muhabiri Sami Menteş tutuklu...\n

İkisi de 20’li yaşlarda...\n

Varsayılan suçları terör örgütü üyeliği...\n

***\n

Dedim ya, yaşananları 23 saatte unuturuz biz...\n

Ölümler, kıyımlar, acılar vız gelir bize vız...\n

Birbirimizi yiyelim, koltuğumuzu koruyalım...\n

Kimimiz Atatürk’ün, kimimiz dinin arkasına saklanıp şakıyalım!\n

Sosyolog Pınar Selek “yaşam boyu hapis” cezası aldı; tepki koyalım mı, koymayalım mı?