Hikmet Çetinkaya

Normal - Anormal!..

17 Temmuz 2014 Perşembe

Hayat “olağan-olağanüstü” ikileminin gelgitlerinde yaşanıyor; kiminle karşılaşsanız ülkenin ve dünyanın zor dönemler geçirdiğini yineliyor...
Dünyada ve Türkiye’de zulüm, baskı, eşitsizlik, köle düzeni, savaşlar, kıyımlar...
Akan kan durmuyor!
Kadının köle, erkeğin efendi olması!
Cellatlar, zebaniler!
Kadın neden köle olacak?
Oysa kadın ve erkek eşittir!
Normal dönemlerde anormal davranışlar normal sayılmaz da anormal dönemlerde anormal davranışlar normal sayılmaya başlar.
İşte o zaman toplum çivisinden çıkmış olur...
Dengeler bozulur!
Birtakım insanlar ortaya çıkar, şaşırtıcı eylemlere girişir...
Bugün Antakya ve Şanlıurfa yöresinde, Suriye sınırında yaşananlar budur.
IŞİD belası bu yüzdendir!
Bir zamanlar Davos’ta “van münit” çekenler, Gazze’de İsrail vahşeti karşısında niçin ikinci bir “van münit” çekemez durumdalar?
Unutmayın, normalin anormalleşmesi, anormalin normalleşmesi toplumsal yaşamda bir süreç sorunudur.
O süreç savaşlarla sonlandırılamaz günümüz dünyasında.
Güçlü olan güçsüzleri ezip geçer!
Bugün Afganistan, Libya, Suriye, Irak gibi ülkelerde yaşanan budur; örneğin IŞİD emperyalizmin tetikçiliğini üstlendiği için yarın ne yapacağı belli değildir.
Şöyle düşünün isterseniz:
“ABD ve AB ülkeleri, IŞİD Şiileri, Türkmenleri boğazlarken niçin salt Suriyeli Kürtlerle ilgileniyor?”
Ben de kendi kendime sordum:
“Normal mi anormal mi bu davranış biçimi?”

***

2003 yılında İsrail tanklarıyla, toplarıyla, füzeleriyle, savaş uçaklarıyla Filistin’i vururken Türkiye tank alımı peşindeydi.
Eh olacak o kadar!
Yurt sevgisi, laik cumhuriyet, Atatürkçü ordumuz!
İsrail TSK’nin gücüne güç katacaktı, o yoksul Filistin halkını silindir gibi ezip geçerken çocukları öldürürken...
Derdim İsrail halkıyla değil benim...
İsrail’i ve Türkiye’yi yönetenlerle...
700 milyon dolarlık ihale!
Oh yanında yat!
Bu yurt toprakları bizim, hepimizin!
Kimse din, dil, ırk, mezhep ayrımcılığı yaptığımı sanmasın...
Biliyorum ki İsrail halkı da aynı duygular içinde, Türkiye’de olduğu gibi.
Hem cumhuriyetçi hem mulafazakâr olacaksın, “van münit” çekip ezilen yoksul Arap halklarının sevgisini kazanacaksın...
Sonra!
“Van münit!”

***

Normal dönemlerde anormal davranışlar normal sayılmaz...
Normal bir dönemden geçmediğimize göre şimdi ne yapacağız?..
Acılara katlanmak, barış dilini kullanmamak!
İktidarın, hele hele RTE’nin bu “barış dili”ni kullanmaya hiç niyeti yok!
Halkın her tepkisini “dikkat provokatör var” olarak gören bir düşünce, demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak göremez!
Barış umuduyla yaşamak, akan kanın durmasını istemek insanlık görevidir...
Gezi eylemlerinden “terörist” çıkaran bir iktidar, Suriye sınırında IŞİD’e eğitim verdi mi, silah yardımı yaptı mı?
İstanbul’da 60 bin Suriyeli yaşıyor...
Kim bunlar?
Yüzde 80’inin kimliği, pasaportu yok!
Nerede kalırlar?
Tuzla ve Kartal’da mı?
Kış gelince ne yapacaklar?
Sorular, sorular...
Özetlersem, toplumu normalleştirmek için anormal davranışları normal sayanların, anormalleşen toplumların normal tepkiler karşısında şaşırmaları ne olabilir?
Kadına şiddet, tecavüz, çocuk gelinler, işkence!
Kadın köle, erkek efendisi midir?
Kadının başının açık ya da kapalı olması, mini etek ya da pantolon giymesi sizi neden ilgilendirir?..
Toplumun çivisi çıktığı dönemlerde olur böyle şeyler...
Örneğin ortaçağda!
Sizce nasıl çakılmıştır bu çivi ve toplum şirazesinden nasıl çıkar!
Çiviyi yeniden çakmak mı gerekir?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları