Hikmet Çetinkaya

Teröre teslim olma...

16 Temmuz 2016 Cumartesi

Fransa’nın turistik bölgesi Nice... 1789 Fransız Devrimi’nin ateşinin yakıldığı “Bastille Günü” kutlamalarının yapıldığı gece...
Bir kamyon binlerce kişinin bulunduğu topluluğun üzerine 100 kilometre hızla giriyor: 84 ölü, 200’ün üzerinde yaralı...
Bu bir terör eylemi...
Hedef yine Fransa...
Saldırgan Tunus kökenli bir Fransız yurttaşı...
Terör eyleminin 14 Temmuz Fransa Ulusal Günü’nde yapılmasının özel bir anlamı var...
Önceki gece dehşetin görüntülerini izlerken içimden bir şeyler koptu.
Masum insanlardı ölenler.
Evet, terör adres sormuyor...
Ha canlı bomba, ha bombalı araç...
Salt Ankara, İstanbul, Bağdat, Şam değil uygarlığın beşiği Fransa’yı üçüncü kez vuruyor. Lanet olsun!

***

Vahşi kapitalizmin güler yüzü küreselleşme, sömürü düzeni. Büyük Ortadoğu Projesi’nin ilk adımı olan Irak’ın işgali...
Eh bunların sonunda demokrasi ve özgürlükler adına “Arap Baharı” masalı, Ortadoğu’nun kan gölüne dönüşmesi, Libya’nın ve Suriye’nin o bataklık içinde çırpınıp durması...
Mezhep ve aşiret savaşları...
İnsanın içini acıtan ölümler, terör!
Bu olup bitenler sonunda Birleşik Krallık’ı etkiledi, demokrasi bir bunalıma girdi, Avrupa’da ırkçılık ivme yaptı.
Sağda ve solda radikal örgütlenmeler artmaya başlayınca AB ülkeleri çıkmaza girdi, kafalarda soru işaretleri çoğaldı:
“Nerede hata yaptık, Arap Baharı mı bizim bir çıkmaz sokağa girmemize neden oldu?”
Sancılı bir dönemden geçildiği yeni yeni anlaşılıyor.
Ülkemiz böylesine bir karanlık dönemi önceden göremedi, terör Ortadoğu’dan Türkiye’ye sıçradı.
Bağdat’ta ne kadar canlı bomba varsa ve eylem yapıyorsa Türkiye’de de var.
Belki toplum olarak olup bitenlerin farkında değiliz ama dünyanın içinde bulunduğu bu sancılı dönem ülkemizde daha çok hissediliyor.
Bizim öncelikli yapmamız gereken, Kürt sorununu çözmektir. Bu sorunu çözmek ne denli zor görünse bile bunun üstesinden gelebiliriz ortak bir akılla.
Kana kan intikam duygularını körükleyerek, düzenli bir ordunun bir terör örgütüyle mücadelesi çok zordur.
Bu tarihsel gerçeği bilmemiz gerekir...
Elbet bir devletin askeri, polisi silah bırakmaz. Eğer “eşit yurttaşlık çizgisini” yol haritası yaparsak, yüzyıllardır aynı coğrafyada yaşayan Türkler ve Kürtler barış çubuğunu yakabilir...

***

Suriye’yi Iraklaştıran emperyalizmin ağababaları şimdilerde Türkiye’yi Suriyeleştirmek istiyor.
Suriye sınırımızın yol geçen hanına döndüğünü, yabancı devletlerin istihbarat birimlerinin buralarda cirit attığını, sınırlarımız içindeki selefi örgütlenmelerinin önünün açılıp sırtlarının sıvazlandığını yıllar önce yazmıştım, bir kez daha yineleyeyim.
Böyle bir görüş bizi o bataklığın içine soktu...
Amaç Esad’a düşmanlıktı!
Esad ve PYD’yle kim savaşırsa savaşsın göz yumuluyor, böyle bir örgütlenmenin bizim işimize yarayacağı düşünülüyordu.
Böyle bir yöntemi yine yıllar önce Pakistan’ın Afganistan’a karşı denediğini çok iyi biliyoruz...
Bir anda köktendinci terör Pakistan’ı yerle bir etti, büyük yıkımlara neden oldu.
Zaten büyük savaşlar benzeri durumlardan kaynaklanır...
Üçüncü dünya ülkeleri bu oyuna çok kolay düşer emperyalizmin senaryolarını gerçek sanarak.
Popülizmi seven siyasetçiler bu yolu dener, kendisini çok güçlü gösterir, kimseyi dinlemez.

***

Terörle mücadele etmek öyle kolay olmuyor...
Fransa’nın turistik kenti Nice ve terör.
84 ölü...
84 masum insan...
Ayağa kalk insanlık ayağa kalk; terörü nereden gelirse gelsin lanetle!
Bunu yaparken demokrasi ve özgürlüklerden asla ödün verme. Irkçılık, mezhepçilik, ayrımcılık yapanlara, toplumu ötekileştirmek isteyenlere karşı tavrını çekinmeden ortaya koy...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları