109 yıllık derbide 388. randevu. İki ezeli rakip, ilk maçlarını 1909’da Papazın Çayırı olarak adlandırılan yerde oynamışlar. Aralarındaki yaşananları yazmaya kalkışsam kitap olur. Bir değil, hem de birkaç kitap. Kavga gördüm, yaralama gördüm; çevreye, stadın içindeki yerlere zarar verenleri gördüm. Kartların (kırmızı-sarı) havada uçuştuğunu gördüm. Sahaya atılan yabancı maddeleri gördüm. Farklı skorları gördüm, aynı evde kalan futbolcuları (F.Bahçe-G.Saraylı) gördüm. Hatalı hakem kararlarını gördüm. Şampiyonluklarını gördüm. Sevinçlerini, üzüntülerini gördüm. Yabancı-yerli çalıştırıcıları izledim; alkışlananları, kovulanları gördüm. Futbolcu sayısını hatırlamıyorum. Çünkü aşırı gelen oldu. İyileri de vardı, kötüleri de... Başarılı başkanlar gördüm, başarısız yöneticileri gördüm. İstifalar, kongreler gördüm. Taraftarların yan yana oturup maç izlediğini, kaybedenin kazananı alkışladığını gördüm. Ebediyete intikal eden futbolcuları, antrenörleri, başkanları gördüm. Benim şansım, bu mesleğe erken yaşta başlamam oldu. Bugün mesleğimde bir yerlere ulaşmışsam bu tamamıyla rahmetli Abdülkadir Yücelman (Spor Müdürü) sayesindedir. Gazetecilik zor meslektir. Hem gündüz hem gece kovalamaca ister. Saati yoktur. Maalesef bugün internet gazeteciliğinin başlamasıyla bizlerin yaşadığı zor gazetecilik, yerini kolay gazeteciliğe bıraktı. Gazetecilik bitme noktasına geldi. Biliyorsunuz, yakın zamanda gazeteler kapandı. Devamı gelecek. Çok yazık...
‘Merhaba cuma’ derbisi diyelim. Uzun zamandır ilk kez derbi böyle bir güne denk geldi. Nedeni; önümüzdeki hafta Avrupa arenasına çıkacak olmaları. Derbiler, eskisi kadar heyecan vermiyor. Futbol, mücadele, forma aşkı kalmadı. Dün geceki derbi, sakat ve cezalı oyuncu sayısının çok fazla olduğu bir derbiydi. Ender rastlantı.. Hafta içinde Cocu’yu gönderen F.Bahçe, takımı yardımcısı Erwin Koeman’a emanet etmişti. Koeman, çıktığı ilk maçında başarılı oldu. Umarım iyi işler yapacak. G.Saray’ın attığı ilk gol biraz tesadüfi oldu. Harun’u gözüm hiç tutmuyor. Volkan Demirel’e hazır ol deme zamanı gelmiştir. İki taraf ilk bölümde kopuk kopuk oynadı; F.Bahçe, ileriye çıktığı anlarda geri dönmekte zorluk çekti. G.Saray, topa daha hakim göründü. Devre arasında F.Bahçe tribününden gelen ölüm haberi hepimizi üzdü, ÜNİFEB’li 20 yaşındaki Koray Şener, geçirdiği kalp krizi sonucu hastanede hayatını kaybetmişti. Şener’in arkadaşlarının bir kısmı, maçın ikinci bölümünü izlemeden stattan ayrıldı. G.Saray 2-0 yaptı, avantajlı duruma geçti ancak koruyamadı. Önce Valbuena penaltıdan attı, sonra Jailson’dan jeneriklik bir gol izledik. F.Bahçe kazanabilirdi de... Çok kaçırdı, fark dahi yapabilirdi. Bitiş düdüğüyle sahadaki arbede utanç vericiydi.