Dile kolay; Fenerbahçe tam 9 sezondur, Avrupa futbolunun bir numaralı organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi’nde yer alamıyor. Bu durumun yarattığı baskı ve stres geride kalan yıllarda Sarı-Lacivertli camia üzerinde etkisini çok hissettirdi. En çok da kulübün mali yapısında oluşan sorunlarda ve artan borçta... Ali Koç’la başlayan yeni dönemde, Fenerbahçe geçmişe sünger çekip, yeni bir vizyonla önüne bakmaya başladı. Cocu’nun takımın başına getirilmesi, genç oyunculara yatırım yapılması, taraftarın kombine ve formalara büyük ilgi göstermesi, Sarı-Lacivertlilerde özlenen bütünleşmeyi yarattı. Elbette bunun üzerine sportif başarıyı da eklemeniz gerekiyor. Bu doğrultuda Fenerbahçe’nin ilk rakibi Portekiz’in köklü kulübü Benfica’ydı.. Kanarya, ön eleme turundaki en zorlu kurayı çekti. Sarı-Lacivertlilerin Lizbon’daki maçın ilk 45 dakikasındaki oyunu ile ikinci devredeki futbolu arasında deyim yerindeyse “uçurum” kadar fark vardı. Cocu’nun takıma getirdiği hava çok açık görüldü. Benfica gibi hızlı atağa çıkan, geçiş oyunlarını iyi yapan bir takıma karşı sezon başı olmasına rağmen Sarı- Lacivertlilerin birinci devredeki direncini beklediğimden yüksek buldum.

Skrtel’e tam not
Hollandalı çalıştırıcı, takıma doğru savunma yapmanın püf noktalarını vermiş, oyuncular bunu henüz tam olmasa da belli ölçüde uyguladı; Benfica ataklarının birçoğunda topun arkasına geçmeyi başardılar. Volkan ve özellikle Skrtel’in kritik müdahaleleri, defansif konsantrasyonun etkili olduğunun kanıtıydı. Ayrıca takım içi yardımlaşma iyi seviyedeydi. Ancak ikinci yarı, yukarıda saydıklarımın çok uzağında bir Fenerbahçe izledik. 46. dakikadan itibaren Benfica, Sarı-Lacivertliler üzerinde öyle bir baskı kurdu ki, yorulan futbolcular geriye dönmekte, nefes almakta zorlandı, top kayıpları arttı, basit hata oranı yükseldi. 69’da Isla ile Dirar topa hamle yapmakta geç kalınca Cervi cezayı kesti. Giuliano geçen sezonki formundan uzak, ileri geri koşmaktan yorulan Valbuena erken güçten düştü. Tek forvet oynayan Alper varlık gösteremedi, 74’te Soldado oyuna girdi ama geciken bir hamleydi. Mehmet Ekici vasatı aşamadı. Eljif Elmas çok koştu, mücadele etti. Fenerbahçe’nin hücum hattı aslında kanayan yarası; oyunu kendi sahasında çok kabullendi, ileride ayağında top tutamadı. Böylesine kritik bir maç öncesi santrfor transferi daha erken bitirilmeliydi. Yine de 1-0’lık mağlubiyet, Kadıköy’deki muhteşem taraftar desteğiyle Fenerbahçe’nin lehine dönebilir.