Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

2 Kat Fazla Üretim

26 Mayıs 2014 Pazartesi

CHP’li Aykut Erdoğdu, Soma’daki madene ilişkin bir Sayıştay raporunu açıkladı. Raporda, “Sözleşme kapsamında 2012 yılı içerisinde 1.5 milyon ton program üretime karşılık -maksimum 1.5 milyon ton planlanmış- 3 milyon 816 bin ton kömür üretimi gerçekleştirilmiştir” saptaması yazılıymış.
Öyle anlaşılıyor ki, ocakta planlananın iki katından fazla üretim yapılmış. Aykut Erdoğdu’nun ifadesiyle de, daha fazla üretim yapmak için işçiler adeta kırbaçlanmış, sürülmüş, dayıbaşları tarafından ezilmiş. İşçi ne kadar çok kömür çıkarıyorsa, şirket o kadar devlete yüksek fiyattan kömür satmış, kârına kâr eklemiş.
Sorulacak hesap çok da, kim soracak?

Reddi İlhak
CHP’nin kitle örgütleri ile görüşerek Cumhurbaşkanlığı için destek arayışı, MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini CHP’nin önünde ikinci parti olarak bitirme hedefi karşısında bir ön alma çabası olarak görülüyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’de karar kıldığı, ancak başka isteklilerin -örneğin Deniz Baykalolası muhalefetlerini göğüslemek için Büyükerşen’i parti adayı olarak şimdiden ilan etmeyi uygun bulmadığı söyleniyor. Bir başka duyum da örgütlerden:
CHP
tabanı, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra olası bir kurultay için bir süredir dalgalanmaya başlamıştı.
O hareketliliğin
giderek ivme kazandığı, Kılıçdaroğlu’nun partide “yeni” nitelemesiyle birlikte oluşturduğu yapı ve kadrolara karşı bir güçlü iç muhalefete dönüşme eğilimi gösterdiği, ancak henüz dağınık olduğu ifade ediliyor. Kendilerini bir tür “Reddi ilhak hareketi” olarak görüyor bu taraf.

Denetim
Başta Türk-İş olmak üzere birçok sendikayı ele geçirdiler. Kendilerine benzettiler. Sıra geldi, bugüne değin hep dik durmakta olan meslek odalarına... Daha önce kimi odaların idari ve mali denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmişti. Geçen hafta yayımlanan bir Bakanlar Kurulu kararıyla da, geri kalan birçok odanın idari ve mali denetimi çeşitli bakanlıklara dağıtıldı.
Hale bakar mısınız?
17 Aralık soruşturmaları ve Soma katliamı sonrası denetlenmelerinin bir zorunluluk olduğu, hatta başlarındaki bakanların yargı önünde hesap vermesi gerektiği anlaşılan bakanlıklar, meslek odalarının ensesinde boza pişirecek! Bir de çıkmışlar diyorlar ki, “Soma’ya da ulaştık, Somali’ye de...” Somali’ye döndüğümüz kesin.

Siyaset - Ticaret - Dayak
Soma’da işçi kardeşlerimizin katledilmesinin bir kirli siyaset-ticaret ilişkisi olduğunu CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, çok çarpıcı bir biçimde dile getiriyor.
Hasan Ören’e göre, olayın tek gerçek nedeni “siyasetin sermayeye, maden sahiplerine tahakkümünden”, “maden sahiplerinin de siyasetin istediğinin karşılığını verdiğinde siyasetten istediklerinden” kaynaklanıyor. Savını kanıtlamak üzere de önemli ipuçları veriyor Hasan Ören:
“Siz, Soma’da belediye başkanlığını kazanmak için alın teriyle geçinen, hayatını hiçe sayıp yüzlerce metre aşağıya inen o insanları maden sahibinin baskısı altında tutar iseniz, hangi siyasi partiye oy vereceğini anlatmaya çalışır iseniz, belediye başkanlığı seçimlerinde AKP’ye oy verilmediğinde madenlerin kapanacağını, yeni ruhsatların, yeni ruhsat yerlerinin açılmayacağını anlatır, maden sahiplerini sıkıştırır, onlara ‘üretimi artır’ baskısını yaparsanız, 301 evladımızın cansız bedeniyle karşı karşıya kalırız.”
Hasan Ören’in anlatımıyla dahası da var:
“Siyasetin talebini maden sahibi karşılamayacak mı? Yani, binlerce insanı, Başbakan Manisa’ya geldiğinde, baretlerini kafasına geçirerek, yüzlerce otobüs tutup yevmiyelerini vererek Başbakan’ın miting alanına sokmayacak mı? Sokacak. Ama onun karşılığında bir şey istemeyeceğini mi zannediyorsunuz? İşte, sermaye de karşılığını istiyor. Diyor ki: Evet, ben senin dediklerini yaptım. Şimdi, Soma’nın yaşamını da bana teslim edeceksin. Sendikayı ben belirleyeceğim. Kimin delege olacağına ben karar vereceğim. Kimin yönetim kuruluna gireceğine ben karar vereceğim. Sanatına ben karar vereceğim. Spor yaşamında ben olacağım. Daha da önemlisi, sana siyasette taşıdıklarımın karşılığını istiyorum. Sayın Çalışma Bakanı, bana da gönderdiğin müfettişlerin ne zaman geleceğiyle, neye bakacağıyla ilgili bilgiyi de bir hafta önceden isterim.”
Bu siyaset-ticaret ilişkisinin sonucu belli: 300’den fazla ölü ve yaslı yakınlarına bizzat Başbakan ile müşavirinden dayak!

Nereye?
Sürekli bağırıyor. Sesi ısırıyor, etimizden et koparıyor...
Küfür, tekme, tokat gırla. Polisler, yurttaşları kurşunluyor güpegündüz sokakta.
Tükürün diyor, yüksekten, büyük bir kinle...
Atın şunu diyor,
böbürlenerek...
Kıyın
diyor, göz açtırmayın diyor, arkanızda ben varım diyor, hınçla...
“Ölmüştür, gitmiştir” diyor, öfke dolu bir duygusuzlukla.
Kulaklarımız uğulduyor, başımız ağrıyor, midemiz bulanıyor.
Nereye... Nereye kadar?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları