Besleme basın, Demokrat Parti döneminden kalma bir sözdür. Bugün o söz evrim geçirmiş, yandaş basına dönüşmüştür.

İçinde yaşadığımız yeni saltanat döneminde beslenmeyen, iliştirilemeyen, inatla evrensel gazetecilik ilkelerini sürdüren birkaç muhalif yayın organının boğazlanması için Abdülhamit dönemine benzer yöntemler geliştiriliyor.

Örneğin, Basın İlan Kurumu’nun ilanlarının kesilmesi…

BirGün gazetesi üzerinde uyguladılar bu yöntemi. Sırasıyla, “Cumartesi Annelerine saldırı” haberinden 15 gün, “Ekmek eylemine saldırı” haberinden 15 gün, “JES’e direnen yurttaşa saldırı” haberinden 10 gün, “Muhalif basına borç kıskacı” haberinden 7 gün, “Kan tekeli Sancak” başlıklı haberden de 2 gün olmak üzere toplam 49 gün kamu ilanları kesildi.

Sonra sıra gazetemiz Cumhuriyet’e geldi, bize de ceza kesildi.

Cezayı kesen Basın İlan Kurumu’nun en üstünde kim oturuyor?

Saray ailesinin gözde vakfı TÜRGEV’in Başkanı, THY Yönetim Kurulu üyesi Fatmanur Altun’un eşi, İletişim Başkanı Fahrettin Altun...

Kendisi, “bölgede ve dünyada söz sahibi olan Yeni Türkiye’nin gerçek anlatısı, idraki ve kabulü için bütünlüklü bir iletişim stratejisi” yürüttüğünü açıklamış bulunan bir devlet büyüğümüzdür...

Uluslararası Yandaşlık 

Prof. Dr. Mesut Gülmez, 1980 sonrası Türkiye’deki memur sendikacılığının kurulması ve yasalaşması konusuna çok büyük bilimsel ve hukuksal katkılarda bulunmuş bilim insanımızdır.

Gülmez, yıllardır düşlediği ve emek verdiği “ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) - Türkiye İlişkilerinin Yüzyılı” adlı çalışmasını yayımladı. Ancak kitapta önemli bir eksiklik var…

Kitaptan “İşçi Delegesini Belirleme Sorunu Boyutuyla Türkiye Profili” başlıklı bölüm, özellikle AKP iktidarının Çalışma Bakanlığı’na ve bakanlarına yöneltilen eleştiriler nedeniyle çıkarıldı.

2018’de Çalışma Bakanlığı, ILO Konferansı’na Türkiye adına katılacak emek delegesinin yandaş Memur-Sen’den gönderilmesine karar vermişti. Bu karara yapılan itirazlar üzerine bakanlık, 6 konfederasyonu istişare toplantısına çağırmış, çoğunluk ILO delegesinin Türk-İş’ten olmasını kararlaştırmıştı. Oysa bakanlık, yine Memur-Sen temsilcisinin ILO Konferansı’na gönderilmesini sağlamıştı. 

İşte Mesut Gülmez, yapıtında, bakanlığın bu süreçteki tutumunu da eleştirmişti!

Bir şeyi çok merak ediyoruz: ILO Genel Direktörlüğü’nün, bu bölümün ILO Türkiye Temsilciliği tarafından kitaptan çıkarıldığından haberi var mıdır?

Bahtı Kara Ankara

Rantçı Sinan Aygün’ün, çıkarı uğruna hem CHP’yi, hem de ortalığı karıştırma çabasına canı sıkılan yurtsever siyasetçi Mustafa Kemal Palaoğlu anımsatma gereği duydu:

Başkentin planlı ve programlı bir biçimde kurulmasını ve gelişmesini öngören “Ankara’da imar müdüriyeti kurulmasına” ilişkin 1351 sayılı yasa 1928’de, Atatürk döneminde çıkarılmıştı.

O yasa, 50’yi aşkın yıl, kimi değişikliklere uğrasa da yürürlükte kalmıştı.

Bugünkülerin ağababası Turgut Özal başbakan olur olmaz, o yasayı 1985’te yürürlükten kaldırmıştı.

Ardından Melih Gökçek gelmiş, Ankara’nın üstüne tüy dikmişti. Sinan Aygün de, adlarını Ankaralıların çok yakından bildiği, çizgi roman kahramanı Red Kit’teki “Dalton Kardeşler”i andıran bir grup rantçı ile birlikte işini yürütmüştü.