Türkiye’de müteahhit sayısı: 453 bin 497 Almanya’da: 3 bin 550
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Türkiye’de müteahhit sayısı: 453 bin 497 Almanya’da: 3 bin 550

28.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Başlık iki türlü yorumlanabilir… Birincisi şu:

Türkiye, her alanda olduğu gibi müteahhit yetiştirmede de o kadar mahir bir ülke ki Avrupa bizim yanımızda nal toplar. Almanya bile topu topu 3 bin 550 müteahhit yetiştirebilmiş. Bütün Avrupa’daki toplam sayı 50 binden biraz az. Demek ki, bizim onda birimiz kadar anca… Müteahhit ihraç eden ülkeler birliği kurulsa, tartışmasız lideriz. Ama kurmazlar, bizi çekemediklerinden! 

İkinci yorum, halkı galeyana getirici, tedirgin edici:

Türkiye’de kolay elde edilen mesleklerin başında müteahhitlik geliyor. Diyelim ki bir yıl karpuz sattınız. Mevsimine göre önce İran’dan ardından Adana’dan getirdiniz, şansınız yaver gitti. Çok iyi para kazandınız. Tekrar kazanç için yeni karpuz sezonunu mu bekleyeceksiniz; kış başında alın bir müteahhitlik belgesi, atın temeli, gerisi Allah kerim. Hemen belge alamıyorsan, geçici al, işe başla. Toplam 453 bin 497 müteahhidin 145 bini geçici belgeyle iş yapıyor. 

Siz hiç geçici inşaat mühendisi gördünüz mü?

Siz hiç geçici doktor gördünüz mü?

Resmi olarak müteahhidin “geçici belge” ile iş yapanı var. 

Bu rakamları başkentte emlak deyince ilk akla gelen, bu alandaki pek çok dernekte de yöneticilik yapmış Salim Taşçı’dan aldık. 

Sistemini karaya değil de rayına oturtmuş ülkelerde toplumun sağlığı, güvenliği ile ilgili mesleklerin temel yasası var. Türkiye’de müteahhitliğin yasası yok!

Var ya; saldım çayıra mevlam kayıra… Bizdeki binalar da o hesap:

Saldım gökyüzüne, ne dikine hem düzüne!

***

24 Ocak akşamı meydana gelen Elazığ merkezli 6.8 şiddetindeki depremden sonra iki refleksimiz harekete geçti:

Birincisi; bütün eleştirilerin dışında, önemli bir yara sarma, ayakta kalma, dayanma gücü olarak birlik-beraberlik ruhu.

İkincisi; televizyon ekranlarının “fay-dalı” tartışmaları…

Elazığ depreminden sonra da genel bir dayanışma duygusu yükseldi. Bu sadece depreme karşı değil, ülkenin bütün temel sorunlarına karşı diri tutulması gereken bir güç. Ancak iktidar birlik beraberliği şu noktaya indirgiyor:

İktidarın etrafında, tartışmasız bir şekilde kenetlenmek.

Bunun dışındaki her davranış “suç”. Depreme karşı ilk önlem de alındı; sosyal medya paylaşımlarından yine suç üretildi. 

Türkiye’deki hukuk sistemine ilişkin şöyle bir karşılaştırma vardır:

Gerçek hukuk devletlerinde yasak olan, Türkiye’de serbest… Serbest olan da yasak!

Deprem gibi bir felakette bir yönetici başarısız kalmışsa, hiç beklemez istifa eder. Bizde ise yöneticinin başarısızlığı dile getirilirse hemen ensesine yapışılır!

Zira Türkiye’deki yönetim anlayışında “istifa”nın “de” hali vardır; istifa değil, “istifade” müessesesi geçerlidir. Yine böyle bir dönem yaşıyoruz. 

Birlik berberlik duygumuzu güçlendirelim; aklın ışığında…

Birlik beraberlik duygusunu güçlendirelim; bilimin ışığında…

Birlik beraberlik duygusunu güçlendirelim; halktan yöneticilere kadar, sorumluluk bilinciyle…

***

Depremin ertesi günü iktidarla arasının iyi olmaması mümkün olmayacak bir müteahhitle karşılaştık. Site şeklinde bir inşaat almış. Belli bir noktaya geldikten sonra inşaat maliyetleri artınca, müstakbel sahiplere durumu anlatıp biraz daha fazla ödeme yapmaları gerekeceğini söylemiş. Ciddi bir tartışma çıkmış. Anlaşamamışlar… İşi yeni bir kişiye devretmiş. Yeni müteahhit, değil fazla ödeme, mevcut ödeme planından da dörtte bir oranında indirim yapıp işe koyulmuş.

Safça sorduk:

- Bu ne anlama geliyor?

Sıradan bir durummuş gibi yanıtladı:

- Demirden çimentoya tüm malzemelerden yüzde 50 çalmak anlamına geliyor!

Yazarın Son Yazıları

Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025
Nadir toprak elementleri!

Sanayi Devrimi’nde kömür, demir, çelik neyse bugünün iletişim devriminde nadir toprak elementleri o!

Devamını Oku
09.10.2025
Eğitimde yeni bir bozum mu?

Klasik söylemdir, “Eğitim yapboz tahtasına döndü” denir ama her değişiklik sorunları çözmek yerine katladığı için “yap” kısmı yok...

Devamını Oku
08.10.2025
Meclis zemini!

21 Ekim 1999’da alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi kitabında Meclis’in birleştiriciliğini şöyle özetler:

Devamını Oku
07.10.2025
Silivristan!

Önceki gün Silivri’ye giderken Ayşe Barım’ın serbest bırakıldığını öğrendik.

Devamını Oku
04.10.2025
Hakan Fidan tartışılan o sözlerini bilerek mi söyledi?

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır.

Devamını Oku
02.10.2025
Amer-İslam!

Önceki akşam Gazze’deki en hafif anlatımla “soykırım” denebilecek felaketin sona erebileceği umuduyla Trump-Netanyahu görüşmesini bekledik.

Devamını Oku
01.10.2025
ABD ile kapitülasyon!

Erdoğan’ın Trump görüşmesinden çıkan sonuçların açıklanan kısmını başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Kapitülasyonun anlamı şöyle:

Devamını Oku
30.09.2025
Silivri’de sabit kalemler!

Perşembe günü Silivri’deydik.

Devamını Oku
27.09.2025
Parseller ve konserler!

Yeri geldikçe vurguladığımız CHP’ye yönelik üçlü kıskacın bütün yönleriyle işletildiği günlerden geçiyoruz.

Devamını Oku
25.09.2025
Tunç Soyer’in kooperatif ‘suçu’!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 4 Temmuz’dan beri tutuklu olarak adaleti bekliyor.

Devamını Oku
24.09.2025
CHP’de yükselen üçlü!

CHP’nin, olağan-olağanüstü onlarca kurultayını izledik. Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki 22. olağanüstü kurultay atmosferi en farklı olanlardan biriydi.

Devamını Oku
23.09.2025
Dokuz Adanalı genç!

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Türkiye Belediyeler Birliği başkanvekilliğini de yürüttüğü sırada, 5 Temmuz Cumartesi günü gözaltına alındı, ardından tutuklandı.

Devamını Oku
20.09.2025
Ekonomi iyi yürütülüyor!

Siyasetin en gerçekçi tanımlarından biri şudur: Ekonominin paylaşımı!

Devamını Oku
18.09.2025
Kemal Bey’in 4 B’si!

Baştan vurgulayalım, bu yazıyı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın-uzak çevresinden aldığımız herhangi bir bilgiye, duyuma dayalı yazmıyoruz!

Devamını Oku
17.09.2025
CHP yargı duvarını aştı!

CHP’nin 38. olağan ve 21. olağanüstü kongresinin iptali istemiyle açılan dava dördüncü kez ertelendi. Yeni duruşma 24 Ekim’de...

Devamını Oku
16.09.2025
Silivri’de 12 Eylül!

Bir 12 Eylül gününde Silivri’deyiz.

Devamını Oku
13.09.2025
Kemal Bey’in aradığı garantiler!

Siyaset yeni bir dalgalanmanın eşiğine geldi.

Devamını Oku
11.09.2025
15 Eylül senaryoları!

Tam öngörülemezlik halindeyiz.

Devamını Oku
10.09.2025
Sıfır muhalefet... Tam otokrasi!

CHP İstanbul il binasına yönelik polis ablukası ve devamında binanın biber gazıyla ele geçirilmesi ancak olağanüstü durumlarda, darbe günlerinde meydana gelebilecek bir durum.

Devamını Oku
09.09.2025
Tarih verdi, 'Düğüm çözülecek' dedi!

Güvenlik deyince akla ilk, can ve mal güvenliği gelir ama Türkiye’de pek çok alanda güvenlik kalmadı.

Devamını Oku
06.09.2025
Darbeden beter!

Hukukun yolu bir. Hukukun dışına çıktınız mı, yol çok!

Devamını Oku
04.09.2025