Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhuriyet Dönemindeki Ekonomik Zorluklar
Savaşlardan çıkmış ve imparatorluğun bütün enkazını devralmış, başta Mustafa Kemal olmak üzere Cumhuriyeti kuran kadro kalkınma davasına sahipti. Bunu bir uygarlık meselesi haline getirmişlerdi. Milli mücadele bir anlamda kalkınma ile çağdaşlaşmayı sağlama mücadelesi idi.
\nCumhuriyetin kurucuları son yüz yıldır savaşmış ve barışın zevkine varamamış halkın çocuklarının büyümesini ve yetişkinlerin huzurlu yaşamasını uygarlık mücadelesinin başarılmasında görüyorlardı.
\nBu mücadele döneminde gelir kaynakları kıttır. Uluslararası serbest piyasanın etkisindeki Cumhuriyet sürekli dış açık vermektedir. Ekonomi henüz gelişmediğinden dış açık ciddi bir sorundur. Gümrük ve dış ticaretle ilgili Lozan’da kabul edilmiş birçok sınırlama ancak 1929’da kalkabilmiştir. Ekonomik kurum ve kuruluşları, kendine özgü parası yoktur. Mali mevzuatı oluşmamıştır. Anadolu oldukça tenhadır.
\nBunlar yoktu, ama Cumhuriyeti uygarlık davası olarak gören kadronun azmi, bilgisi, becerisi ve davalarına olan sarsılmaz inançları vardı. Bu da yeterdi ve yetti de...
\nBakın bu kadro neleri başardı:
\nAşar vergisi 1924’te kaldırıldı. Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, İcra-İflas Kanunu, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu (sağlam maliye anlayışını sağlayacak çok önemli temel bir kanundur) gibi ticareti yakından ilgilendiren kanunlar çıkarıldı.
\nŞehirleşmeye önem verildi. Ekonominin toplumu geliştirici işlevinin kentlerin kurulmasından geçtiği inancıyla hareket edildi.
\nCumhuriyet vergi almaya başladı. 1924 yılından itibaren bütçe sistemine geçildi. Kaynakların kıt olmasına rağmen hiçbir zaman bütçe açıkları (1924 ve 1925’te bütçe açıkla kapanmıştır) borçlanmayla finanse edilmedi. İlk denk bütçe 1927’de yapılmıştır. Meşrutiyet dönemindeki gibi ek ödenek ve olağanüstü ödenek kullanıp harcamaları artırma yolu tamamen kapanmıştır.
\nBütçenin denk bağlanabilmesi için mali tekeller olan tütün, tuz, şeker, petrol, kibrit, alkollü içki, PTT gibi kuruluşlar önemli gelir kaynağı olarak kullanılmıştır.
\nSavaşın paranın değerini yok eden bir durum olduğunu bilen Cumhuriyet kadrosu paranın değerini kaybetmemesini bir kutsal hedef yapmıştır. Merkez Bankası 1930’da kurulabildi. Ancak bankanın altın rezervi yoktu. Dünya kibrit kralı İvar Kreuger’in Türkiye’ye 25 yıl vadeli 10 milyon dolar kredi açmasıyla bu sorun aşıldı.
\nCumhuriyet daha filizken 1929’daki dünya ekonomik buhranının etkisinde kaldı. Bu buhran nedeniyle 1930’lu yıllarda vergilerde artırım yapılmış ve iktisadi buhran vergisi çıkartılmıştır.
\nCumhuriyet döneminde \thiç dış borçlanma yapılmamıştır. İlk iç borçlanma Ergani istikrazıdır. Halktan 12 milyon lira borçlanma yapılmış ve bu para Fevzipaşa-Diyarbakır Demiryolu yapımında kullanılmıştır. İkinci borçlanma tutarı 30 milyon liradır. Bu para da Sivas-Erzurum Demiyolu’nda harcanmıştır.
\nSavaşlardan yeni çıkılmış herkes yorgun... \t\tElde avuçta bir şey yok... Lozan’ın sınırlamaları var... Düyunu Umumiye baş belası... Osmanlı Bankası paranın imtiyazına sahip; burnundan kıl aldırmıyor... Ekonominin altyapısı yok...
\nBütün bu zorluklara rağmen Türk ekonomisi Cumhuriyet döneminde ortalama yüzde 7.4 büyüyor. Ne muhteşem!
\nBize böyle bir ülke bırakmak için mücadele vermiş Atatürk’e ve uygarlık sevdalısı kadroya dil uzatanlara yazıklar olsun...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama