Bin Ladin Sonrası 'Arap Baharı' ve Davutoğlu (3)

08 Mayıs 2011 Pazar
\n

\n

Kahireden Romaya uçarken beraberindeki gazetecilere Davutoğlu; Bölgede artık devrimci bir ruh, bir isyan kültürü gelişti. Arap insanının şu anda istediği para pul, ekmek değil, onur... Yaşananlardan heyecan duyuyorum demiş.

\n

Yetinmeyip eklemiş; Bu makamda olmasam, genç olsam ben de Yaşasın devrimdiye bağırıp rahatlardım. Ama bölgede istikrarı gözeten büyük ülke olarak halkların en az zarar görmesini de hedeflememiz lazım. Devrim iyidir diye Marksist devrim ihracı yapar gibi bağıramayız ki...

\n

Davutoğlu, halklar ve rejimler arasında ikilemedüştüklerini söylüyor.

\n

İkilemiaçarken sözü, Değişim şart, tarih normalleşiyor. Beynim ve yüreğim bölünmüş durumda. Son kertede halkların yanındayız..demeye dek vardırıyor.

\n

Hangi dağda kurt öldü?

\n

Düne kadar ağzından stratejik derinlikten başka şey duymadığımız bir bakan için iddialılaflar bunlar

\n

Hangi dağda kurt öldü de komşularla sıfır sorunpolitikası güden bakan, komşuların ezilenhalklarıda olduğunu keşfetti?

\n

Keşfetti de niye şimdiye dek mezalim yaşayan halkların gönlünü alanbir jest yapmadı?

\n

Bakanın deyimiyle illa Marksist devrim ihracı yapar gibibağırmak mı gerekiyor?

\n

Azılı diktatörlerlecan ciğer kuzu sarması görüntü içine girmemek yeterli olabilirdi

\n

Çok değil bir buçuk ay önce, Arap baharınınen civcivli konjonktüründe Şamgenyapan sizler değil misiniz?

\n

İranın Yeşil Devrimini kan dökerek bastıran Ahmedinejad rejiminivakit geçirmeden tanıyan ilk hükümet siz olmadınız mı?

\n

Neden hiç o tarihlerde yüreğinizin ve beyninizin bölündüğüne dairbir işaret almadık?

\n

Ladin sonrası dönemde ivme kazanacağı anlaşılan Arap baharının yeni konjonktüründe, Davutoğlu birdenbire şimdiyüreğinikeşfediyor ve buna inanmamızı istiyor. Takıyyenin bu kadarı?

\n

ABD’nin ‘geri plan liderliği’

\n

Dün Obama yönetiminin Arap baharısiyasetini özetleyen bir New Yorkeryazısından (The Consequentialist, Ryan Lizza 2 Mayıs) bahsetmiştim. Konu üzerinde okuduğum en ilginç yazılardan biri olduğunu söyleyebilirim. New Yorker”, Başkanın Kahire konuşmasından bu yanaİslam dünyasıpolitikasının dökümünü yapıyor ve Arap baharına ilişkin açmazlarını sıralıyor

\n

Yürek-beyin arasında bölünmekgibi duygu sömürüsüiçeren ifadelerle olmasa da, Washingtonın da realistler/gerçekçilerve idealistlerarasında bölündüğü görülüyor.

\n

Gerçekçiler, bizim bakan gibi yürekle.. filan bölünmeden, damardan ABD çıkarlarıaçısından meseleye yaklaşıyorlar...

\n

İdealistlerise.. hem yürek ve hem beyinleriyle insan hakları, demokrasiyi savunuyorlar.

\n

Obama ile Clinton, iki ekip arasında denge bulmaya çalışıyor

\n

Washington, ucu halihazırda açık görünen Arap baharıserüveninin fitilini durduk yerde ateşlemiş değil.

\n

Ama dipten gelen değişim dalgalarının kayda geçtiği andan itibaren; olayların arkasına düşmemek adına, yeni parametreleri şekillendirmeye çalışıyor.

\n

Arap baharıdiye sloganlaşan reformlarınyol haritasını, 2010 yazından bu yana belirlemeye çalışan yönetim; gerçekçilerileidealistlerbölünmesinin üstesinden gelmiş ve yaşanan gelgitleri aşmış değil.

\n

Washingtonın ülkeden ülkeye farklılık gösteren bu gelgitleri yüzünden Arap baharındabenimsediği stratejiyegeri plandan yönetmek/leading from behinddeniyor.

\n

Washingtonın Arap baharındainisiyatifi sık sık başkalarına bırakan bugeri plan liderliğini”, fırsat düştükçe değerlendiririz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğan'ın G-7 oteli… 16 Haziran 2024
Hasta adam ABD 2 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları