Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dünyanın Yeni 'Mandela'sı...
Festivallerin sevilen filmi “The Lady / Leydi”yi yeni gördüm… \n
\nBu “Demir Leydi” değil tabii… \n
\nBu leydi başka leydi… \n
\nBugün Myanmar’da yapılan seçimlerle parlamentoya ilk kez adım atacak olan ve yaşamının son 20 yılını “ev hapsinde” geçiren, “dişi Mandela” Aung San Suu Kyi’den söz ediyorum… \n
\nFransız yönetmen Luc Besson’un “Leydi” adıyla beyaz perdeye aktardığı yeni Mandela serüveni, Myanmar’ın özgürlük savaşçısı Aung San Suu Kyi’nin yaşamını anlatıyor. \n
\nUfacık tefecik içi dolu turşucuk bir kadın… \n
\nHer daim beyaz orkidelerle toplanmış siyah saçları, ince, kırılgan, dişi vücudu ve geleneksel giysilerine bakıldığında dünya çapında bir siyaset savaşçısından çok, egzotik havayollarının Uzakdoğulu hosteslerini andırıyor… \n
\nAncak San Suu Kyi’nin bu aldatıcı fizyonomisi ardında, dünyanın en acımasız askeri diktatörlüklerinden biri olarak anılan ülkesinin bükemediği bir irade bulunuyor. \n
\nİşte bu çarpıcı tezatı anlamak ve dünyanın şu ara yoğun ilgiyle takip ettiği Myanmar seçimlerinin arka planını çözmek için gittim “Leydi”ye… \n
\nEfsanenin doğuşu\n
\nBesson’un filminde “Mandela’lık” hali, aslına bakarsanız Aung San Suu Kyi’nin başına geliyor… \n
\nBir nevi Aung San Suu Kyi, Myanmar’ın “Mandela”sı olmaya maruz kalıyor. \n
\nMyanmar’ın 40’lı yıllardaki bağımsızlık savaşçısı “ulu önder” Aung San’ın kızı olan Suu Kyi; İngiliz eşi ve oğullarıyla birlikte Londra’da kendi halinde bir “ev kadını” hayatı yaşarken annesinin rahatsızlığı nedeniyle birdenbire uzun süre uzak kaldığı ülkesine dönmek mecburiyetinde kalıyor… \n
\nDönüş o dönüş… \n
\nAung San Suu Kyi, Myanmar’dan adımını bir daha dışarı atamıyor… \n
\nÖnce hastalık, annenin ağırlaşması filan derken ülkenin (8 Ağustos 1988 tarihi itibarıyla) “8888” diye anılan 80’lerdeki büyük öğrenci isyanı patlak veriyor...\n
\nAung San Suu Kyi; Myanmar’ın bu tarihi isyanını, sadece annesinin tedavi edilmekte olduğu hastanede, hastane koridorlarında hasbelkader karşılaştığı yaralılar yoluyla izliyor…. \n
\nHastane çıkışı, “büyük önderin kızını” evinde ziyaret eden kanaat önderleri, kendisinden destek talep ediyor. \n
\nGiderek yoğunlaşan bu ev trafiğinin artmasıyla, Myanmar cuntası; Aung San Suu Kyi’yi devre dışı bırakmak için, o güne dek “ulusun kurucu liderinin kızı” diye bilinen kadını yirmi yıl sürecek ev hapsine mahkûm ediyor. \n
\nLondra’daki eşin de yardımıyla bunun üzerine harekete geçen Nobel komitesi, Aung San Suu Kyi’ye “Nobel Barış Ödülü”nü veriyor. \n
\nAung San Suu Kyi’nin “liderleşmesi”; bundan sonra oluyor. \n
\nRangun kentinin romantik İnya Gölü kıyılarında, köhne bir kolonyal evde bir başına yaşayan “Nobel’li San Suu Kyi”nin efsanesi ülkeye yayılıyor...\n
\nAsker baskısı altındaki halk, Suu Kyi’nin adını telaffuz etmeye çekindiğinden parola olarak kısaca “leydi” tabirini kullanıyor. “The Lady” başlığı bundan… \n
\nLuc Besson’un Aung San Suu Kyi tiplemesi baştan sona böyle bir “başa gelen çekilir” portresi olmuş. \n
\nSuu Kyi, payına düşen sorumlulukları sonuna dek yerine getiriyor. Ancak “demokrasi” vaazları dışında, süreç içinde kadın liderin önderlik ettiği somut fikirlerle pek karşılaşmıyoruz…\n
\nFilmde, bugün artık 67 yaşında olan “özgürlük liderinin” entelektüel boyutuna ilişkin ele alınan başlıca tema, güçlü bir “Gandhi” hayranlığıyla sınırlı kalıyor. \n
\n‘Rövanşizm istemiyorum’\n
\nMyanmar generallerinin dahi “demokratik açılıma” mecbur kaldığı yeni dünya şartlarında, geçen yıl Suu Kyi de sonunda ev hapsinden salındı... \n
\nBatılı yaptırımlarıyla köşeye sıkışan cunta yönetimi, bir dizi reform yapmak zorunda kaldı. \n
\nSiyasi tutuklular serbest bırakıldı. Sansür yumuşatıldı. Toplanma özgürlüklerinin önü açıldı. Asker güdümünde de olsa, ilk defa sivil görünümlü bir yönetim işbaşı yaptı. Turizmle, yabancı yatırımlar önündeki engeller çözülmeye başladı… \n
\nKimilerinin “Myanmar baharı” diye adlandırdığı bu “açılım” ve “değişim” sürecinde, ilk kez şimdi Aung San Suu Kyi’nin de katıldığı bir seçim yaşanıyor. \n
\nBugün yapılan seçimler aslında sadece parlamentoda boşalan 45 sandalyeyi doldurmak amacıyla düzenlenen bir kısmi seçim. \n
\nAma yarım asırdır ilk kez esen “görece özgürlük” havası açısından önemli görülüyor. \n
\nParlamento sıralarında ilk kez oturacak olan Aung San Suu Kyi’nin gerçek “Mandela’lık” çapını, dünya bu seçimlerden sonra görecek… \n
\nAung San Suu Kyi bugünkü sınavı, şimdilik, “demokrasiye geçişe doğru atılan bir ilk adım” diye tanımlıyor ve genel yönelim itibarıyla “Ben rövanşizm istemiyorum!” diyor. \n
\nDemokrasiye geçişe doğru emekleyen ve “ilk adımlarını” yeni atan bir ülkede; yaşamının 20 yıllık bölümünü kilit altında geçiren bir lider, “geçmiş hesaplaşmalar” ve “kin telkin etmek”ten böyle altını çize çize kaçınıyor. \n
\nTürkiye gibi büyük bir “ileri demokrasi” ülkesinden bakıldığında, başlı başına bu bile yeterince hayranlık verici.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke