Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Suriye Çıkmazı

15 Mayıs 2011 Pazar
\n

El Cezirede dün gece Rezzan el Zeytune adında bir Suriyeli aktivisti izledim. Mücadelesinde kararlı olduğunu söyleyen genç kadın, kocası dahil.. etrafında eş dost kim varsa tutuklandığını anlatıyordu.

\n

Suriyeden gelen görüntüler karşısında insan, Hâlâ.. Bu ne cesaretdiye sormadan edemiyor

\n

Kaddafi Libyası ile Suudi ordusu kontrolündeki Bahreyn dışında, başka hiçbir ülkede Arap BaharıSuriyedeki kadar kana bulanmadı

\n

Cumadan cumaya. dokuz haftadır. televizyon ekranlarında sokak ortasında rasgele vurulan göstericiler ve isyan kentlerini kuşatmak amacıyla şehirler arası yollara dizilen tank görüntülerine tanık oluyoruz.

\n

Cuma günleri yaklaşırken Muhabaratdüzenli olarak ev ev eylemci avına çıkıyor. Önleyici tedbirbabında önüne geleni gözaltına alıyor. Gözaltındakiler sonra işkenceden geçiyor.

\n

Buna karşın Rezzan el Zeytune gibi aktivistler vazgeçmiyor. Şişeden çıkardıkları cini geri sokmayı kabullenemiyorlar. Zaten hep korkuyla yaşadıklarını belirtiyorlar. Bu kez hiç olmazsa umut etmek istiyorlar. Bu defa da tutturamazlarsa yaşamlarında bir daha böyle bir değişim fırsatıelde edemeyeceklerini düşünüyorlar.

\n

Değişim fırsatı”, Suriye için hayli zorlu görünse de ilanihayeEsadlarla yaşamak seçeneğiçok daha feci olduğundan, aktivistler hâlâ sokaklara çıkmaya devam ediyor

\n

Esadlar ‘Baba’ filmini andırıyor

\n

Sağı solu belli olmayan Kaddafi ve 80lik Bin Ali, Mübareklerle kıyaslanmayacak denli uygar, aklı başında görünen Esad ile aile efradının içyüzü, öteki Arap diktatörlerinin dünyasından çünkü mekparmak farklı değil. Hatta belki onlardan beter.

\n

Londrada eğitim görmüş bir göz doktoru olan Beşşar Esad, Esadlar şirketinindış dünyayla ilişkilerini yürüten bir halkla ilişkilerci işlevini görüyor.

\n

Kirli işleri, göstericilere şiddet uygulamaktan birinci dereceden sorumlu olan kardeşi Mahir Esad yerine getiriyor.

\n

ABnin hafta başında duyurduğu yaptırım uygulanacak karanlık Suriyelilerlistesinde başı çeken Mahir, üst düzey bir ordu komutanı ve Beşşardan sonra rejimin 2. adamı.

\n

CIAnın eski Suriye uzmanlarından Flynt Leverett bu tabloyu, Corleonebenzetmesine başvurarak açıklıyor. (El Pais, 12 Mayıs)

\n

Bir mafya klasiği olan Babafilmini görenler hatırlayacaktır

\n

Don Corleonenin (bu örnekte Hafız Esadoluyor!) büyük ümitler bağlayarak yetiştirdiği, iyi okullarda okuttuğu Michael Corleone (Beşşar Esad!), başta mafyaya girmekistemez. Babaölünce çaresiz dümene geçer ve babasından acımasız, gözü kara bir gangster olup çıkar.

\n

Gerçek varis abi Basil Esad ölünce, gönülsüzcedizginleri devralan ve vaat ettiği reformların hiçbirisini yerine getiremeyen Beşşarı, CIA uzmanları işte böyle artık Michael Corleoneye benzetiyor...

\n

İlk yıllarda iyi niyetliolan Michael Corleone gibi Beşşar da, aileiçinde tecrübe kazanıyor ve bugün artık babasını aratmayan icraatlara imza atıyor.

\n

Mısır-Tunus farkı…

\n

Suriye devleti son kertede böyle bir aile şirketiolduğu için, Mısır-Tunus rejimlerinden çok daha dayanıklı bir yapıya sahip.

\n

Suriye Baharının; Mısır-Tunus baharlarından farkını, Le Mondea verdiği çarpıcı bir söyleşide, Hamit Bozarslan, tam da bu yönüyle açıklıyor.

\n

Tunus ve Mısır örneklerinde rejim’, bir devlet karteliolarak tanımlanabilirdidiyen siyaset bilimcisi Bozarslan, özetle sonra şöyle devam ediyor:

\n

(Mübarek-Bin Ali) etrafındaki ilişkiler ağı ile belirlenen karteleordu ile bir kısım burjuvazi ve bürokrasi de dahildi. Ama gerek Mısır, gerek Tunus örneklerinde ordu’, olabildiğince özerkti. Ordu (Bin Ali ile Mübarekten) mesafe aldığı noktada, her iki rejim de düştü. (Aile şirketi!) Suriyede; ordu-iktidar ilişkileri çok daha güçlü. Esad ailesi etrafında örgütlenen devlet aygıtı; bu açıdan daha ziyade Saddam Hüseyin Irakı’nı andıran bir tablo çiziyor…”

\n

Arap baharlarının kaderi özetle.. dönüyor dolaşıyor ordunun konumunaindirgeniyor.

\n

Göstericiler, orduyu yanlarına alabildikleri ölçüde başarı şansı yakalıyabiliyor.

\n

Askeri gücü elinde tutan Esad rejiminin, isyanın ivmesini kırdığınıbelirten Bozarslan, Suriyede rejim; isyanın Şama, kendi temposunu dayatmasını önledi. Gerek zaman ve gerek mekân açısından isyanın ivmesini kırmayı başarabildidiyor ve ardından ilave ediyor: Muhalefet saflarının böylece bir ortak dinamik oluşturmasını önledi. Ne Mübarek, ne Bin Ali bunu yapamadı...”

\n

Milyonlarca turist alan Mısır ve Tunusa karşın Suriyenin ayrıca kapalı bir ülkeolduğuna işaret eden İslam dünyası uzmanı siyaset bilimcisi Bozarslan, geçen her günün göstericiler aleyhine ve rejimin lehine çalıştığını söylüyor.

\n

Suriyenin Rezzanları buna karşın caymıyor. Onların öyküsüne bir başka yazıda tekrar döneceğim.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları