Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Pazarola Hasan Bey
İstanbul’un eski ‘deli’leri de kent kültürüne katkıları olan ‘efendi’lerdi
\n\n\n\n\n1- Pazarola Hasan Bey İstanbul sokaklarında
\n2- Kıyafetinin tüm ayrıntılarıyla İstanbullu
\n3- Çapkın bakışlarıyla kızların da gönlünü kazanmıştı
\n\n\nTarih Vakfı’nca yayımlanan Toplumsal Tarih dergisi 2006’nın şubat sayısında bir kitapçık armağan etmişti. İstanbul’un “deli” ya da “meczup” denilen ama hiç de öyle olmayan ünlü tiplerinden “Pazarola Hasan Bey”i tanıtan kitapçığı okurlarla paylaşmak istemiştim. Ne var ki “güncel”in rüzgârına kapılınca, kitap yığınlarının arasında gözden ırak kaldı..
\nOysa cumhuriyetin kuruluş dönemini belgeleyen haftalık Mecmua dergisi, 28 Aralık 1925 tarihli 24’üncü sayısına onu kapak yapmış, 1880-85 yılları arasında doğduğu tahmin edilen kültür kahramanımıza “İstanbul’un En Meşhur Siması” demişti.
\nYavuz Selim Karakışla’nın yazdığı kitapçık, geçenlerde elime takılmasın mı? “Artık yeter, sıra bana da gelsin” dercesine yüzüme bakan o ünlü İstanbulluyu yeni kuşaklara tanıtmaya karar verdim.
\nÖnce ismindeki anlamdan başlayayım. Hasan Bey her sabah dolaştığı semtlerdeki esnafı, “işin açık olsun” anlamına gelen “pazarola” diyerek selamladığı için adı öyle kalmış... Vefa’dan Süleymaniye’ye, Çemberlitaş’tan Sirkeci’yi adımlarken esnafa “pazarola” demek o denli anlamlıymış ki bu “İstanbul duası”nı Hasan Bey’den duymayanlar o gün işlerinin de iyi gitmeyeceğine inanırlarmış...
\nHasan Bey’in bu dua karşılığında asla bahşiş kabul etmemesi, bazen bir kahve ya da öğle yemeği daveti dışında hiçbir teklifi kabul etmemesi ise onun “bey”liğinin ürünü... Tertemiz ceketi, ütülü pantolonu, köstekli saati asılı yeleği, kolalı gömleği, üzerinde “Maşallah Hasan Bey” yazan sarığı ile verdiği selamın “bey”lere has kibarlığı da aynı zamanda İstanbulluluğunun kanıtı..
\n1922’de henüz 40’lı yaşlarındayken yaşamını yitiren Pazarola Hasan Bey, tıpta “mongoloid” denilen hastalığı nedeniyle “büyük” kafalıydı. Kimileri üstün zekâsını büyük kafasına bağlar; kimileri de “evliya” kabul ederdi. Yaşamının tüm ayrıntılarındaki “küçük incelikler”iyle halkın sadece sevgi değil, saygı da duyduğu bir be-yefendiydi. Hakkındaki bir makalede okumuştum; “zekâ özürlü” demek de ona hakaretti çünkü sevdiği ya da değer verdiği insanlara en zeki iltifatlarda bulunur; en etkileyici esprileriyle onların gönlünü hoş ederdi.
\nİnsan sevgisi
\nAsıl adı Mehmet Hasan olan kahramanımız, zayıf ve çelimsiz haline rağmen köşeden görüldüğü an sokaktaki herkesin adeta saygı duruşuna geçtikleri büyüklüğünü neye borçluydu? Tek kelime ile insana saygısına... Sarığının kenarına iliştirdiği taze gül ya da karanfiller ise sevgi dolu yüreğinin simgesiymiş...
\nHasan Bey’in “pazarola” sözünün arkasına selam verdiği kişiyi onurlandıran “başı” deyimini eklemesi de dillere destanmış. “Pazarola berberbaşı”, “pazarola yorgancıbaşı”, “pazarola mimarbaşı” sözleriyle günlerine başlayanlar, Hasan Bey’i nasıl sevmesinler ki?
\nDahası bir gün Valiye rastladığında “pazarola valibaşı”, yanındaki belediye başkanına da “pazarola belediye başkanıbaşı” demesinin ardından, hemen oradaki dilenciyi de “pazarola dilencibaşı” diye selamlamasın mı?.. Bu adil tutumu da İstanbullular kuşaktan kuşağa anlatmışlardır...
\nBir söylentiye göre kızlar onu tenhada yakaladıklarında yaşmaklarını açıp yüzlerini gösterirler, böylece Pazarola gibi efendi ve insancıl bir koca bulacaklarına inanırlarmış... Hatta başları çocuklarıyla derde girmiş acılı analar; yaşları geçtiğinden çocuk sahibi olmayan kadınlar bile selamını almak için yolunu gözlerlermiş..
\n1920’de bir araba kazasından sonra Unkapanı’nda Atlamataşı’ndaki küçük evine kapanarak 1922’de yaşamını noktalayan Pazarola’nın her inançtan insanların gönlünde taht kurduğunu, babasının şu sözlerinden anlıyoruz: “Hasanım dışarı çıkamıyor ama ziyaretçileri eksik değil. Allah razı olsun, Türkten, Rumdan, Yahudiden, Ermeniden her gün birçok ziyaretçi gelip ellerini Hasanımın ellerine sürüyor ve o gün kârlarının açık olması için duasını alıp gidiyorlar.”
\nTiyatroların gözdesi
\nKahramanımız, dönemin tiyatro oyunları, operetleri için de hakkında besteler yapılan kişi olmuş. Tiyatrocular bile onun uğur ve bereketine inanmışlar. 20’li yılların başındaki bir tiyatro ilanında bakın ne yazıyor: “İki saat bilafasıla gülmek ve eğlenceli vakit geçirmek ve memleketimizin büyük artistlerini bir arada görmek isteyenlere cuma günü Şehzadebaşı’nda Şark Tiyatrosu’nda Eyüb Sabri Bey müsameresinde Komik-i Şehir Hasan Efendi, Naşit Bey, Balı Rıza Efendi, İsmail Efendi’nin iştirakıyla oynanacak olan emsali görülmemiş mükemmeliyette Pazarola Hasan Bey piyesinin temaşasını tavsiye ederiz.”
\nBaşka bir ilanda da şunlar yazıyor: “Darülbedayi (bugünkü İstanbul Şehir Tiyatrosu) maskeli olarak Osman Cemal Kaygılı’nın yazdığı Pazarola Hasan Bey adlı bir revüyü sahneliyor. Rol arkadaşları arasında Vali Doktor Emin Bey de vardır.”
\nİşte böylesine çok özel bir İstanbullu için iki dileğim var. Birincisi yaşadığı evi bulmak ve müze yapmak. İkincisi de tiyatro oyunları arasında yer almasını sağlamak.
\nPazarola Kadir Topbaş; pazarola Şehir Tiyatromuz…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke