Urartu'ya yakışmadı...

27 Ekim 2011 Perşembe
\n

Vanın binyıllar önce başkentlik yaptığı Urartular, tarihin kent ve yapı ustalarıydılar...

\n\n\n\n\n

Başlangıçta 6.6, ABDnin saptaması üzerine de 7.2 büyüklüğünde denilen Van depremi,tarihin mühendisleri olarak anılan 3 bin yıl önceki Urartuların başkentinde gerçekleşti. Yüzlerce insanımız çürük-çarık damların ve hesapsız betonarme tabliyelerin üzerlerine çökmesiyle canlarını yitirirken, MS 21. yyda; mühendislik, mimarlık ve şehircilikten tamamen yoksun yapılaşmanın bir kez daha cezasını çektik...

\n

Henüz 4 ay önce Mimarlar Odasının Vanda düzenlediği kent, kültür ve demokrasi forumu(24-25 Haziran 2011) sonuç bildirgesinde özetle şu uyarı da yapılmıştı:

\n

Vanda gözlenen plansız ve denetimsiz yapılaşma, sadece kimliksiz ve kültür yoksunu yerleşmeler yaratmakla kalmıyor; depreme karşı korunaksız kentleşmenin de başlıca nedenini oluşturuyor.

\n

Mimarların bildirgesinde şu anımsatmalar da yer alıyordu.

\n

Van aynı zamanda yüksek düzeyde ve sürekli göç almaktadır. Bugün, yeşil alan, dere yatakları benzeri imara kapalı alanlarda, yaklaşık 30 bin ruhsatsız yapıda, güvencesiz ve sağlıksız koşullarda yaşamak zorunda kalan işsiz göçmenler nüfusun yarısını oluşturmaktadır.

\n

Nitekim depremin en büyük hasarı işte o binlerce kişinin barındığı ruhsatsız ve imara aykırı yapılarda meydana geldi. 3 ay önceki bu yaşamsal uyarılar ne yetkililerce ne de medyaca önemsenirken, 23 Ekimdeki 7.2lik sarsıntının bilançosu ertesi gün özetle şöyle duyuruldu:

\n

Merkezi, Vanın merkez ilçesine bağlı Tabanlı köyü olan depremde kent merkezinde çok sayıda binanın çöktüğü, harabeye dönen Ercişte büyük hasarın ve yıkımların meydana geldiği belirtildi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 239 kişinin hayatını kaybettiğini, 1090 kişinin de yaralandığını bildirdi. (24 Ekim-gazeteler)

\n

Bugün can kaybı ve yaralı sayıları daha fazla, enkaz altında sönen yaşamların sayısı ise henüz bilinmiyor.

\n

Sorumsuz sorumlular

\n

Depremin ertesi günü telefonla görüşme olanağı bulduğum Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı Dr. Şahabettin Öztürk ilk izlenimlerini aktarırkenÇatlağı bile olmayan binalarla yerle bir olanlar yan yana Teknik gereklere uyularak inşa edilenler depremi yendiler, uymayanlarsa yenildilerdiyor ve ekliyordu:

\n

Yeni ve lüks bir otel bile denetimsiz yapıldığından devrildi! İmar kurallarını ve disiplinini önemsemeyen sorumluların sorumsuzlukları yüzünden acı çekiyoruz.

\n

Deprem bölgesindeki ilçe ve köylerde ise durumun daha vahim olduğunu, Tabanlı, Mollakasım, Yeşilsu gibi köylerin ise neredeyse haritadan silindiklerini, sarsıntının gündüz meydana gelmesinin ise yegâne şans olduğunu, haberlerden okumuş, TVlerden izlemiş olmalısınız...

\n

Tarih ‘şaşkın’

\n

Evet, mimarlık, mühendislik ve planlama bilimlerinden yoksun kentleşen Van ve çevre yerleşmeler, başta Tuşpa Kalesiolmak üzere nice anıtsal yapıları çağlar boyunca yüzlerce depremi göğüsleyen Urartu uygarlığının merkezidir.

\n

MÖ 1inci bin yıldan sonra bölgenin egemen kavmi olan Urartular kendilerine Viainili demişler, bu isimden şimdiki Van adı türemiş.

\n

İstanbul Üniversitesinden Arkeolog Prof. Dr. Oktay Bellinin Vanda, 30 yıla yakın kesintisiz sürdürdüğü araştırmalarında, Urartuların metal işlemecilik sanatı, bugün bile yöresel gelenek olarak devam ederken, kent ve kale inşa etmekte çok yetenekli oldukları saptanmış.

\n

O kadar ki Doğu Anadoluda sulama amaçlı ilk göletleri ve kanalları inşa eden Urartuların kehrizdenilen yeraltı su dağıtım sistemleri yakın yıllara dek bugünkü Vanın da su şebekesi olarak değerlendirildi. Hatta DSİnin bu sistemi koruyarak kullanmaya yönelik özel bir Kehriz Müdürlüğübile vardı...

\n

Benzer şekilde yine bugünkü Van Ovasının sulandığı 50 km. uzunluğundakiŞamran Kanalıda Urartu Kralı Minua tarafından yaptırılmış. Kente eski adını da veren Tuşpa Kalesinden ise söz etmeye bile gerek yok; muhteşem mimarisini ve sağlamlığını görenler görmeyenlere anlatır...

\n

Vanda düzenlenen tarih sempozyumlarında da bütün bunlara 2700 yıllık mühendislik harikalarıdenilmiş; aynı coğrafyada, bugünkü yerleşmelerin büyük çoğunluğunda su şebekesinin bile bulunmuyor olması ise geçmişten esinlenilmeyen ilkellikolarak vurgulanmıştı.

\n

İşte böylesi bir uygarlığı barındıran topraklarda şimdi yaşanan deprem dramı sadeceyoksul bölgemizde felaketolarak adlandırılamaz. 1999 İzmit-Marmara depremi en gelişmiş yerleşmelerimizi yerle bir ederken, 2011 Van depremi de aynı felaketi yarattı.

\n

Yıllardır yinelenen tüm uyarılara rağmen, planlı ve depremi gözeten bir yapılaşma ciddiyetinin imar uygulamalarına hemen hiç yansımaması; tüm yeni imar yasalarının bilimsel gerekler yerine emlak rantını arttırmayı hedeflemesi, asıl felaketin kafalarda olduğunu göstermiyor mu?

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları