Bedia Akarsu 100 Yaşında - Mustafa GÜNAY
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Bedia Akarsu 100 Yaşında - Mustafa GÜNAY

01.03.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Uzun yıllar İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Felsefe Tarihi Kürsüsü’nde ve Türk Dil Kurumunda (TDK) Prof. Dr. Macit Gökberk ile çalışmış olan Prof. Dr. Bedia Akarsu 27 Ocak 1921 tarihinde doğdu. Aydınlanmacı dünya görüşünün önemli bir temsilcisi olan, ardından birçok eser ve değerli bir kütüphane bırakan Bedia Akarsuyu 26 Şubat 2016 tarihinde kaybettik.

Akarsu, 1943 yılında İÜ. Felsefe bölümünü bitirdi. Ernst von Asterin yanında başladığı  Wilhelm von Humboldtta Dil-Kültür Bağlamı” adlı doktora çalışmasını hocanın ölümü üzerine yeni bir yaklaşımla J. Ritterin yanında tamamladı.(1953) Bu çalışma daha sonraki çalışmalarının, özellikle dil felsefesi ve kültür felsefesiyle ilgili araştırmalarının da temelini oluşturdu. 1956-58 yılları arasında, Heidelberg Üniversitesinde Hans Georg Gadamerle çalıştı. 1960da  Max Schelerde Kişilik Problemi” adlı teziyle doçent ve 1968de profesör oldu. Özellikle ahlak, kültür, dil ve tarih felsefesi konularında dersler veren Akarsu, 1984de Felsefe Bölümü Başkanı iken kendi isteğiyle emekliye ayrıldı.

Akarsu, 20 yıl boyunca (1963-83) üyesi olduğu TDKnın yönetim kurulunda görev aldı. Kamuran Biranddan sonra ikinci kadın felsefe profesörümüz olan Akarsu, emeklilik sonrası Çukurova Üniversitesine davet edildi. Felsefe Grubu Eğitimi Bölümü’nün kuruluş çalışmalarına katıldı, ders programını hazırladı ve Prof. Dr. Uluğ Nutkuyu da davet ederek birlikte yöreyi de kapsayan çalışmalar yaptı.

AKARSUNUN FELSEFEYE BAKIŞI

Felsefe alanında çevrileri, gazete ve dergilerde yazıları bulunan Akarsunun Wilhelm von Humboldtta Dil-Kültür Bağlantısı”; Max Schelerde Kişilik Problemi”; Modern Toplumda Kadın”; Atatürk Devrimi ve Yorumları”; Ahlak Öğretileri”; “Çağdaş Felsefe” ve Felsefe Terimleri Sözlüğü” isimli kitapları bulunmaktadır.

Doğan Özlem ve Betül Çotuksöken editörlüğünde yayımlanan  Bedia Akarsuya Armağan” (2000) kitapta Oktay Akbal şöyle yazmıştır, Bedia Akarsu içtenliklidir,her türlü yapmacıktan uzaktır. Düşünce açıklığı, dürüstlüğü, çevresine bilginin ışığını yaymaktaki alçakgönüllülüğüyle saygı toplar.” Adnan Binyazar ise, Akarsu, yazılarında, bilimsel çalışmalarında, bireysel sorumluluk yüklendiği tüm alanlarda, bir ağacın, kendi kökündeki beslenme kaynaklarını ararcasına, bilginin temeline inme eğilimi gösterir” diyerek çalışma metoduna dikkat çekmiştir.

Felsefe tarihine ve geçmişteki filozoflara sırt çevrilerek, felsefe yapılamayacağını ve felsefenin yalnızca mantığa indirgenemeyeceğini belirten Akarsuya göre, henüz çözülmemiş sorunlar üzerinde düşünmedir felsefe. Bu sorunları çözecek olan da bilimdir sonunda. Felsefe bilimlerin sonuçlarına, verilerine toptan bir bakıştır aynı zamanda. Bilim tavır almaz, yalnızca araştırır. Oysa felsefe araştrılanların sonuçlarını da düşünür; bilimler arası bağlantılar kurar; onları değerlendirir.” 

Felsefenin bütünü içinde ahlak felsefesinin, bilgi felsefesi ile aynı ağırlıkta olduğunu belirten Akarsuya göre, Felsefe sözcüğünün kökeninde ahlakla ilgili öğe var: philosophia, sophia düz bir bilgi değil, bilgelik anlamında, bilgelik de erdeme götüren bilgiden başka bir şey değil. Felsefenin görevi de yalnız bilgi değil, erdeme götüren yolu da bulmadır.”

Kant ve Schelerin ahlak felsefelerinin etkilediğini belirten Akarsu, Kant insana saygıyı, Scheler sevgiyi öğrettiği için. Saygı ve sevgi ahlak felsefesinin temel kavramları olduğu gibi, insan olmanın da temel nitelikleridir” der.

FELSEFE-DİL İLİŞKİSİ VE TÜRKİYEDE FELSEFE

Türkçenin zengin ve olanakları geniş bir dil olduğunu belirten Akarsuya göre, Türkçe ontolojiden, varlık felsefesinden çok, oluş felsefesi olmaya elverişli bir dil” dir.

Türkiyedeki felsefe çalışmalarının durumu ve geleceği konusunda iyimser olan Akarsu, Cumhuriyet döneminde nitelikli bir birikim oluştuğunu ve Türkçenin bir kültür dili olarak geliştiğini söyler. Günümüzde felsefe sorunları Türk dili içinde rahatlıkla ele alınıp geliştirilebiliyor. Birtakım sorunların Türkçede dile getirilemeyeceğini öne sürenler bunu kendi dil yetilerinin yetersizliğinde ya da kendi düşünme tembelliklerinde arasınlar.”

Gelecek konusunda da karamsar olmayan Akarsu, Genelde, Türkiyenin gidişi bakımından, her alanda olduğu gibi felsefe alanında da hiçbir zaman kötümser olmadım, yozlaşmaları da görmeme karşın” der.

AYDINLANMA MİRASI VE ÇAĞA BAKIŞ

Akarsu, Rönesans ile ortaya çıkan ve Aydınlanma ile yayılan Batı düşüncesinin temelinde akıl”ın bulunduğunu belirtir: Akıl derken her türlü otoriteden bağımsızlaşarak, özellikle de din otoritesinden bağımsızlaşarak, insanın kendi aklını kullanması var. Bilimsel düşünüşün temelinde de yatan budur. Sorup soruşturarak, araştırarak, sorgulayarak doğrulara varmak.”

Avrupayı “aydınlanma mirası”na sahip çıkma konusunda eleştiren Akarsu, Avrupa ülkelerinin çoğunun politikalarının, başka ulusların uyanmasını engellemek doğrultusunda olduğunu belirtir. Bunun nedenini Avrupanın kendini ayırmak istemesi, kendi üstünlüğünü kimseyle paylaşmaya yanaşmamasında görür. Atatürk’ün 1920lerde Bu dünya yeni baştan düzenlenmeli ve her ulus eşit haklarla bu yeni evrensel dünya üzerinde yer alamalıdır” dediğini hatırlatan Akarsu, Bir devletin ya da bir devletler topluluğunun dünya egemenliğini kurması başka şeydir; bütün devletlerin eşit haklarla evrensel bir dünya içinde yer alması ve yine çeşitli kültürlerin evrensel kültür içinde yer alarak ona katkıda bulunması başka şeydir" der. Akarsuya göre, Atatürk Devrimi bir ulusal egemenlik devrimi olması yanında bütün mazlum” uluslara seslendiği için aynı zamanda bir insanlık devrimi olmuştur.

Bedia Akarsunun felsefi çalışmalarının temelinde Cumhuriyetin kurucu değerlerine bağlılık ve devrimci bir ruh yer alır. Onun aydınlanma mirası felsefi yorum ve değerlendirmesi önemini korumaktadır. Hayatını felsefeye, Türkçenin gelişimine, Cumhuriyet değerlerine adamış bir felsefeci olarak Akarsuyu, saygıyla anıyorum. 

MUSTAFA GÜNAY

Yazarın Son Yazıları

Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025