Olaylar Ve Görüşler

İslamiyetin içindeki Truva atı: Tarikatlar - Tufan ERBARIŞTIRAN

09 Ocak 2023 Pazartesi

Bugün ülkemizde tarikatlar siyasete ve topluma yön vermek için kullanılmaktadır. Demokrasinin ve laikliğin yok edilmesine yönelik sinsi bir planın gizli uzantısıdır. Arap kültürünün ve yozlaşmış şeriat hükümlerinin çağdaş hukukun önüne geçmesi için bir Truva atı yaratılmaktadır. Bu atın içinde yobazlık, günah, suç, tecavüz, cinayet, ayıp, darp ve daha birçok çağdışı olaylar vardır.

ARKA BAHÇE

Atatürk döneminde tüm tarikatlar, dini cemaatler ve bunlara öncülük eden kuruluşlar (dernekler, şirketler...) kapatılmıştı. Nurcuların yere göğe sığdıramadığı ve bir dönem akıl hastanesine kapatılan Said Nursi hakkında bakınız İsmet Zeki Eyüboğlu neler yazmıştır:

“Türkçe konuşamadığı gibi, iyi Arapça da bilmezdi. Konuşurken kavramlar arasında sağlıklı bağlantı kuramaz, tutarsız sözler söylerdi. Onun bu konuşmalarını, çevresinde toplananlar, Tanrısal bir bildirinin belirtisi sayar, coşkuya kapılırlardı.” 

Kadını toplumdan dışlayan, onu çarşafa, burkaya ya da türbana zorla sokan bir zihniyet kendi cinsine ise şehvetle yaklaşmaktadır. Herkes son dönemde tarikatlardaki çocuk tacizlerini konuşuyor. Rıza Zelyut’un “Osmanlı’da Oğlancılık” kitabını okursanız kesinlikle mideniz bulanır. Osmanlı’da oğlancılığın ne kadar yaygın olduğunu anlarsınız... Yine başarılı gazetecilerden Timur Soykan ve İsmail Saymaz yazdıkları kitaplarla bu konuya ışık tuttular. 

Tarikatların kendi içlerine dönük olmaları, dışa kapalı yaşamaları nedeniyle, İslamiyet içinde özerk bir yapıları vardır. Denetlemeden ayrı tutulmaları böyle bir yapının özerkliğini nerdeyse dokunulamaz bir konuma getirmektedir. Bunun arkasında tarikatların bazı siyasi partilerin arka bahçesi ve oy deposu olarak görülmesi yatmaktadır. Tarikatlar, karşılıklı bir etkileşim sonucunda, siyasi iktidarlara dayatma yaparak istedikleri ihaleleri almakta hatta istedikleri kanunların çıkmasını bile sağlamaktadır.

KUZU POSTU

Özellikle AKP döneminde aldıkları ihalelerle iyice palazlanan tarikatlar İslamiyeti kendilerine kuzu postu yaptılar. Kuran kursları, yurtlar, vakıflar, medya ve holdingleşme sonucunda topluma dayatmacı bir sözde din anlayışı getirdiler. Denetlenemeyen bu özerkliğin içinde her türlü kötülük, günah ve suç işlenmektedir. Unutmayalım, bazı tarikatlarda yönetimi ele geçirmek için cinayetler, kavgalar, tecavüzler, yasadışı işler söz konusudur. Türkiye’nin bundan kurtulması için tek yol şudur: Tüm tarikatlar, dini cemaatler çok sıkı bir biçimde (vergi, idari...) denetlenmelidir. Bunların medya gücü ellerinden alınmalıdır. Hiçbir biçimde ihale almaları ve vakıf/dernek kurmaları engellenmelidir. AKP’nin besleyip büyüttüğü ve halen arka çıktığı tarikatlar özerk yapıları nedeniyle, kendilerini siyaset ve din üstünde görmektedir. Bu bataklık kurutulmadığı sürece yakın gelecekte Türkiye’yi büyük tehlikeler beklemektedir.

TUFAN ERBARIŞTIRAN

ARAŞTIRMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları