Olaylar Ve Görüşler

Lozan Antlaşması’nın 100. yılı kutlu olsun!

26 Temmuz 2023 Çarşamba

Almanya’nın yanında girdiği savaşı kaybeden Osmanlı Devleti, Ağustos 1920’de Sevr Antlaşmasını imzaladı. Türk halkının ana vatanı olan Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan tarafından işgal edilerek bölüşülmüş, doğuda bir Ermenistan devletinin kurulması kararlaştırılmıştı.

Türk halkı, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Anadolu’nun işgal edilmesini ve sömürgeleşmesini öngören bu anlaşmayı kesinlikle reddederek zaferle sonuçlanan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştı. Tüm sömürge ülkelerine örnek olan mücadele, 1919-1922 yılları arasında çok büyük zorluklar içerisinde işgal güçlerine karşı zaferle sonuçlandı.

Lozan Konferansı süreci, Mustafa Kemal Atatürk’ün en güvendiği yakın arkadaşı ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü tarafından büyük bir kararlılıkla sürdürüldü. Türkiye’yi bölüşmek isteyen işgal güçlerinin tüm direnişlerine karşın, Lozan Antlaşması kabul ettirildi ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsızlığı uluslararası bir anlaşmayla tüm dünyada tanındı. Bu nedenle Lozan Antlaşması, Türkiye’nin uluslararası güvenliğini sağlayan tapu olarak görülmektedir.

Türkiye’de özellikle tarikatların ve onlara sempatiye bakanların, 100. yılını kutladığımız Lozan Antlaşması’na ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı haince bir propagandayı sürdürmekte olduklarını günümüzde de görmekteyiz. Taliban yanlısı bir düzen isteyen bu kesimlere karşı, demokratik, laik bir hukuk devletini savunanların mücadelesi kararlılıkla sürecektir.

Türk halkı, yurdunu parçalayan ve bölen, kendisine hayat hakkı tanımayan Sevr Antlaşması’nın uygulanmasına izin vermedi. Sevr Antlaşması’nın Osmanlı hükümeti tarafından imzalanması halkın direnme gücünü alevlendirdi. Milli Mücadele’ye katılım hızla arttı. Daha sonra Türk milleti, Milli Mücadele’yi zaferle noktalayarak bu antlaşmaya karşı en güzel cevabı verecekti. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması Sevr Antlaşması’nın geçersiz bir belge olarak tarihin tozlu raflarında kalmasını da sağladı.

Prof. Dr. Hakkı Keskin



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları