Olaylar Ve Görüşler

Washington’un Kürt politikası değişir mi? - Daver DARENDE

22 Aralık 2021 Çarşamba

Batı’nın kurduğu “güç sistemi” içinde yer alan ve NATO üyesi olan Türkiye, çok tehlikeli bir süreçten geçiyor. Ortadoğu’da oynanan büyük oyunda ABD, kendi ulusal çıkarlarına hizmet edecek yeni bir müttefik arayışı içindedir. Yeni müttefik arayışında YPG/PYD/PKK ön planda görünüyor. Bölgemizde yeni haritaların çizilmesi öngörülürken, ABD destekli Kürt milliyetçiliği de hızla gelişmekte ve güç kazanmaktadır. Ortadoğu’da, ülkemizin üniter yapısını ve güvenliğini tehdit eden dramatik gelişmeler oluyor. 

ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations) Başkanı Richard Haass’ın “Yeni Amerika” kitabını tanıtmak amacıyla (Kasım 2014’te) geldiği İstanbul’da bir gazetemizin yazarı ile yaptığı söyleşide Türk-ABD ilişkileri hakkında söyledikleri özetle şöyledir: 

“Teknik olarak hâlâ müttefikiz, ancak stratejik olarak farklı noktalardayız. ABD’nin stratejik önceliği IŞİD’i yok etmek. Esad’ın düşmesi gibi hedefler arkadan geliyor. Türkiye’nin öncelikleri ise farklı.”

Richard Haass’a göre “Kürtler, ABD’nin sahadaki en önemli partneri”. Haas, açıklamasına devam ediyor: “Mini Kürdistan’ı savunuyoruz” Richard Haas, “Mini Kürdistan derken Türkiye Kürtlerinin bu olayın dışında kalacağını vurgulamaya çalışıyor, Kürtlerin bağımsız olabilmesi için ‘Mini Kürdistan’ın tek yol olduğunu savunuyor. Richard Haass’a göre, “Washington’da Kürtlerle doğrudan doğruya çalışmak için büyük bir istek var. Washington Kürtlerin özerkliğini tercih ediyor, ancak uzun dönemde bunun mümkün olmadığını biliyor.” (Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Richard Haass ile yapılan söyleşi, Hürriyet, 11 Kasım 2014)

Ankara-Washington hattında yaşanan sorunların köklü bir çözüme kavuşturulmasının zor olduğunu söylemek zorundayız. Türk-ABD ilişkilerinde çözüm bekleyen sorunların Washington’un isteği doğrultusunda bir kenara itilerek zamana yayıldığı fark ediliyor. Kriz başlıkları arasında S-400’ler, F-35, F-16’lar ve diğer dosyalar yer almakla beraber ABD’nin Fırat’ın doğusunda giderek güçlenen YPG/PKK’yı desteklemesi, terör örgütüne, “müttefik” gözüyle bakması Türk-ABD ilişkilerinde gerilimin artmasının temel nedenini oluşturuyor. ABD, Türkiye’nin Suriye ile yeniden ilişki kurmasına karşıdır ve bu ilişkiyi engellemek için her türlü çabayı harcamaktadır. Bunun en çarpıcı örneği ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in 13 Kasım 2021 günü yaptığı açıklamada yer alan sözleridir. Blinken, Suriye konusunda şöyle konuşmuştur: 

“Suriye ile normalleşmeyi desteklemiyoruz ve dostlarımızı, ortaklarımızı, bunu dikkate almaya çağırıyoruz.” (Cumhuriyet, 15 Kasım 2021)

Başta Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Karadeniz’deki gelişmeler olmak üzere Washington ile “derin işbirliği” yaptığımızda sözde “stratejik müttefikimizin” öngördüğü kurallara uyarken başımıza nelerin gelebileceğini iyi hesaplamamız gerekiyor. 

Washington’un günümüz koşullarında Kürt politikasını değiştirmesi beklenmemelidir. ABD, Fırat’ın doğusundaki YPG/PKK yapılanmasını desteklemeye devam edecektir. 

DAVER DARENDE

EMEKLİ DİPLOMAT-YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları