Öner Yağcı

Sorumlu aramak

29 Temmuz 2023 Cumartesi

Tarih, yüzyıllar boyunca ülkelerinin geleceğini bir kişiye bırakan düzenlerle var oldu.

Tanrı’nın vekilliğini üstlenen krallar, imparatorlar, padişahlar toplumlarının egemeni oldular.

Demokrasi ve laiklik, aklını kullanan insanların bu yanlış egemenliğe “Dur” demek, toplumlara geleceklerini özgürce belirleme fırsatı yaratmak için düşlediği bir ütopya olarak tarihte yerini aldı.

Bu ütopyayı gerçekleştirmek için aklını kullanan, düşünen insanların başlatıp çeşitli örgütlenmelerle, biçimlerle sürdürdüğü savaşım hâlâ amacına ulaşmış değil.

DEMOKRASİ ARAYIŞININ BUGÜNÜ

Ülkemizdeki demokrasi arayışının dününü elbette tarihi yazanlardan öğreniyoruz.

Bugünün gerçeğinde gördüğümüz, tarihin genel gidişine uygun yani ülkelerinin geleceğini bir kişiye bırakan düzen savunucularıyla demokrasi ütopyasını gerçekleştirmek isteyenlerin arasındaki savaşımın kırılgan bir dengede olduğudur.

Ne yazık ki toplumsal bir güç olarak demokrasi ütopyasını egemen kılmak isteyen sosyalist seçenek, düşünsel olarak ülkemize girdiğinden beri egemenlerin baskı ve engellemeleri sonucu güçsüz ve dağınık bir durumda olduğundan bu dengenin toplumun özgürleştirilmesi doğrultusunda değiştirilmesine yeterli katkıda bulunamıyor.

KİTLE PARTİSİ OLMAK

Umudun yeşertilmesi için ülkemizin gerçeği olan “sandık” ve “temsili demokrasi” koşullarında arayışın öncülüğünü yapmak, asıl olarak milyonlarca üyesiyle bir “kitle partisi” olması gereken CHP’ye düşüyor.

Son seçimlerin de gösterdiği gibi demokrasi arayışçıları amansız bir düş kırıklığı ve korkutucu bir moral bozukluğu yaşıyor.

Yenilginin faturasının çıkarıldığı CHP ise yeni bir bunalımda.

CHP NE?

80 milyonluk ülkede yaklaşık 1 milyon 300 bin üyeli bir siyasal partidir CHP.

Partiyi kimlerin yöneteceğini genel kurul (kurultay) belirliyor.

Doğal (partinin milletvekilleri ile merkez yöneticileri, il, ilçe örgütlerinin başkanları ve partili olarak seçilmiş yerel yönetimlerin başkanları olan 200 kadar kişi) ve il, ilçelerden seçilmiş 1300 “delege”den oluşan “kurultay”, genel başkanı ve 60 kişiden oluşan parti meclisini, o da 15 kişiden oluşan merkez yürütme kurulunu seçiyor.

SORUMLU KİM?

Her alandaki (ekonomik, siyasal, kültürel) toplumsal çöküntü ile laiklik temelinde çağdaş yaşama ulaşma yönündeki yaşama biçimimiz ve demokrasi arayışımız tehlikedeyse siyasete (yani CHP’ye) büyük görev düşüyor.

Sorumlu aranacaksa yukarıdaki tablo aynamızdır.

Değişmesi, yenilenmesi gereken bu tablodaki kişiler değil siyasetin kendisidir.

Düşünen, umudun sahibi olan insanlar, gelecek arayışını 1 ya da 60 ya da 1300 kişinin iradesine bırakmayıp çoğalarak siyaseti, medyada yer alan bilgileri yinelemekten çıkarmak, CHP’yi gerçek bir kitle partisine dönüştürmek zorundadır.

Kahreden gidişe “Dur” demek zorunda olan CHP’nin görevi, toplumun çağdaşlık istemlerinin direniş odağı olmaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Zaman, savaş ve insan 7 Aralık 2024
Tüketilmek 30 Kasım 2024
Günümüzün Nazizmi 23 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları