HDP’lilerin “Kürt meselesini çözerse başkanlığını niye desteklemeyelim” mevzisine girdiklerini belirtmiştim. Peki RTE bu desteğe yatar ve HDP ile bir al-ver ilişkisine girer mi? Tek millet, bayrak, devlet diyen RTE’nin müttefiki TSK...

AKP’liler öncelikli konumuz Yeni Anayasa-Başkanlık Sistemi diyor. Çok ilginç, 3 dönemlik iken milletvekili vizesi alan Cemil Çiçek bunu acil bir sorun olarak görüyor ve 4 partinin anlaşması gerekmiyor, diyor. Anlaşılan Saray’dan işaret fişeği çakıldı, bu kez Anayasa Komisyonu’ndan çoğunluk oyları ile maddeler geçirilecek! Sonra Meclis’e getirilecek başkanlık sistemli anayasa ve oy istenecek. Kimler destekler?
Tabii saf Anadolu çocuğu, RTE’yi başkan yapma hukukçusu Burhan Kuzu da maddeleri sıralamış... “Federal yapı kuramayız” diyor, “Fransa ile ABD modeli arasında bir Türk Modeli”:
HTürk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanı olacak.
H Üst düzey kamu yöneticilerini atayacak.
H Bakanları Meclis dışından atayacak ve görevden alacak. Her bakan, başkana karşı sorumlu olacak.
H Başkanlık kararnamesi çıkarabilecek... Görevinden alınması mümkün olmayacak... Bakanlara gensoru verilemeyecek vb...
AKP’liler bunu öncelikli konu ilan ettiklerine göre, 317 milletvekilleri ile başkanlık anayasasını gerçekleştirecekler anlaşılan.. kafaya koymuşlar. Ben de bu sözlerini ciddiye alıyorum ve tehlike çanları çalıyorum! Şüphesiz 317 ile ancak karakolluk olurlar, ama Meclis’ten destek alacaklarına emin görünüyorlar! Bugün HDP ile al-ver ilişkisi mümkün mü, bunu tartışacağım. Bazı saptamalar... ‘

Tek millet, tek bayrak, tek devlet’
1) HDP/PKK ağır yenilgi aldılar. Biri seçimlerde, diğeri de dağda ve “Özyönetim” ilan ettiği, denetimleri altına aldıklarını düşündükleri yerlerde, öyle anlaşılıyor ki önemli ölçüde büyük kayıp veriyor. İktidar ve TSK görülmemiş bir şekilde PKK’ye yüklendi. Dahası, kışın da operasyonları sürdürecekler.
İlan ettikleri şu: “Silahları gömecekler, gelip teslim olacaklar veya hepsi ülkeyi terk edecekler.” Vurguları kararlı. RTE’nin son konuşması: “Tek millet, tek devlet, tek bayrak.”
2) HDP ve yandaşları AKP çözüm sürecine geri dönsün ve Dolmabahçe Deklarasyonu’ndan başlayalım, diyor. Oysa Deklarasyon çöpe atıldı. RTE’nin oradan başlaması söz konusu görülmüyor.
3) HDP’nin, başkanlık anayasasının üzerine hemen atlamasının bir nedeni de, bu anayasanın “Kürt meselesine çözüm” pazarlığı olduğuna ilişkin yoğun işaretler var. Dün de belirttiğim gibi “çözecekse destekleriz” görüşü yaygın HDP’de. Demirtaş, yönetim biçiminin değişmesinden yana ama diktatör yapamayız havasında. Yani HDP olaya yatkın. RTE’nin başkanlıkta ısrarını, HDP’liler bir “umut ışığı” gibi görüyor.
4) Fakat, RTE sahada PKK ile kıyasıya savaşırken, Meclis’te HDP ile pazarlık yapar mı? Şimdilik pek mümkün değil. “İşin sonuna” geldiklerini düşündükleri bir zamanda, üniter birliği zedelemeyecek minimal bazı tavizler üzerinde HDP’lilerle görüşebilirler. Nedeni:

RTE/AKP ile TSK arasındaki ittifak
5) AKP’nin ülkede en büyük müttefiki Türk Silahlı Kuvvetleri. Ülkede otoriterliğini bu kadar açık seçik ve gözükara sürdürebilmesinin bir nedeni, TSK ile kurduğu “ittifak”. TSK ile PKK’yle savaş, üniter birlik vb. konusunda anlaştılar. RTE’nin bunlar dışına çıkması mümkün değil, yeni bir duruma kadar. O halde, HDP’den anayasayı Meclis’te kabul ettirecek tam bir destek araması ve alması gündemde yok gibi.
AKP’nin yeni ittifakını 25 Aralık 2014 tarihli “Kullan at dönemi bitti, yeni ittifak dönemi” yazımda ilan etmiştim. (http://orhanbursali. blogspot.com.tr/2014/12/ kullan-at-bitti-yeni-ittifakdonemi. html)
6) Eğer yeni anayasa hikâyesi bir-iki yıl sonraya ertelenmeyecekse, RTE’nin Meclis’ten en azından referanduma götürecek sayıda, 330 ve üzerinde oy alabileceği tek merci MHP gözüküyor...
Alır mı alır... Tuğrul Türkeş orada, MHP karışık...