Sayın Erdoğan, depremi durduramazsınız ama ölümleri azaltabilirsiniz...
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Sayın Erdoğan, depremi durduramazsınız ama ölümleri azaltabilirsiniz...

27.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhurbaşkanı kızgın. Medyada iktidara yöneltilen eleştirilere veryansın ediyor, “Çileden çıkaracak şeyler yazıyorlar” diyor. İktidara kimse niye deprem yerine gitmediniz, niye yardım etmiyorsunuz; bakanlarınız, valileriniz nerede diye eleştiri yöneltmiyor.

İki nokta var eleştirilerde, ilki bugüne kadar topladığınız ve toplamı 60 milyar lirayı bulduğu söylenen deprem yardım paraları nerede, nereye harcandı? Bu, çok tabii bir halk soruşturmasıdır. Fakat bu yolda sorular Meclis’te de yöneltildi size ve hepsi yanıtsız kaldı.

Bunu yanıtlamak o kadar zor mu? Hayır.

Halkın bu sorusuna yanıt vermek zorundasınız.. Eski bakanınız Mehmet Şimşek “duble yollara harcadık” demişti. Bu resmi bir yanıt olarak kabul edildi. Öyle mi? Bunu sizden duymak istiyor millet!

Millet olarak hazzetmiyoruz

İktidarınıza yakın bir TV’de bir yazar hesap verdi: Konut yapıldı, dedi. 1.4 milyon liralık bir konut hesabı ortaya çıktı. Evet, toplu konut yapıldı ama TOKİ kendi geliri gideri içinde bunları yapıyor. İktidarınızdan bugüne kadar TOKİ’ye toplanan deprem paralarını verdik diye bir açıklama gelmedi. Yazarınıza mı düştü bunun hesabını kitabını yapmak?!

Biliyoruz, hesap vermek sizin iktidarınızın hiçbir zaman şanına yakışmaz. Seçtiniz, biz de istediğimiz gibi harcıyoruz anlayışı hâkim iktidarınıza.. Demokrasi anlayışınız ne yazık ki böyle. Şeffaflık yok. Zaten son açıklanan endekste de iki puan daha gerilemişiz, iki puan gerileme bizi 13 ülkenin daha gerisine, 91. sıraya uçurmuş.

Biz millet olarak bundan hazzetmiyoruz.

Bizim için itibar, uluslararası ve yerel endekslerde hep iyi durumda olmaktır, o zaman göğsümüz kabarık yaşarız ve gezeriz. Sizin için önemli olmayabilir, ama bizim için çok önemlidir, çünkü ülkemizle doya doya iftihar etmek istiyoruz. Bize 91. sırada bir ülke yurttaşı gözüyle bakılması bizi utandırıyor!

İktidarınızın var oluş nedeni

Sayın Cumhurbaşkanı,

20 yıldır ne yaptınız depreme karşı sorusu da sizi kızdırmış.

Kızacağınıza bunun dökümünü yapmanızı, bilgilendirmenizi bu millet hak etmiyor mu? O kadar mı, asla hesap ve sorularına yanıt verilmeyecek, açıklama yapılmayacak bir kitle Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları?

Sayın Cumhurbaşkanı, “Depremi engelleyecek bir araç mı var” diye soruyorsunuz..

Hayır yok. Depremi engelleyemezsiniz, dünyada kimse engelleyemez. Milyarlarca, trilyonlarca tonluk büyük levhaların kaymasını durduramazsınız. Bu şu demek: Koskoca Anadolu levhasını durdurmaya çalışmaktır. Yok öyle bir şey!

Ama depremin kesin olacağına ilişkin bilimsel bilgiler o kadar doğrulanıyor ki her yerde, bilimin hiç olmazsa kesinleştirdiği bilgiler ışığında, yine bilimin öngördüğü önlemleri almak, her iktidarın öncelikli görevidir. Çünkü bir iktidarın öncelikli var oluş nedeni, yurttaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

Van güzel, ama çekilen acılar?

Van’ı örnek gösteriyorsunuz, evet güzel oldu, ben de gördüm ve beğendim.

Fakat Van’da depremde çekilen acılar?

Biz bu acıların mümkün olduğunca az olmasını istiyoruz, bütün derdimiz bu.

İstanbul topun ağzında, ama ne zaman bu belanın gerçekleşeceğini bilmiyoruz.

Bunu Allah’ın lütfu olarak kabul edebilir ve elinizden geldiğince yaşanacak acıları azaltacak çalışmalar yapabilirsiniz.

Bütün derdimiz vallahi de sadece bu!

Mesela bilim insanlarının İstanbul’da saptadıkları 40 - 50 bin kadar, beş katlı ve depremde yassıkadayıf olması büyük olasılık içindeki ve insanları kurtarmanın da çok zor olacağı bilinen binalara özel bir program uygulayabilirsiniz!

Neden buna kulak vermiyorsunuz?

Bütün okul binalarını mümkün olan en yüksek güvenlikli sağlam binalara dönüştürebilirsiniz. Ne engel var?

Tehlikenin farkında mısınız?

 Binlerce insan öldükten sonra, binaların yeniden inşa edilmesi kimsenin umurunda değil, farkında değil misiniz?

Kızmanız haksız, bilime ve halkın talebine kulak vermek neden zor?

Büyüt bir felaketin altında kalacak olan sadece iktidarınız değil, ülkemizdeki iktidardan çok daha önemlisi, bu ülkenin, insanların felaket altında kalmasıdır.

İktidarlar her zaman bulunur, ama yüz binler yok olur.

Bütün bir ülke bu felaketin altında kalır, milli egemenliğimiz bile tehlikeye girer.

Büyük tehlikenin farkında mısınız?

Yazarın Son Yazıları

İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025
Bütün parasını ‘mutlak butlan’a yatıranlar kaybetti

Kayyum kararı olasılığı bende yüzde 50 idi. Saray’ın CHP’yi dağıtma kararlılığı burada yüksek rol oynuyordu.

Devamını Oku
16.09.2025
Kurultayda oy devşirme, yasa ve etik sorun üzerine

Dünkü yazımda kurultaylarda menfaat karşılığı delegenin oyunu almak konusunda yazdıklarımla ilgili eleştiriler aldım.

Devamını Oku
15.09.2025
Olağanüstü kurultaya onayı durdurmak mümkün mü?

Yarın gözler Ankara’daki mahkemenin vereceği kararda.

Devamını Oku
14.09.2025
‘Muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine...’

“Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız.

Devamını Oku
09.09.2025
Büyük çöküşün anatomisi: Toplumsal yıkımın diğer boyutları (2)

2026’da ücretlinin alım gücü muhtemelen daha da eriyecek. Neden? Yıl sonu enflasyon, MB tahmini üst bandında, yüzde 29 gerçekleştiği takdirde, 6 aylık enflasyon yüzde 10.57 gerçekleşecek.

Devamını Oku
08.09.2025
CHP yeniden diriliyor ve alanlardaki yüksek enerjinin niteliği

Özgür Özel ve arkadaşları, aylardır iktidarın CHP’ye ve CHP’li belediyelere karşı elindeki hukuk enstrümanlarıyla yaptığı saldırılara karşı direnişin kalesi rolünde.

Devamını Oku
07.09.2025
Kural yok, hukuk devrildi. Kendi oyununu kurma zamanı

Ülkenin yönetim kuralları vardır. Bu kuralları anayasa ve yasalar belirler.

Devamını Oku
04.09.2025
Büyük çöküşün halka yansımaları: Derinleşen toplumsal yıkım

Dedik ki biraz daha geri gidersek 2017-2018’de başlayan 2020’den itibaren de giderek derinleşen büyük çöküşün millete, satın alma gücüne maliyeti, servet transferi ve yoksullaşma konusunda da her geçen ay arttığına ilişkin çok veri var.

Devamını Oku
02.09.2025