Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) olumlu algı yaratma, yanlışlarını başarı olarak sunma ya da gizleme konularındaki girişimi giderek sürdürülemez oluyor.

***

Son günlerde Başbakan’ın “İfade özgürlüğü, kırmızı çizgimizdir” cümlesini yinelemesine karşın ifade özgürlüğünün yerlerde sürünmekte olduğu, Can Dündar ve Erdem Gül’ün haksız olarak tutuklanmasıyla bir kez daha kanıtlandı.
“Tutuklanmasalar iyi olurdu” ya da “Yargı kararıdır” gibi açıklamalara bakınca sanabilirsiniz ki “Yargıçlar ve savcılar uyguladıkları yasaları da kendileri yapıyorlar.”
Oysa Avrupa Birliği’ne verdikleri sözlere ve anayasaya ekledikleri “iç hukukla insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeler çelişirse sözleşmeler dikkate alınır” ibaresini yok sayan tam da AKP’nin yöneticileridir.
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi sonradan “kumpas” diye niteledikleri davaların istedikleri yönde sürmesi için kurguladıkları yasaları yapanlar, yaptıklarının ayırdında değillermiş gibi davranıyorlar.
Kendilerine dokunulduğu için özel görevli ağır ceza mahkemelerini kaldırıp yerine özel görevli sulh ceza hâkimliklerini kuranlar da, atamaları yönlendirenler de kendileridir.
Başbakan, yeni dönemin reformlarını bugün açıklayacak. Her reformun altından çapanoğlu çıkmasına alışanlardan biri olarak bu seferkini de bekliyoruz.

***

64’üncü hükümet kuruldu ve Türkiye istikrarı(!) daha da başarılı bir duruma geldi!
İstikrardan geçilmiyor.
Ama Sur ilçesinde yanan tarihi camiyi söndürmek için itfaiye yakınına bile gidemeyip uzaktan seyrediyor.
Nedeni terör örgütü PKK’nin yöreyi kontrol altında tutuyor olması.
“Peki terör örgütü, elemanlarını oralara nasıl soktu ve silah yığınağını nasıl ve ne zaman yaptı” sorusu hiç akıllarına gelmiyor.
Oysa, “barış süreci” denilen dönemde gerekli önlemler göz ardı edilmeseydi bugünlerdeki saldırılar ve sokağa çıkma yasakları yaşanmayacaktı.
Ama iktidarın “teröristle mücadeledeki büyük başarısı” da söz konusu olmayacaktı.
Yaratılan sorunun nedenini yok sayıp başarıdan söz etmek de istikrarın bir başka cilvesi...

***

AKP’nin övünme konularından biri de “Bizim dönemimizde hiçbir faili meçhul yok!” iddiasıydı.
Ama iddia, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yerle bir ediliverdi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre başsavcılık “2000-2013 yılları arasındaki faili meçhul cinayetlerle ilgili dosyalarda Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması bağlantısı olup olmadığını araştırmak üzere çalışma başlatmış.”
13 yılın 11 yılı AKP dönemini kapsıyor.
Hani sizin döneminizde işlenen faili meçhul cinayet yoktu.(!)