Ah Bu Teröristler!

16 Ekim 2015 Cuma

Salı günü yazım şöyle bitiyordu: “Benim kuşağım ‘555K’ parolasını bilir! Dönemin diktatör Başbakanı Adnan Menderes’e karşı gösteri kararlaştırılmıştı.
‘555K’nin açılışı, ‘5 Mayıs’ta, saat 5’te, Kızılay’da buluşalım’ demekti. Paroladan habersiz olan Menderes, Kızılay’dan geçerken tartaklandı. O olay, Menderes’in sonunun başlangıcı olmuştu!
Şimdi gündemde bunun iki katı olan ‘10.10.10G’ var. Açılmışı: ‘10 Ekim’de saat 10’da Garda’ Bombalar masum insanları öldürdü… Bu olaydan sonra ‘halkın başı’ değil kınamak, istifa etmelidir. Hemen yeni bir ‘cumhurun başı’ seçilerek, ülkeye huzur, güvenlik getirilmelidir…” Bu satırlara Sultan’dan “Devleti ve şahsımı sorumlu tutanlar terörle aynı saftadırlar” biçiminde tepki geldi… Meğer ben de bir teröristmişim!

***

Fin gazeteci Tom Kankonnen açıkça sordu: “Bazı vatandaşlar sizden korkuyorlar. Siz, ülkenizi diktatörlüğe çekiyorsunuz? Siz diktatör müsünüz?”
Alman Handelsblatt gazetesi: “Türkiye, şu sıralarda dışarıdan etki edilmesi zor bir barut fıçısı konumunda. Toplum derin biçimde bölünmüş durumda. Halkın yarısıErdoğan’ı ülkenin en iyi, diğer yarısı ise en tehlikeli cumhurbaşkanı olarak görüyor.” İngiliz Independent gazetesi, “Türkiye, karizmatik ve hırslı liderinin yönetimiyle tehlikeli ve meçhul bir alana girdi. Türkiye kargaşaya sürükleniyor.”
İngiliz Times gazetesi: “Erdoğan 1000 odalı sarayında oturup düşmanlarına bağırırken, Kral Lear’in karanlık ve huzursuz zamanlarındaki gibi, kendini savaş, çatışma ve karşılıklı suçlamalarla parçalara bölüyor. Sınırında genişleyen savaşın bulaştığı Türkiye, kargaşaya doğru kapaklanıyor. (…)
Erdoğan’ın gücü elinde toplama arzusu sadece iç politikayı kirletmiyor, dış politikada da olumsuz sonuçlara neden oluyor. Bu durum, Türkiye’nin bölgedeki nispeten istikrar sağlayıcı ülke imajını, muğlak ve bazen de yıkıcı bir müttefike dönüştürdü.”
İngiliz Daily Telegraph gazetesi: “Erdoğan’ın IŞİD ve Suriye’deki ikiyüzlülüğü Türkiye’yi felakete giden yola soktu.”
Amerikan Nev York Times gazetesi: “Son yıllarda Erdoğan birçok eski destekçisini soğuturken tüm bunlar tersine döndü. Hükümet, gazetecileri hapse attı, siyasi gerekçeli vergi denetimleriyle işadamlarının peşine düştü ve barışçıl göstericileri bastırdı.”
Cumhuriyet gazetesi: “Erdoğan’a hakaretten bir yılda 236 soruşturma. AİHM Yargıcı Işıl Karakaş, Türkiye’deki soruşturmaların AİHM içtihadına aykırı olduğunu vurguladı.” Peki, ekteki yabancı karikatürlere ne demeli? Yabancı basın da mı terörist?

***

10 Ekim Ankara Garı teröründen sonra, başta kendisi istifa etmesi gerekirken, ne Başbakanı, ne İçişleri Bakanı, ne de MİT Müsteşarı istifalarını verdiler. Kamuyu tatmin için Ankara Emniyet Müdürü ile iki şube müdürü görevlerinden alındı… Aklı sıra, oldu da bitti maşallah…
Sultan gibi 400 milyon dolarlık A330 Airbus özel uçağı olmayan Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Ankara’ya THY’nin tarifeli uçağı ile aktarmalı olarak geldi. Toplumsal iletişime şu sözleri yansıdı:
“Finlandiya’da saraylar kullanmadık. Biz her zaman yoksul bir ülkeydik. Ak Saray’da umarım kaybolmam. Binden fazla odası olduğunu okudum. Belki yanımda pusula olabilir…”
Cumhurbaşkanı Niinistö’nün “dolaylı” sözleri, gazeteci Kankonnen’in “dolaysız” sorusu, bizim yargımızı doğrulamıyor mu? Yoksa onlar da mı terörist?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları