'Helal Internet: Telegöz' (2)

10 Mayıs 2011 Salı
\n

\n

3 Ekim 2008 tarihli Mollarşi İnternete El Koydu!başlıklı yazımızda internet yasaklamalarının gidiş yönüyle ilgili şu öngörüde bulunmuştuk:

\n

Aydınlarımız bu alandaki tehlikenin farkında değiller. Türkiye, internette İrandaki mollarşi (köktenci totaliter)’ düzeni yolunda koşar adımlarla ilerliyor.

\n

Yasaklanan siteler hakkında şu resmi rakamları vermiştik: Kurum, kendiliğinden, bir yargı kararı olmadan 861 siteye sansür uygulamış. Yargı kararı ile ancak 251 sitenin erişimi engellenmiş! İhbarlara dayanarak engellenen site sayısı ise 1.112

\n

AKP hükümetinin telekulak uygulamasından sonra sunduğu telegöz hizmetindeki gelişmelere bakalım:

\n

22 Kasım 2010 tarihli Milliyet: 8007 site erişime kapatıldı. Yargı kararlı olanlar ancak yüzde 10…” Yani gerisi keyfi

\n

6 Mayıs 2011 tarihli Haber Türk: Kimilerine göre 60 bin, kimilerine göre 12 bin site yasaklandı…” Keyfilik çığ gibi büyümüş

\n

Dikkat edin, 22 Ağustosta yürürlüğe gireceği bildirilen İnternetin Güvenli Kullanımına Dair Usul ve Esaslar Yönetmeliği henüz ortada yok

\n

Ne var? Ayetullahın İranındaki Mollarşinin uyguladığı 5 milyon yasaklı Helal İnternet yolunda giden Molla Fethullahın kendi sitesinde talimatı var! Kasım 2009da ne diyor bizim molla:

\n

“(…) Türkiyedeki birtakım psikologlar ve pedagoglar bu problemin üzerinde durmalılar. Onların ortaya koyduğu projeler RTÜK ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlara sunulmalı ve bir toplumu kurtarıcı müşterek planlar oluşturulmalı. En azından internette zararlı yerlere ulaşmanın önü kesilmeli. (…)

\n

Geçen hafta ekliyor:

\n

(…) Şimdilerde genç-ihtiyar, kadın-erkek, okumuş-okumamış hemen herkes televizyondan sonra internet denendevvar u gaddarın (dönek zalimin)’ elinde de bir oyuncak ve bu sihirbazın meshur (büyülenmiş) bir piyonu halini almaya başlamıştır. (…)”

\n

3 Ekim 2008de koyduğumuz internette yasaklamanın kökeni tanımımızı mollamız doğrulamış olmuyor mu?

\n

***

\n

Demokratik, özgür ülkelerde hukukun temel kuralı nedir? Yasalar anayasaya aykırı çıkarılamaz. Yasaları parlamentolar çıkardığı için hükümetlerin kararnameleri de yasalara aykırı olamaz. Yönetimler de kararnamelere, yasalara, anayasaya aykırı yönetmelik yayımlayamazlar.

\n

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunun (BTK) 22 Ağustosta yürürlüğe koyacağı İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe aykırı olabilir mi?

\n

Deniliyor ki yönetmelik 5651 sayılı yasada öngörülen katalog suçları (müstehcenlik, fuhuş, çocukların cinsel istismarını) önlemeye yönelik olacakmış!

\n

BTK Başkanı Tayfun Acarer, 28 yıldır kamuda çalıştığını söyledikten sonra Kamunun vatandaşın zararına olacak bir karar aldığını görmedim Yönetmelik çarpıtılıyor. Öteki Avrupa ülkelerinde de var diyor.

\n

Doğru! Bu uygulamanın benzerleri ancak İranda, Çinde, Kuzey Korede, Kübada; demokratik, özgür ülkelerde ise hukukun üstünlüğü var. Ayrıca her ülkenin ceza yasaları farklıdır.

\n

Yönetmelik aile, çocuk, yurtiçi ve standart başlıklı dört devlet süzgeci getirecekmiş. Böylece çocuklar, aileler katalog suçları işleyenlerin kapsama alanına girmekten kurtarılacaklarmış.

\n

Kapsama alanını kim seçecek? BTKnin başında Hitler, Stalin ya da Molla Fethullah olursa ne olacak? Süzgeçten neler elenecek neler elenmeyecek? Düşünün Molla daha BTKnin başına gelmeden neler yapıyor!

\n

Bilgisayarın başına oturdunuz. İnternete bağlandınız. Bir siteyi tıkladınız Sizden önce, size hizmet veren iletişim kurumu devreye girecek, tıklamanızı bu dört süzgeçten geçirecek Geçirmezse yasa karşısında sorumlu olacak

\n

***

\n

Bu arada ihbarlar sürecek Galatasaraylı Fenerbahçeliyi ihbar edecek. Fenerbahçeli de Galatasaraylıyı Sonra mahkeme kararı olmadan devlet sansürüne takıl, siteleri kapat. Ya da Ekşi Sözlük sitesinde olduğu gibi kapattı-açtı komedyaları yaşanacak. Bunun adı sonra güvenli internet olacak!

\n

Yasaklanacak bazı sözcükler açıklandı. Hatun, nefes, türbanlı, baldız, liseli, bakire, cenabet, çıplak, meme gibi sözcükler site adlarında geçmeyecekmiş! Oldu olacak bu sözcükler Türk Dil Kurumu sözlüğünden de çıkarılsın.

\n

Bir varsayım da bizden 6 Mayısta Hürriyet gazetesinde ekonomi sayfasında Eczacıbaşı Girişim Pazarlama Müdürü Gelincik Onan, Geciktiren prezervatif yaradı. Türkiye Avrupa 6ncısı oldu demiş. Düşünebiliyor musunuz, gazetede prezervatif sözcüğü 6 sütuna başlığa çıkacak, ama internet hizmeti veren kurum bu haberi yasaklayacak!

\n

Böylece, aile internette korunacak, ama yatakta korunamayacağı için Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın üç çocuk sevdası da gerçekleşecek Tabii bu ucuz bir şaka

\n

Ciddi olabilecek bir başka şaka! Bildiğiniz gibi Türkçedeki ç, ğ, ö, ş, ü gibi harfler uluslararası internet iletişiminde kullanılmıyor. Bizde i ve ı gibi iki harf var. Ancak İngilizcede I harfi küçük yazılırken i oluyor. Şimdi bir şirket google gibi sık arayanlardiye bir site kuracak olursa, vay başına gelenler

\n

İranda Türk Diyanet İşleri Başkanlığının resmi sitesine girememiştim. Yasaktı. Bu uygulama ile BTKnin başına şu mezhepten oturacak kişi öteki mezhebin sitesini yasaklamayacak mı? Acaba şimdiye değin Türkiyede yasaklanmış laiklik karşıtı bir site duydunuz mu? Keyfilik örnekleri saymakla bitmez

\n

***

\n

George Orvell, “1984” romanında ağabeyegözetletiyordu. AKP ile başlayan telekulak ve şimdi de telegöz uygulamasını o zaman bilmiyordu. Bilseydi totaliter devlet yerine yazacağı köktenci totaliter romanına Türkiyeden zengin örnekler verebilirdi.

\n

Koruma adı altındaki internetin idam fermanı olan devlet sansürünü çeşitli bilişim kurumları Danıştaya ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıdılar.

\n

Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Başkanı Faruk Eczacıbaşı İnternet denetimi ifade özgürlüğünü kısıtlar. Yüzümüzü sınırlamadan yana çeviriyoruz. Demokrasilerde saydamlıktan korkulmaz, aksine demokrasilerde saydamlık aranır diyor.

\n

***

\n

Balıkçıların kullandıkları ağlardaki delikler küçüldükçe, daha küçük balıklar da yakalanır. Bu, doğaya uygulanan acımasız bir süzgeçtir. Bugün internete getirilmek istenen süzgeç delikleri keyfice küçültmekten başka bir şey değildir.

\n

Friedrich Vilhelm Nietzsche bakın ne diyor?

\n

Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları