Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kalkanlar... Füzeler...
İsrail, Suriye’deki iki yıllık iç savaşın bölgeye yayılacağına ilişkin ilk işareti verdi. İsrail uçakları, Lübnan sınırını da ihlal ederek Suriye’de güneye doğru inen bir konvoya ateş açmakla kalmadı, Şam yakınlarındaki bir bilim kurumuna da saldırdı.
Önceden Vaşington’un bilgilendirildiği söylenen bu saldırıyı, Suriye kıyılarında son yılların en büyük deniz tatbikatını yapan Rusya kınadı.
2-3 yıl öncesine, Portekiz’e gidelim…
“Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (KAAÖ)” 20 Kasım 2010’da Lizbon’daki KAAÖ Savunma Toplantısı’nda “Füze Kalkanı Balistik Füze Savunma Sistemi” adıyla yeni bir düzenlemeye gidilmesi kararlaştırıldı.
Bu düzenleme, komutası Almanya’nın Raimstein kentinde olmak üzere; Polonya ve Romanya’ya “füzelerin”, Türkiye’ye “radarların” yerleştirilmesini öngörüyor. Rusya ve İran kendilerine yönelik saldırı amaçlı olduğu gerekçesiyle bu düzenlemeye tepki gösterdiler.
“Füze Savunmasının Yeni Görevi Belgesi’nin” 6. sayfasında, “İran’dan gelecek olası bir füze saldırısına karşı savunma amaçlı olduğu” yazılı olmasına karşın AKP hükümeti, “Türkiye’nin hava savunması güçlendiriliyor” yutturmacsıyla İran olgusunu halkına yansıtmadı.
Sonuçta, Türkiye’de, Malatya Kürecik’te “füze kalkanının radarlarının” yerleştirilmesi gerçekleşti. Böylece Türkiye, İran ve Rusya’nın nükleer hedefi yapıldı.
“Arap Baharı” Kuzey Afrika’dan başlayıp 2 yıl önce Suriye’ye de sıçradı. Komşumuzda günde ortalama 100 insan, şu ya da bu biçimde öldürülüyor.
Ürdün ve Lübnan’ın yanı sıra iç savaştan kaçan Suriyeliler, Türkiye’ye de sığınıyorlar. Son rakamlara göre Türkiye’ye sığınanların sayısı 160 bini aştı ve Türk bütçesine maliyeti 650 milyon lirayı buldu.
“KAAÖ’nün Libya’da ne işi var?” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, birkaç gün sonra Türk donama ve uçaklarını KAAÖ emrinde Libya’ya gönderdi. Bu uygulamanın faturasını KAAÖ değil, Türkiye ödedi.
Ancak, İran ile Çin’in desteğindeki, Rusya’nın güçlü askeri varlığı bulunan Suriye’deki “bahara” KAAÖ burnunu sokamadı!
Sınırındaki bu gelişmelerin Türk hükümeti, KAAÖ’den yardım istedi. ABD, Almanya ve Hollanda’dan ikişer “Patriot (vatansever)” füze bataryasının Suriye’nin olası bir saldırısına karşı Türkiye’de konuşlandırılmasına karar verildi.
Menzili 160 km olan “vatanseverler”; uçakları, taktik balistik füzeleri vuracak özelliklere sahip. İlk kez 1991’de Körfez Savaşı’nda İsrail ile Suudi Arabistan’ı korumak için, 2003’te de Irak’ta kullanıldı.
KAAÖ üyesi de olsa Alman meclisi başka bir ülkeye kendi askerlerinin gönderilmesini 14 Aralık’ta oyladı. Öneri 555 milletvekilinin 461’inin “evet” oyu ile kabul edildi. Benzeri bir öneriyi Hollanda meclisi de benimsedi.
Buna karşılık AKP hükümeti, anayasanın 92. maddesindeki “Türkiye topraklarında yabancı silahlı kuvvet bulundurma yetkisini TBMM’ye veren” kuralı dışladı.
ABD, Alman ve Hollanda’dan ikişerli “vatanseverler” çeşitli yollardan Türkiye’ye ulaştılar. “Vatanseverlerin” Amerikalıları 400 askerle Gaziantep’te, Almanları 303 askerle Kahramanmaraş’ta, Hollandalı olanlar ise 461 asker ile Adana İncirlik’te konuşlandırıldılar.
Aralarındaki eşgüdümden sonra, 6 bataryanın 8 Şubat Cuma günü tümden hizmete gireceği açıklandı. “Vatanseverlerin” en az bir yıl Türkiye’de kalacakları da bildirildi.
Bu arada Hollanda Temsilciler Meclisi Savunma Komitesi Başkanı Johannes van Ten Brooke kendi “vatanseverlerinin” Türkiye’de kaldıkları sürece iaşe ve ikmalleri karşılığında 40 milyon dolar ödemesi gerektiğini öne sürdü. Gerekçesi, “Türkiye artık zengin bir ülke” olmuştu!
Oysa KAAÖ ortak bir savunma örgütü değil miydi? Türkiye, KAAÖ şemsiyesi altında, gerek Libya olayında ve gerek Somali kıyılarında korsan avına gönderdiği savaş gemilerinin masraflarını kendisi karşılamıyor mu?
Malatya Kürecik’teki “füze kalkanı” ile üç ilimize konuşlandırılan “vatanseverler” arasında bazı uygulama ve algılama farkları var.
Önce Malatya Kürecik radarları, Rus ya da İran füzelerini algılayacak, bu gelişmeyi KAAÖ ve İsrail’e anında bildirecek. Almanya’daki karargâh ise Romanya ve Polonya’dan ateşleyeceği füzeler ile bunları havada vuracak.
Dolayısıyla kalkan, Türkiye’nin tepesinde patlayacak nükleer füzelere karşı değil; Avrupa’yı koruyacak konumdalar.
Kürecik’in bildireceği bu gelişme üzerine İsrail; Irak, Ürdün ve Suriye havalarındayken İran füzesini karşılayabilecek.
Bu olaylar KAAÖ’ye karşın Türkiye’nin bugüne değin Ortadoğu’da ne kadar savunmasız olduğunu da ortaya koydu!
İran, füzelerine nükleer silah yüklemeye neredeyse ulaşacak. İsrail ise ABD’nin desteği ile nicedir nükleer silaha sahip…
Irak sınırındaki PKK terörü ile Türkiye’de sınır güvenliği sağlanamıyor.
Uzun yıllardır Akdeniz’de donanma varlığını dışlayan Rusya, şu günlerde \tSuriye - İsrail açıklarında en büyük tatbikatında yoğunlaşıyor.
İsrail, bu oluşumlara çomak sokarcasına Lübnan sınırını da aşarak Suriye’ye hava saldırısı düzenliyor.
AKP hükümeti de 21’i general, 12’si amiral ve 263’ü muvazzaf subay ve astsubay olmak üzere 400 askeri yıllardır tutuklu olarak cezaevlerine tıkıyor. Ordudaki “moral sıfırlanınca” şimdi de bu olayların savcısı son günlerde, “Bu kadar tutukluluk olur mu?” diye tutturmaz mı!..
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası