Türkiye’nin öncelikli sorunları arasında ilk sırayı alan ekonomik krizin AKP’yi de vurduğu ortaya çıktı. Kulislerde konuşulanlara göre genel merkezden, son 3 aydır ilçe bina kirası ve çalışanların maaşının ödenmesi için para gönderilmiyor. Maaşlarını alamayan çalışanların duydukları rahatsızlıkları ilçe başkanlarına ilettikleri konuşulurken, bina sahiplerinin de ödenmeyen kiralar için partiye noter kanalıyla ihtar çekmeye hazırlandıkları öğrenildi. AKP’li bir yönetici, söz konusu iddiaları doğrulayarak “İstanbul’da bazı ilçelerde çalışanların maaşı ödenemediği gibi bina kiralarında da aksamalar yaşanıyor. Yaşanan sıkıntı nedeniyle mahalle irtibat büroları da kapatılmaya başlandı. Anadolu’dan da şikâyetler alıyoruz. Bunun kısa sürede düzeltilmesini bekliyoruz” dedi.
DOKUNULMAZLIK GÜNDEME GELEBİLİR
TBMM’de son yıllarda alınan en tartışmalı kararın başında 2016 yılında dokunulmazlığın kaldırılması geliyor. Siyasi parti liderlerinin karşılıklı restleşmesi sonucu 2016 yılında yürürülüğe giren düzenlemeyle 138 milletvekilinin herhangi bir işleme gerek kalmadan yargıya gitmesinin önü açılmıştı. Süreç içerisinde Adalet ve Anayasa Komisyonu üyelerinden oluşan ve “karma komisyon” olarak da adlandırılan komisyonda yalnızca eski HDP milletvekili Tuma Çelik’in “tecavüz suçlamasıyla” gelen fezlekesi ele alındı. 2016 yılında sonda düzenli toplanacağı belirtilen komisyon başka bir çalışma yürütülmezken, düzenlemenin yapıldığı tarihte 667 olan fezleke sayısı, bugün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte pek çok CHP, HDP ve İYİ Partili milletvekilleri hakkındaki fezlekelerle 1100’e dayandı. Son bir yıl içerisinde fezleke sayısının olağanüstü bir hızla artması akıllara “Yeni bir dokunulmazlık tartışması mı gündeme gelecek” sorusunu beraberinde getiriyor. Kulislerde konuşulanlara göre iktidarın bu fezlekelerden medet umarak yeniden adım atabileceği belirtiliyor.
İYİ PARTİ VE AKP’DEN ‘ORTAK’ OY
İYİ Parti’de, son olağan kurultay sonrası yaşanan tartışmalar sürerken, “oy verilmeyecekler listesinde” adı bulunan İzmir Milletvekili Aytun Çıray’dan geçen günlerde dikkat çeken bir iddia geldi. Çıray, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görevden el çektirdiği eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in talimatıyla, Atatürk Orman Çiftliği arazisine yapılan “Çelik Kafes” projesinde, “İYİ Parti ile AKP’nin işbirliği yaptığını” açıkladı. Çıray, bu değişikliğin “AKP ve İYİ Parti’nin oylarıyla onaylandığını” açıklarken, sosyal medya hesabından da “Belediyelerde bize neler oluyor? Ankara’da Gökçek’in izniyle AOÇ arazisine yapılan ‘Çelik Kafes’i meşrulaştıracak plan tadilatını, TMMOB 7 defa yargı ile durdurdu. Ne yazık ki İYİ Partili üyelerin, AKP’lilerle işbirliği ile 8. değişiklik de onaylanmış” ifadelerini paylaşmıştı. Ancak işin perde arkasında daha da dikkat çeken bir gelişmenin yaşandığı kulislerde konuşuluyor. İddiaya göre belediyenin meclis toplantısında söz konusu projeye Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’den de “hayır” oyu geldi. Toplantıda MHP ile CHP “hayır” safında birleşirken, İYİ Parti ve AKP’nin aynı safta yer alması dikkat çekti. Kulislerde söz konusu projenin İYİ Parti’nin oylarıyla kabul edilmesi, “AKP, söz konusu projede muhalefetin desteğini de alarak kendisi açısından projeye meşruiyet kazandırmaya çalıştı” olarak değerlendiriliyor.
EGEMEN BAĞIŞ’I MI ÖRNEK ALDI?
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın, oda yönetim kurulunun WhatsApp grubunda bulunan Sanayii Odası üyesi iş insanı Adnan Keskin’e ayet şeklinde yazdığı ifadeler yargıya taşındı. Kesikbaş’ın, “Ey iman edenler; her kim ki yetim hakkı yemiş ise şüphesiz Allah onlara en kötü cezaları verir. Yürüyemez oturamaz hale getirir”, “Şüphesiz ki yetim hakkı yiyen çok O.Ç’ları vardır. Uzak durunuz. Hayatınızda yok sayınız” yönündeki mesajları dikkat çekti. Kulislerde Kesikbaş’ın, mesajlarının Prag Büyükelçisi Egemen Bağış’ın, “Bakara-makara” sözlerini anımsattığı konuşulurken, Eskişehir’den önümüzdeki dönem büyükşehir belediye başanlığına aday olacağı konuşulan Kesikbaş’a tepki de geldi. Kesikbaş’a, “Söyleyeceği sözleri ayetlerle anlatmaya çalışması hoş olmamış. Siyasetle uğraşan kişilerin daha dikkatli cümleler kurması lazım. Dini kendine meze edenlerden biri daha” sözleriyle tepki gösterildiği konuşuluyor.
