Ağaçlar Ayakta Ölür
Şükran Soner
Son Köşe Yazıları

Ağaçlar Ayakta Ölür

08.02.2009 07:07
Güncellenme:
Takip Et:

Deliler hep beni mi buluyor? Yoksa insana ait evrensel değerlerin ayaklar altına alındığı, kirliliğin, kavram karmaşasının insanlığı kasıp kavurduğu bu geçiş sürecinde, ensesinde boza pişirilen Türkiye gibi bir ülkenin, toplumsal sorumluluk duyan, değerlerini korumaya çalışan aydını olabilmenin başkaca bir yolu yok mu?

Özlem Yüzak, kolay kolay asılmayan yüzüyle odama girdiğinde, Türkel Minibaş’tan kötü bir haber getirdiği besbelliydi. Hastaneye kaldırılmıştı, çok fazla ağrıları vardı, kardeşi doktorların hiç de iç açıcı bilgiler vermediklerini aktarmıştı. Beklenen son, beklenenden biraz erken gelmişti. Türkel her şeyi biliyordu. Her zamanki gibi dik durmaya niyetliydi. O gün haftalık yazısı yayımlanmışken, hastalığının ağır süreçlerinde hiç aksatmadığı yazılarına devam etmek istiyordu. Bir sonraki haftanın yazısını nasıl yazabileceğinin kaygısına düşmüştü. Özlem Olmazsa sen söylersin, ben not alırımdemiş, kendilerince bir formül üretmişlerdi.

Bir gün sonra, bir deri bir kemik kalmış olsa da, yatağındaki onurlu, dimdik, şık duruşu. Sehpanın üzerinde kitapları.. ona ayak uydurmaya kararlı başları dik annesi, kardeşi, yengesi.. gelen şiddetli ağrılarla zaman zaman yüzü kasılsa da, günün gündemi üzerinden, birkaç cümlelik her zamanki net, iğneli esprilerini esirgemeden yaşamın olağan akışının sohbetini sürdürmekte diretiyordu.. Zaten çoğunlukla insanların dağıldıkları, hastalığını ilk öğrendiği, çok büyük ameliyat geçirdiği süreçte de aynı şeyleri yapmamış mıydı?

Her gün hiçbir şey olmamış gibi kalkıp giyineceğim, gücümün yettiği ölçüde günlük yaşamımı, sorumluluklarımı yerine getireceğim. Bunu yapmazsam direnemem, kaldıramam..demişti. Öyle yaptı... Hiçbir şey yiyemediğini, 50 kilonun altında ayakta durduğunu, günlerce hastanelerde mama kürüyle saatler geçirdiğini öylesine doğal aktarıyordu ki. Hastalığının başından bu yana mama torbası ile kitap okurken o kadar çok gördük ki.. Ürkütücü olmaktan çok, yaşamının doğal bir parçası, görüntüsü haline geldi.

Sevgili Türkel, önümüzdeki haftanın yazısını yazamamak gibi bir gerçekle yüz yüze gelmeden aramızdan uçup gitti. Okurları Niye yazısı çıkmadı?” sorusunu sormadan, toprağa karıştığını bilecekler. Işıklar içinde yatsın, iyi ki doğdu, yaşadı, hep üretti, topluma, insanlara bir şeyler vermeyi yaşamının direği yaptı diyecekler...

***

Çağdaş kadının, çevrenin, Cumhuriyet, laiklik bilincinin, sosyal paylaşıma ait değerlerin savaşımında merkezde, ödünsüz bir çizgide kalmak için hep direndi. Aslında Türkel Minibaşın kimliği, değerleri ile uysa da uymasa da, çok fazla değişik siyasal düşünceden sitelerde, hakkında yazılmış övgü yazılarını görünce gülümsedim. Öğretim üyesi, her yerde konferansçı, iyi konuşmacı, karşısındakileri tanıyor, her düşünceden insanları, hele de gençleri yakalamakta ne kadar önemli ve anlamlı olduğunu bir kez daha görmüş oldum. Akla kara kadar ayrı düşünceler zincirinden, yazılarından çok genç oldukları anlaşılan kişilerin aynı içtenlikle Türkel’in ölümünün acısını paylaşmaları umut verici.

Biliyorum; Türkel’in varlık, yaşam nedeni işte bu insanca iletişimdi.. Dün çok hasta olsa da, mektuplarına bakabilecek kadar ayakta olabilseydi, ona da birçok elektronik posta adresinden gelmiş AKP hükümetinin son 2B yağma yasasına ilişkin tepkileri okumadan geçemezdi. Belki de gelecek pazartesinin yazı konusu yapardı. Türkiye Ormancılar Derneğinin, TEMA’nın ormanlar yağmasına ilişkin çığlıklarına kulak tıkayamazdı. Tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana, ormanlar 2B’ye!dizelerine acı acı gülümser, iki kez Anayasa Mahkemesinden dönmüş, bu kez Tapu Yasası içinde gizlenmiş katliam yasasının yine Anayasa Mahkemesinden dönse de, seçim süreci yağması, oy vurgununda kullanılmakta olduğunun altını çizerdi.

Kim bilir, belki de kömür torbaları ile yetinilmeyen, beyaz eşya, mobilya rüşveti ile seçmen avına çıkılmasıyla, sosyal devlet arasındaki çelişkileri keskin, esprili bir dille anlatmayı yeğlerdi. Yıllar sonra Türk-İş, DİSK ve KESK’in kriz bahanesiyle işçi çıkarmalara karşı ortak eylem kararına sevinmişti.. Gerçek bir barışsever olarak Davos’taki ucuz şova acı acı gülümsemişti..

Hastalığı nedeniyle yatakta uzanma hakkı bile yoktu. Zorunlu dik duruşta beli çok ağrıyordu. Yine de yüksünmeyen, onurlu ifade ile birlikte Ağaçlar ayakta ölürsözünün heykeli gibiydi.. Işıklar içinde yatsın...

soner@cumhuriyet.com.tr

Yazarın Son Yazıları

Kurşun, benzol zehirlenmeleri, kimyasal uyuşturucu bağımlılığı...

İşçinin ekmek kavgasında, canının sağlığının yok sayılması geçmişten günümüze, düzeleceğine giderek umursanmaz oldu.

Devamını Oku
15.11.2025
Cumhuriyet’le Mustafa Kemal’e duyarlılığımızı yükselttiler

Dindarlık, kindarlık çıkışları, operasyonlarında durdurak bilmezlikleriyle, cezaevlerini haksız hukuksuz doldurmadaki sınır tanımazlıklarıyla... Ekonomik çöküşle de günlük yaşamlarını sürdüremeyecek, nefes alamaz konuma düşürdüklerini, bu ülkenin yüzde 90’larını aşan çoğunluğunu yıldıracaklarını sanmışlardı. Siz okullarının birincisi olan kızlarımızı, sevinçlerini paylaşırken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan attılar diye, savunan komutanlarıyla birlikte okullarından atarak cezalandırdınız ya...

Devamını Oku
11.11.2025
Elif Naci’li, Ümit Alemdaroğlu’lu yıllardan...

Ancak aile içinden, dönem çalışanlarının içeriden tanıklıkları ile bilinenlerin içinde, ünlü ressamımız, arşiv müdürlüğü ile öne çıkmış Elif Naci ile sevgili kuzeni Ümit Alemdaroğlu arasındaki yakın duygusal bağlarla kurulmuş işbirliği bilinir.

Devamını Oku
08.11.2025
Yaşamımızın karabasanında uzatmaları oynama çabaları...

“Koyun can kasap et derdinde” özdeyişinin bir anlamı var elbette. Sabahın köründe gözlerimizi açıp akşamın geç saatlerine kadar izlemeye çalıştığımız, ülke, yaşam gerçeklerimizin özeti işte bu kadar. Hep birlikte yaşam koşullarımızın sürdürülebilir olmasının çırpınışları, koşturmacaları içindeyiz. İktidar erkinin ise ittifaklarında ne kadar uzlaşıp uzlaşamadıkları çok tartışmalı, iktidarlarını sürdürebilme adına çıkış yolları bulabilmenin dışında, yaşattıkları üzerinde yarattıkları sonuçlar umurlarında bile değil.

Devamını Oku
04.11.2025
Cumhur İttifakı’nın Cumhuriyet değerleri korkusu

Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü etkinliklerinin hazırlıklarından başlanarak gün gün akış içinde yaşananlara bakarak belleğimizi şöyle bir tazeler miyiz?

Devamını Oku
01.11.2025
Kirletilmeyen kurumumuz kaldı mı ki?

“Sayenizde” diyemiyoruz ancak sonunda tuzu da kokutmayı başardınız. Parası günlük insanca yaşama yeten, yetmeyen ayrımı olmaksızın, telefonlarınıza bilinmeyen numaralardan gelen mesajlara boş bulunup da sakın yanıt vermeye, üzerlerine basmaya kalkışmayınız. Bazılarının beraberinde “potansiyel dolandırıcılık” uyarısı olsa da uyarısız olanlara basmanız halinde bile dolandırılabiliyorsunuz.

Devamını Oku
28.10.2025
‘Ölmek var dönmek yok’

Zonguldak büyük madenci direniş günlerinin, grevle birlikte sokaklara taşarak, hak savaşımlarını sürdürerek sokaklara taşan maden işçilerinin, uzun tünelleri karanlıkta kol kola birbirine çarpmadan geçişlerinde, gür seslerinin çınlanışı ile Özalizm’in yıkılışı hiç unutulmadı.

Devamını Oku
25.10.2025
Madalyonun iki yüzü

Saray’ın bugünlere kadar izlenen, gerçekleştirilmiş siyasetlerinde, madalyonun bir yüzü ile diğer yüzünde, içe dönük siyasetleriyle dışa dönük olanlarının arasında sürekli çelişkiler yaşanıyor. İçeriye dönük uygulamalarında hak, hukuk, adaletin geçerli olmasının eseri yaşanamazken, dışa dönük uygulamalarında ise ağır basan güçlü taraf ne istemişse diller bir karış dışarıda, dayatılmış uygulamalara karşı ses soluk çıkarılamıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Birileri bizim aklımızla oynuyor...

Geçen haftanın dünya ölçeğinde çok sıcak geçen gündeminde, ABD Başkanı Trump’ın iddialı çıkışıyla, Ortadoğu’da barışın sağlanabileceği umuduyla gelişmelere yoğunlaşmıştık.

Devamını Oku
18.10.2025
Trump’ın silah, para gücüyle barışı getirme savaşı

Ortadoğu’ya barışı getirme iddiasıyla geçmişte öne çıkmış Amerika’nın, sonuçta başarısızlıkla sonuçlanmış girişimlerinin öne çıkmış başkanları, meğersem, Trump’ın içine düştüğümüz bugünkü girişiminin yanında çok daha insancıl, iyi niyetli sayılabilirmiş.

Devamını Oku
14.10.2025
Barış için yapılanlar çok az, çok geç mi?

Barışı yürekten, umutla bekleyenlerin, kuşkusuz kaygılı beklentiler içinde yaşamak zorunda oldukları günlerin içindeyiz.

Devamını Oku
11.10.2025
Trump’ın peşinden zorlandıkça sıkışıyorlar

İnsan hakları duyarlılığının dünya ölçeğinde uyanışını tetiklediler. Önceki gün ülkemizde 81 ilde insan hakları zincirleri oluşturuldu. Amerikanın kendi topraklarında, İngiltere’de, Avrupa’nın tüm ülkelerini kapsar biçimde protesto eylemleri her yeni günde güçlenmiş olarak yineleniyor. Dünyanın diğer ülkelerindeki eylemlerin tetiklenmesi, güçlenmesi siyasal gündemlerin odağına oturuyor.

Devamını Oku
07.10.2025
Oğulları, babaları rehin alan vicdan...

Güncel, kişisel bir aileye dönük özel savunma yapmak durumuna düşmek istemiyorum.

Devamını Oku
04.10.2025
Sabahın köründe herkes yaşam derdinin peşinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, özel davet eden “dostum Trump” görüşmelerinin kapı arkasının kuşkusuz dedikoduları ağır basacaktır. İlk çıkarımlar, yorumlardan öğrenilebildiği kadarı ile Rusya’dan gelen enerjiden vazgeçilmesi dayatması ağır basmakta. Cumhurbaşkanımızın koşulları içinde; “Midyat’a pirince gidilirken eldeki bulgurun uçup gitmesi” gibi bir tablo ile yüz yüze kalınmış.

Devamını Oku
30.09.2025
Trump’ın cumhurbaşkanı üzerinden Türkiye’yi yönetme programı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimleri, Dolmabahçe görüşmeleri üzerinden gündeme geldiği gerçekliği yalanlanmadı.

Devamını Oku
27.09.2025
Trump’ın ipi ile kuyuya inilir mi?

Sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklediği davetin tarihi de Özel’in önceden duyurduğu doğrultuda Beyaz Saray tarafından dünya kamuoyuna da ilan edilmiş oldu.

Devamını Oku
23.09.2025
Evdeki hesap çarşıya uymuyor

Ülkemiz içindekiler için de geçerli olmak üzere, dünya çapında yaşanmakta olan gelişmelerin bütününe dönük baktığımızda, yaşananları özetlemeye dönük bana en uygun gelen başlığın “Evdeki hesap çarşıya uymuyor” olduğunun altını çizmek istedim.

Devamını Oku
20.09.2025
CHP’ye yargı kıskacı: Vatandaşı çaresiz bırakma düşü

En garip olanı da onlar adına Suriye politikalarında başı çeken, İçişleri Bakanları Hakan Fidan ile tam tersi anlamlar çıkan açıklamalarının sonunu hiç duyamıyoruz.

Devamını Oku
16.09.2025
Amerika’nın öteki yüzü

Bizim, 12 Eylül 1980’de yaşadığımız, 1960’lar sonrası anayasal hak özgürlükler üzerinden kazanımlarımızı, toptancı “tangır tungur” etmiş, bugünlere kadar adım adım geriye gidişlere nokta konamamış haklar kayıplarımızı Amerika’nın, 11 Eylül 2001 yılında, uçaklarla New York’un bombalanmasıyla yaşadığı toplumsal travmanın bilinçli yönlendirilmesi üzerinden yaratılan, yeni dünya düzeni stratejilerinin güncel sonuçlarını da elbette dikkatle izlemek zorundayız.

Devamını Oku
13.09.2025
Saray’ın son hamlesi: CHP’nin işgali operasyonu

Önceki gün alınan bir kararla, İstanbul’da üç günlüğüne sokağa dönük toplumsal eylemlere yasak getirildi. Dün için, okus pokuslu hukuksal gerekçeleri üzerinden sayısız tartışmanın yapılabileceği bir yargı kararı hazırdı. Güvenilir kimliği kendileri tarafından da ilan edilmiş, “çekirdekten” CHP’li Gürsel Tekin, önceden ilan ettiği üzere, polis operasyonu eşliğinde dün öğlen saatlerine doğru CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın içine girebildi.

Devamını Oku
09.09.2025
Yaktıkları yangınlardan mal kaçırıyorlar

Şekil olarak bakarsak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kimliği, sorumluluğu altında, sivil diktatörlükler sayılmazsa, aralıksız sandıktan çıkabilmiş dünyanın tek sivil iktidarını yaşıyoruz.

Devamını Oku
06.09.2025
‘Tito’ Yugoslavya’sı dersleri... Özgürlük ayrımcılık sınırları...

Yazarımız Prof. Emre Kongar’ın 31 Ağustos Pazar günkü köşesinde yazdığı, Yugoslavya örneği başlıklı yazısı üzerinden, kimi geçmişten tanıklığını paylaştığım, Cumhuriyet gazetesinde de yayımlanmış anlamlı gelişmeleri de anımsatmanın yararlı olabileceğini düşünüyorum.

Devamını Oku
02.09.2025
'Dostum Trump'ın kazıkları...

Bölgenin gelişmelerinde uzmanlaşmış siyasetçiler, gazetecilerin ortaya koydukları verilerle; “İsrail’in bölgeyi ateş altına alan yaklaşımlarına kapı açıyor.”

Devamını Oku
30.08.2025
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Malazgirt Zaferi

Ahlat’ta, sabah başlatılan ilk etkinlikte, okçuların kırmızı sarı, sarık, cüppeleri ile gerçekleştirilen törene katıldı. Öğleden sonra mezarların başında, Devlet Bahçeli ile birlikte görüntülendiler.

Devamını Oku
26.08.2025
Prof. Dr. Nakiye Öztürk’ü uğurlarken...

Prof. Dr. Nakiye Öztürk, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü’nde, kanser hastalarının tedavisinde yıllarını verdiği dönemlerle sınırlı değil, gönüllü ayırdığı zaman dilimleriyle, hem çok sayıda vakıf, sosyal kurum, dernek bağlantılı, bire bir, uzak yakın çok sayıda ailenin dertlerine çare üretmeye dönük derin izler bırakmış, kuşaklar sonrasına yansıyacak örnek bir bilim insanımız.

Devamını Oku
23.08.2025
Sonunda susan değil, direnen kazanıyor...

Gündemimizde öncelikli, kamuda çalışan örgütlü işçi sendikalarının sözleşmeleri vardı. 12 Eylül’ün mirası, dünyada bir örneği olmayan, adı grev ertelemesi, özünde grev hakkının kullanılamaz olmasını sağlayan bir yasal düzenlememiz var.

Devamını Oku
19.08.2025
Yalancının mumu yatsıya kadar...

Son günlerin gün değil saatler içinde değişmiş olarak öne çıkan haberlerinin içeriklerine, gerçekleri üzerinde içerik değişimlerindeki savrulmaya, bir diğerini yalanlayan içeriklerine bakıldığında, gelişmelerin bütünlüğü üzerinden yaşadıklarımızı anlatabilmek için başkaca bir başlık bulamadım.

Devamını Oku
16.08.2025
28 Nisan 1960 Turan Emeksiz’in öldürülmesi..

Demokrat Parti, Menderes hükümetinin sivil diktatörlüğünün tırmanışının yaşandığı yıllar... Sakın ola ki sivil diktatörlükte sınır tanımayan bir iktidarın otoriterleşmesinde, kendisini iktidara getirmiş Amerikan yönetiminin bile gönderilmesi günlerinin geldiği sonucunu çıkarmış olarak görevden alınmalarında öncülük yaptığı günlerin gelişmelerini unutmaya kalkışmayalım.

Devamını Oku
12.08.2025
Evdeki hesap çarşıda tutmuyor

Bizim 68’lilerin basın sözcüsü, hukuk, ekonomi, bankacılık, siyaset üzerinden de deneyimli arkadaşım Tunga Ungun, ne zaman telefonla arayıp kimi gazetecilik üzerinden gelişmelerle uyarmaya çalışsa, canım sıkılıyor.

Devamını Oku
09.08.2025
Kapalı kapılar arkasında kotarılan işlerin temizi olur mu?

İktidarlarını sürdürebilme yolunda düğümleri elleriyle çözmeye çırpındıkça dolaştırdıklarının gerçeğini yaşıyoruz. Gözlerimizin içine baka baka yapmaya, kotarmaya çalıştıklarının ayıbını paylaştıklarını düşlemek gerçek bir yanılgı olur. Yüzleşilecek koşulların izinin söz konusu olmamasıdır ki... Birbirlerinden kirli işler, uzlaşmaların hepsi birden, kapalı kapılar arkasında ancak kotarılabiliyor.

Devamını Oku
05.08.2025
Yağma düzeninde ayakta kalma çırpınışları...

Keyfine, dilediğine göre af yetkisi uygulamalarından...

Devamını Oku
02.08.2025
Prof. İsa Eşme’den yarım kalan Aydınlanma atılımı Köy Enstitüleri

Bugün Cumhuriyet YouTube’dan yayına girecek üç kuşaktan tanıklıklarda, söyleşi konuğumuz Prof. İsa Eşme, yarım kalmış Aydınlanma atılımımız, Köy Enstitülerini gündemimize taşıyor. Bir ömür boyu eğitim sorunlarının içinde, çözüm arayışlarını araştırmış, sorumluluk almış, çok sayıda araştırma kitabını üretmiş, çözüm arayışlarına dönük sayısız söyleşiye katılmış, makale yazmış hocamızın ulaştığı sonuçları üç kuşak söyleşimizle de paylaşmak istedik.

Devamını Oku
29.07.2025
Yok edenler karşı yaşatanların savaşı

Sadece Cumhuriyetin kurtuluş-kuruluş savaşları sonrası ülkemizin yaşanmış Cumhuriyet tarihi için geçerli olduğunu savlarsak kendimizi kandırmış bile olabiliriz.

Devamını Oku
26.07.2025
Altan ağabeyin ayak izlerinden yürüyebilmek

Öncelikle kimliğini belirleyen gazetecilikte; devamında ilkeleri, değerleri ile hiç vazgeçmediği CHP, sosyal demokrasi çizgisinde.

Devamını Oku
22.07.2025
Hep gererek kazanıyormuş

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha Gezi Direnişi sonrası, halkı germenin doğru olmadığı uyarılarını yanıtlarken yedi seçim sonucunu da halkı gererek seçim kazandığını açıklamış.

Devamını Oku
19.07.2025
Sıkıştıkça tehdit tek çıkış yolu oluyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ikilisinin, kader birliğine dönüştürdükleri iktidar ortaklığı yürüyüşlerinde, tutsa da tutmasa da uysa da uymasa da onu bunu hedef alan tehditlerin ardı arkası kesilecek gibi değil...

Devamını Oku
15.07.2025
Ali Özgentürk’e gecikmiş uğurlama

Ülkemizde sanatçılarımızın ödemek zorunda bırakıldıkları bedelleri yok sayma lüksümüz olabilir mi?

Devamını Oku
12.07.2025
Çetinkaya’yı uğurlarken

Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun 24 Şubat 1992 yılında aramızdan ayrılışının töreninden söze girmek gerek.

Devamını Oku
09.07.2025
Ortadoğu iktidarları Trump’ın kuklası mı?

İktidara yeniden geldiği günlerden bugünlere, ülkesine dönük iç siyasetinde çelişkilere bağlı iç çatışmacılıktan doğan zikzakların ürünü, iktidar ortaklığını paylaştığı odaklar da içinde, toplumsal patlamalı eylemlerden kurtulamayan Trump’ın, İsrail-İran savaşının yönlendiricisi, başaktörü rolünü oynayabilmesi çok çarpıcı, bir o kadar da sorgulanması gereken bir gelişme değil mi?

Devamını Oku
17.06.2025
İsrail İran’a saldırdı. Altın, döviz fiyatları zıpladı...

Bizi, Ortadoğu halklarının geleceklerini yok sayan emperyal tuzaklarda, bu son operasyonda da Amerika, Trump yönetimi başrolde.

Devamını Oku
14.06.2025