Piyasalar düzeninde, tekellere tam teslim, kirli medya-siyaset ilişkilerinde, silahtan daha etkin medya gücünün insan haklarına aykırı kullanımında gelinen boyutlar, gerçek demokrasinin yerine geçen medya demokrasisi, ürküten sonuçları ile tartışmaların odağında...

Sadece İngiltere’nin değil, dünyanın en büyük medya tekeli Murdoch, telekulak skandalı, kirliliğin deşifre olması ile doğan kamuoyu tepkisini azaltmak üzere en yüksek tirajlı gazetesini kapatma kararı aldı. News of the World’ün 168 yıllık yayın yaşamına bu hafta sonu son veriliyor. İngiltere Başbakanı’nın basın danışmanı, gazetenin en büyük suçlamalara konu olan yayınlarının sorumlu müdürü tutuklanmış bulunuyor. İngiliz basını, sansasyon habercilik uğruna bir sürü insanın yaşam hakkına kadar uzanan insan hakları ihlalleri üzerinden, kendi kendini gelinen kirliliğin boyutlarını masaya yatırıp sorgulama yapma noktasında, suçortağı siyasi erkle birlikte hesap veriyor...

***

Murdoch’ın önce İngiltere, sonra dünya ölçeğinde en büyük medya tekelleşmesini gerçekleştirmesi sürecinde de kirli medya-siyaset ilişkileri, medyanın gerçek demokrasiyi çarpıtma gücü üzerinden büyük bir tartışma süreci yaşanmıştı... İngiliz işçi sınıfı, sendikacılık, sol hareketleri bu tekelleşme biçiminin doğrudan yerleşik, gelişmiş sosyal devlet, sendikal haklar, demokrasi, insan hakları üzerindeki olumsuz etkilerini görmüşler, direnmeye çalışmışlardı.

Thatcher’ın iktidarında kurulu sosyal devlet, demokratik düzeni kırmaya yönelik piyasalar, yeni küreselleşme, liberalleşme düzeninde, Murdoch’ın tekelleşme atakları, Thatcher iktidarı ile sıkı işbirliği elbette raslantı değildi. İngilterenin güçlü sendikal örgütlülüğünde dahi gazeteciler, en büyük gazeteleri bir bir Murdoch’ın eline geçirmesi, Thatcher ile sıkı siyasi işbiriğine karşı duramamışlardı. Grevler, önceden gizli hazırlığı yapılmış yeni baskı teknolojisi gerekçe yapılarak matbaa işçilerinin bir gecede toplu işten atılmalarına karşı yapılıyordu... Caydırıcı etki yapmaya yönelik aylar süren sokak eylemleri, gösteriler düzenlendi. Sendikaların güçlü olduğu AB ülkelerinden eğitici götürerek, Thatcher-Murdoch gizli ittifakının işçi operasyonu hamlesini gerçekleştirmek, toplu atılacak işçiler yerine az sayıda yeni teknolojiyi bilen grev kırıcıları yetiştirmek söz konusu olamayacağı için, gizli eğitimde Yeni Asır’dan iki kızımız kullanılmıştı. TUC, Sendikal Konfederasyon, TGS’nin, Türkiye’den kardeş sendikanın yanlarında olduğunu göstermek, dayanışma için, miting meydanlarında aralarında olmamızı istemişlerdi...

***

Uzatmadan, yeni dünya sömürü düzeni, piyasaların çarklarında medya gücünün olumsuz kullanılması, bugünün gerçek demokrasi için en büyük tehdit medya demokrasisi (!) düzeninin kurumlaştırılmasının insan hakları, sosyal devlet, gerçek demokrasi için ne boyutlarda tehdit olduğunu anlatma çabaları çok fazla işe yaramadı. İnsanlık tarihi içinde çok kısa bir süreç içinde dünya ile birlikte İngiltere’de de kirli-medya siyaset ilişkileri ittifakları ile çok farklı noktalara gelindi... Sansasyon gazetecilik, telekulak yöntemleri ile masum çok sayıda insanın ölmüş olması skandalları, buzdağının ancak görünen yüzü... Dünya Gazeteciler Federasyonu IFJ raporlarında, savaş muhabirleri dediğimiz gazetecilerin durumları, mesleğimizin en masum ayıplıları olduklarının altı çiziliyor. En büyük tehdit medya tekelleşmesinin gücü ile kurulan kirli siyaset-sermaye çıkar ağlarında, insan hakları, demokrasi, gerçeklerin algılanmasında yaratılan saptırmalarda, kitlelerin gerçekle sanalın yerleri değiştirilerek, kavram kargaşasında kendi çıkarlarına, haklarına karşı güdülenmelerinde...

Bizim medya demokrasimizin, İngiltere gibi klasik demokrasilerin hukuk düzeninin yerleşik olduğu ülkelerden farklı, çok daha ağır tehdit araçları var... Anayasal, yasal, düşünce, basın özgürlüğünü de içine alan yasaklı düzenle birlikte, yasama, yürütme yargı bağımsızlığının işlememesi, özerk kurumların iktidar gücünün eline geçmesi, iktidarın, askeri sivil diktatörlük farkı olmaksızın baskı gücü olarak kullanılmasının sonuçları, ürkütücü boyutları var... İktidar, cemaat ve doğrudan yandaşı medya, gazetecilerin tehdit altına alınanları ile öylesine tek sesli bir koro ortaya çıkıyor ki... Siyah beyaz ilan edilmekle kalmıyor, kimseler sokaklarda çırılçıplak dolaşan krala “çıplak” diyemez oluyor..

Sağlıklı yürütülmesi çok önemli, dev boyutları, şike-karapara aklama, mafyoz ilişkileri ortada, futbol soruşturmasında bile, insan hakları, hukuk ilkelerinin kolayca ayaklar altına alınıp, soruşturmanın ilk aşamasında özel polis servisi ile kirli bilgi, karalama üzerinden mahkûm etme operasyonlarının öne çıkması da bundan olmalı...