İkinci Yeni

25 Mayıs 2011 Çarşamba
\n

\n

Çağdaş şiirimiz içerdiği zenginliklerle bulunmaz deneyimler alanıdır. 1930lardan 80lere geçen elli yılda o denli değişmiş, zenginleşmiş; o denli bulunmaz ozanlar ve onların yaratıcı deneyleriyle karşılaşmıştır ki, üzerinde ne denli kafa yorulsa yeridir.

\n

İkinci Yeni, bu yenilik hareketleri içinde, etkileri günümüzde de süren en çarpıcı akımlardan biridir.

\n

Büyük çoğunluğu 1950lerde şiir dünyasına giren ozanların tek tek ne denli parlak yetenekler oldukları daha ilk şiirlerinde belirgindir. Aslında her biri farklı farklı alanlarda yeni bir şiiri ararlarken, eleştirmenlerin onların tümünü tek bir torbaya koyup ortak bir adla mühürlemiş olmaları bu döneme ilişkin belki de temel yanlışlığı oluşturdu.

\n

Bu akımın önde gelen isimlerini düşünürsek; Edip Canseverin, Turgut Uyarın, Cemal Süreyanın, Ece Ayhanın ortak bir şiir yazdıkları söylenebilir mi? Her biri bambaşka şiir dünyaları kurdular ve kurdukları bu dünyayı da son derece tutarlı biçimde koruyup geliştirdiler.

\n

Yalnızca 1940lardan gelen İlhan Berk ile Oktay Rifat, şiirde yeni bir anlayışın savunusuyla bu akıma örnek sayılabilecek ürünler verdiler. Onların bu akıma örnek olsun diye ortaya çıkardıkları yapıtlarının da kendi bireysel şiir dünyalarını yansıtmadığı söylenebilir mi?

\n

***

\n

Bütün bu ozanların şiirimiz için ne denli değerli oldukları belki de asıl, İkinci Yeninin bir akım olma özelliğini yitirdiği 1960 sonrasındaki serüvenleri izlendiğinde görülür.

\n

1960’larda yalnız ülkemizin havası değil, dünyanın da gidişi değişmişti. 1961 Anayasası, o güne dek görülmedik ölçüde geniş özgürlükler getiriyordu toplumumuza. Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) toplumumuzun değişme isteğinde önemli birer kaldıraç olmuşlardı. Devrimci Gençlik üniversitelerden yeni bir dünya isteğini seslendiriyordu.

\n

Dünyada 1950lerin atom savaşı dengesine dayanan Soğuk Savaşın sürdürülemeyeceği görülmüş, Beat hareketleri, 68 Olayları, Vietnam Savaşının bütün dünyayı ayağa kaldırması, yeni, barışçıl bir dünya isteğini güçlendirmişti.

\n

Şiire 1960larda başlayan genç kuşaklar artık bu yeni ülkenin ve dünyanın şiirini yazıyorlardı. Yirmi üç yaşındaki Ataol Behramoğlu 1965’te dönemin simge şiirlerinden Bir Gün Mutlakayı, yine yirmi üç yaşındaki İsmet Özel 1967de Evet İsyanı yazıyordu.

\n

***

\n

İkinci Yeni ozanlarının dünyanın ve ülkenin bu değişiminden etkilenmeleri, yeni dönemin şiirlerini yazmaları, onlardaki şiir gücünü ve algısını göstermesi bakımından çok çarpıcıdır.

\n

Edip Canseverin içinde Mendilimde Kan Sesleri”, “Ölü mü Denir gibi ünlü şiirlerinin yer aldığı kitabı Sonrası Kalır ile, Turgut Uyarın benzer duyarlıkta şiirlerinden oluşan kitabı Toplandılar 1973’te yayımlandı. Ertesi yıl Ece Ayhan, Devlet ve Tabiat kitabıyla dönemin ruhundan ne denli etkilendiğini ortaya koydu.

\n

Garipten gelen, İkinci Yeni anlayışının 1956da Perçemli Sokak ile örnek ürünlerini veren Oktay Rifat, yine tez davranmış 1966’da yayımlanan kitabının adını Elleri Var Özgürlüğün koymuştu.

\n

İkinci Yeni ozanları, her biri ne denli büyük yaratıcılar olduklarını, ülkenin ve dünyanın değişimi karşısında, kendilerinden yirmi yıl sonra doğmuş genç ozanlarla yarışarak, onların yeni dünyaları üstüne de söz söyleyerek göstermişlerdi.

\n

Yetmemiş, bu dünyadan ayrılana dek yazdıkları her yeni şiirde yeni dünyalar kurup, okurlarını yeni duyarlıklarla buluşturarak, arkalarında görkemli birer şiir serüveni bıraktılar.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları