Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından bir mektupla kendisine iletilen Suriye konusunda yeni bir politika izlenmesi yönündeki önerilere bir mektupla olumsuz yanıt verdi. Kılıçdaroğlu Türkiye’nin güvenliğini de olumsuz etkileyen komşumuzdaki şiddet olaylarının sona erdirilmesi için, uluslararası toplumun aktörleri olarak sayılan BM, Arap Birliği, AB,Türkiye ve İran ile Suriye’de çatışmakta olan rejim ve muhaliflerinin ‘Suriye Konferansı’nda bir araya getirilmesi için Türkiye’nin girişim başlatmasını önermişti.

Erdoğan ise dün verdiği yanıtta, CHP önerisini, Esad rejimi ile de diyalog içerdiği için “Bu rejimin barışçıl bir çözümün meşru tarafı gibi gösterilmeye çalışılması, Suriye’deki derin insani krizin sorumlusu olan rejime destek vermek anlamına gelmektedir” diyerek tamamen reddetti. Erdoğan ayrıca bu tutumu nedeniyle CHP yönetimini “İnsani ve ahlaki zaaf ile malul” olmakla suçladı.

Erdoğan’ın reddettiği öneri gündemde

CHP lideri Kılıçdaroğlu, bugün Cape Town’da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal (SE) Zirvesi için Güney Afrika’ya gidiyor. Yarın başlayacak zirvede CHP liderinin, SE Başkanı Yunan siyasetçi George Papandreu’nun yardımcılığına seçilmesi gündemde. Aynı koltukta daha önce Erdal İnönü ve Deniz Baykal da görev yapmışlardı.

Zirvenin sıcak konusu ise Suriye olacak. CHP heyetinde yer alan Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran dünkü görüşmemizde, Başbakan Erdoğan tarafından reddedilen önerilerinin bir benzerini de iki gün sürecek SE zirvesinin gündemine getireceklerini belirtti.

Papandreu ve Kılıçdaroğlu el ele

Konuyu SE Başkanı Papandreu ile görüştüğünü belirten Oran, şu bilgileri paylaştı:

“Suriye krizinden en fazla etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. O yüzden biz şiddeti sona erdirecek barışçı bir çözüm bulunması için Sosyalist Enternasyonal’in de sürece aktif olarak katılımı yönünde bir karar teklifi sunacağız. SE bünyesinde bir task force (görev kuvveti) oluşturulmasını ve bu heyetin çok süratli biçimde uluslararası toplumun aktörleri ve Suriye’de çatışan taraflarla görüşmesini isteyeceğiz. Papandreu oldukça sıcak bakıyor. Karar tasarımız kabul edilirse, Papandreu başkanlığında kurulacak bu heyette Türkiye’yi de Genel Başkanımız temsil edebilir. SE’nin barışa nasıl bir katkı yapacağını bu heyet kararlaştıracak.”

CHP muhaliflerle buluşuyor

Kurulacak SE heyetinin Washington, Moskova, Ankara, Kahire, Tahran ve Şam ile de temaslarda bulunacağını belirten Oran, Başbakan Erdoğan’ın CHP’ye yönelik ‘Esad yanlısı’ suçlamalarına da şu şekilde karşılık verdi:

“Cape Town’daki SE toplantısına Esad muhalifi oluşumlardan Suriye Ulusal Konseyi (SNC) heyeti de katılacak. Onlarla da görüşmeler yapılacak. Ancak bu sorunun çözümü sadece tek tarafla görüşerek mümkün olmuyor. Bugüne kadarki politikaların bizi getirdiği nokta ortada. Bir an evvel şiddetin durması için iki tarafın da buna evet demesi lazım.”

Tutuklu vekilleri de anlatacak

Kılıçdaroğlu’nun Cape Town’daki Sosyalist Enternasyonal zirvesinde, Suriye’nin yanı sıra ikinci önemli gündem maddesi, tutuklu milletvekillerinin durumu olacak. CHP, zirve sonuç bildirgesinde AKP iktidarının tutuklu vekiller konusundaki tutumunu kınayan bir karar çıkması için girişimlere başlamış durumda. Kılıçdaroğlu’nun liderliği döneminde Sosyalist Enternasyonal’den, ‘tutuklu vekiller’, ‘Kılıçdaroğlu’na yönelik fezleke’ ve ‘kürtajı yasaklama girişimi’ni kınayan AKP aleyhinde üç karar çıktı.

Çağlayan: Sazak doğmadan ben vardım

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Emin Sazak önceki gün Cumhuriyet’te yayımlanan demecinde, bağlı bulundukları Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile aralarında bir buçuk yılı bulan küslüğün perde arkasında yaşananları açıklayarak “İstediği ismi yönetime almadık diye bakan bize tavır koydu. Gezilerine almıyor, randevu vermiyor” demişti. Sazak, Başbakan Erdoğan’ın da kendilerine 16 aydır randevu vermediğini ve ikinci kez talepte bulunduklarını açıklamıştı.

Dün yurtdışında başarılı olan 33 müteahhite ödül veren Çağlayan, törene davet etmediği Sazak’a oldukça ağır bir karşılık verdi:

“Ben 20 yıldır sanayiciyim. Şimdiki Başkan (Emin Sazak) doğmadan önce müteahhitlik sektörüyle ilgiliydim. Bizim kişilerle işimiz olmaz, kişiler bazen yanlış yapabilirler, kişiler kendilerine verilen görevleri iyi bir şekilde yerine getiremiyor olabilirler, kurumlarını iyi temsil edemiyor olabilirler ama bunların hepsinde benim için kurumlar önemlidir.”

Çağlayan’a göre Emin Sazak Mütteahhitler Birliği’ni iyi temsil edemiyor, görevini yerine getiremiyor...

Bakalım bu sözlerin sonu nereye varacak?