Kılıçdaroğlu, internete düşen ve Orgenaral Koşaner’e ait olduğu savunulan yasadışı dinleme kaydını Cumhuriyet’e değerlendirdi. Bu durumun “Türkiye’de artık herkesin dinlendiğinin bir kanıtı” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bakalım hükümet, Başbakan nasıl bir tepki gösterecek? Çünkü Başbakan’ın kendi konuşmasını yayımlayan televizyon kanalına ve gazeteye baskın yapıldı. Başbakanla ilgili kaydı yayınladıkları için gazeteciler bugün Silivri’deler. Bakalım Genelkurmay Başkanı’nın dinleme kayıtları konusunda hükümet ne yapacak? Aynı tepkiyi gösterecek mi?” dedi. İktidar partisine yönelik eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, “İktidarın istemediği konuları yayınlayanlar hakkında her türlü takibat yapılıyor. Ama onların işine gelen yayınlarda hiçbir şey yapılmıyor. Bu tavır yasadışı dinlemelerin devam etmesine prim veriyor” diye konuştu.

‘Amaç ordunun itibarını yok etmek’

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Koşaner’le ilgili kayıtların kamuoyuna sızdırılmasının zamanlamasına da dikkat çekerek, “Zamanlaması çok ilginç. Hükümetin ordu üzerinde her türlü baskıyı kurarak kendi kontrolleri altına aldıkları bir döneme denk geliyor. Siyasi otorite, emrinin altında bir kurum görmek istiyor. Tüm kurumları, ele geçirmek istiyorlar. Türkiye’nin güvenlik siyasetinde sadece kendi kararlarını uygulayabilecekleri bir alan yaratmak istiyorlar. Kurum kültürünü yok ediyorlar” değerlendirmesini yaptı. Koşaner’e ait olduğu iddia edilen dinleme kayıtlarının içeriği hakkında yorum yapmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu, ordunun itibarını yok etmek için yapılan bir hareket. Sanki TSK’nin tamamı hatalıymış gibi bir imajın bu yayınlar yoluyla genelleştirilerek halka yayılması çabası var. Ben bu kayıtların içeriği hakkında yorum yaparak bu yasadışı uygulamalara prim vermek istemiyorum. Türkiye’nin yasadışı dinlemeler ayıbından bir an önce kurtulmasını istiyorum” dedi.

‘İktidar dinleyenleri bulmalı’

Öte yandan, Koşaner konusu CHP MYK toplantısında da gündeme geldi. CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler toplantı sonrası yaptığı açıklamada, hükümet üyelerinin konuşmalarını banda almış olabilecekleri kuşkusuyla, gazete ve yayın bürolarını basan hükümetin, doğrudan kendisinin kullandığı dinlemeler için duyarsız kalmasının dikkat çekici olduğunu dile getirdi. Güler, “Üzerinde konuşmamız gereken şey, telefon konuşmalarının konusu, içeriği, üslubu değildir. Üzerinde konuşulması gereken, bireyin temel anayasal haklarının pervasızca ihlal edilmesi ve hükümetin bu ihlal ile ilgili olarak sorumluları ortaya çıkarma görevinin kendisine ait olduğunu aklına bile getirmemesidir” dedi. Yalnızca tüm siyasal ve yönetsel kişilerin değil, tüm vatandaşların dinlendiğini, bunların arşivlendiğini ve arzu edildiği zaman ortalığa saçıldığını kaydeden Güler, “ Hükümeti, Işık Koşaner Paşa’nın konuşmalarını dinleyip kaydedenleri ve ortalığa saçanları araştırıp bulmaya ve ifşa etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.