Erdoğan, 50+1 tuzağına düşmüş, yeniden nasıl seçilirim derdindeyken Kılıçdaroğlu, iktidara geldikten sonraki yol haritasını açıklıyor: Helalleşme ve hesaplaşma! İlginç bir gündem. Yorumculara çok iş düşüyor?
Kılıçdaroğlu, helalleşme başlığıyla herkese bir ev ödevi verdi: Herkesin bir gönül yarası, bir kuyruk acısı var bu ülkede. Helalleşme derken ilk taşı masum olan atsın? CHP Genel Başkanı, baktı ki kafalar karıştı, açıklık getirdi: Helalleşme başka, hukuk başka. Hesaplaşmaktan vazgeçilmiş değil. En yakınlar bile bir nefes aldı. Çünkü veresiye defteri kabarık! Hukukun fabrika ayarlarına döneceği, hâkimlerin karar vermeden önce telefon beklemeyeceği, yandaş avukatların sözünün emir kabul edilmeyeceği, hâkimlerin yasalara ve vicdanlarına uygun karar vereceği mahkemelerin, yani adaletin işlemesini bekliyoruz!
MİLLET, İKTİDAR MI?
Kılıçdaroğlu, bu çıkışıyla iki şeyi netleştirdi: Millet İttifakı’nın ilk seçimde iktidara gelmesini kesin görüyor, bir. Parlamenter sisteme geçiş dönemi sayılacak ilk dönemde her türlü onarım, rehabilitasyon yapılacak: helalleşme, hesaplaşma, yeni bir anayasa, yeniden yapılanma, yeni kadrolar. Bu dönem için Meral Akşener aday olmayacağını açıklamıştı, o parlamenter sistemin başbakanı olmak istiyor. Kılıçdaroğlu da belediye meclislerinde çoğunluk olmadığı için anketlerde birinci ve ikinci çıkan Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının aday gösterilmesinin doğru olmayacağını söyleyip o yolu kapatmıştı. Bir süredir vaatler için kullandığı birinci tekil şahıs zamiri ne anlama geliyor, biraz daha anlaşılmış olmuyor mu? Bu da iki.
KILIÇDAROĞLU, ADAY MI?
Anketlerde oranı yüksek çıkmayan ve bunun temel nedenlerinden birinin de Alevi kökeni olduğu ileri sürülen Kılıçdaroğlu aday olacak mı gerçekten? Görünen o ki kimse ilk turda 50+1’i bulamayacak! İkinci turda Millet İttifakı’nın adayının seçilmesi, ilk kez oy verecek gençlere ve ağırlıklı olarak HDP’ye bağlı. HDP, Akşener’e oy vermez ama Kılıçdaroğlu’na verir. Ya gençler?
GENÇLER ÖNYARGISIZ
Kılıçdaroğlu gençleri tanımaya başladı. Gençlerin bu tür önyargıları yok. Türbanlı kızla mini etekli arkadaşı gece vakti sokaklarda el ele eğleniyor! Gençler, özgürlüğe, hoşgörüye, empati yapmaya önem veriyor! Tabuları, kişilik haklarına ve bedenlerine müdahaleyi sevmiyor. Empati yapabiliyor. Dışlamıyorlar kendilerinden farklı olanı, anlamaya, kabul etmeye hazırlar. LGBTİ+’ya niye sahip çıkıyorlar, size ne diye? Alevi, Ermeni, Yahudi diye kimseye düşmanlıkları yok. Kindar ve dindar nesil yaratamadılar, yaratamazlar!
Helalleşme, Kılıçdaroğlu’nun verdiği liste üzerinden çok doğru bir adım. Kılıçdaroğlu burada CHP genel başkanı olarak değil, devlet adamı kimliğiyle adım atıyor. Saydığı yanlışlar, CHP’nin yanlışları değil, devletin yanlışlarıdır ve bunların halen devam eden zulümleri iktidara geldikten sonra ilk düzeltilecek konular olmalı, haksız tutukluluk ve mahkûmiyetler başta olmak üzere.
HESAPLAŞMA ŞART
Hesaplaşmadan ise asla vazgeçilmemeli. 20 yıllık AKP iktidarında Cumhuriyetin mal varlıkları satıldı, savıldı, hazine boşaltıldı, ülke borçlandırıldı, tarım ve hayvancılık bitirildi, haksız rantlar elde edildi. Liyakat ve yeteneği olmadığı halde bütün ailesini işe yerleştirip iki üç maaşa bağlatanların, duayen büyükelçiler merkezde beklerken yandaş tercümanları büyükelçi atamaların hesabı elbet sorulacak. Kayyumların yaptığı israf da kendilerinden alınmalı! Ama işini gücünü yapan, yerini hak eden kim işini kaybetti, kazanılmış belediyelerde? İBB’de 80 bin kişi çalışıyor, kaç kişi ayrıldı? Ayrılanların toplandığı şirket zarardaymış, şaşırmadık!
Helalleşme ise kapanmış olsa bile acısı hiç geçmeyen yaralara şefkat elidir. Devleti ceberrut devlet olmaktan çıkarır, özellikle gençlerin bu ülkede yaşamaktan umudunun tükendiği, nitelikli beyin göçünün hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemde herkese iyi gelecektir. Erdoğan’ı, hep yüzü kasılmış, öfkeyle bağırıp çağırırken hatırlayacağım, arkasından gitmeyenleri, eleştirenleri ayrıştırır, ötekileştirir, düşmanlaştırırken! Düşman değil eşit olalım. Bu ülke hepimizin.
