Zeynep Göğüş
Zeynep Göğüş zeynepgogus1@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

AB: Çember ve Eksen

17 Kasım 2012 Cumartesi

Türkiyenin Avrupa Birliği üyeliği için 2000li yılların başında yazılıp çizilen senaryoların biri dışında en kötüsü gerçekleşti. AB ekonomik bir kaosa girdi ve debelenme halen de sürüyor.

\n

Bu durumdan Türkiye nasıl etkilendi? Normal koşullarda 2010dan itibaren üyelik menzilinde yer almamız gerekirken bugün artık önümüzü göremiyoruz. Senaryolar altüst oldu.

\n

Üyelik senaryoları arasında biri hariçdemiştim. 1990dan itibaren bir tür ütopyabağlamında ortaya attığım bir başka öngörü daha vardı. Bu da Halkalar Avrupasına Türkiye halkasının eklemlenmesi senaryosudur. Önce 1991de Bir Avrupa Rüyası kitabımda, daha sonra da Oğluma Avrupa Mektuplarında (2002) dile getirdiğim Halkalar Avrupasıne anlama geliyor?

\n

TÜSİAD Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Bahadır Kaleağası Boğaziçi Enstitüsünün son toplantısında Avrupadaki görünen değişimi çok merkezli, iki çemberli Avrupaolarak ifade etti. İki çemberli Avrupa, 80li yıllardan bu yana konuşulan iki vitesliAvrupanın farklı bir biçimde hayata geçmesi. Avrupada bazı çekirdek ülkelerin merkezde daha sıkı entegrasyona gitmeleri, diğerlerinin ise daha gevşek bir ilişki içinde bazı uygulamalara katılmamaları...

\n

Bu öngörü zorunlu olarak gerçekleşme yolunda.

\n

Asıl yeni olan gerçeklik ise bugünkü kurgunun bizi çok merkezli ya da çok halkalı/çemberli Avrupaya doğru taşıyor olması.

\n

Çember sayısının ikiyle kısıtlanmayacağı, 20 küsur yıl öncenin öngörüsüyle halkaların sayısının artacağı, bunda da Türkiyenin başrolü oynayabileceği kanısındayım.

\n

Nasıl mı?

\n

***

\n

Bugün ABye üye olan 27 ülkenin Avrupa Birleşik Devletlerini kurma olasılığı çok zayıf. Ancak bu durum Avrupa Birliğinin dağılması anlamına gelmiyor. Tam tersine, Fransız düşünür Attalinin 90lardaki gelecek öngörüsünde yeri olan 35-40 üyeli bir Avrupa var ufukta. Dünyanın yeni ekonomik rekabet koşulları, Çinin yükselişi gibi faktörler Avrupayı daha esnek bir yapılanma içinde genişlemeye mecbur kılıyor.

\n

Bu yeni yapılanma içinde Türkiyenin de elbette yeri var. Bunun ön koşulu ise Türkiyenin AB eksenini kaybetmemesi.

\n

AB eksenini yitirmeyen bir Türkiyenin AB alanını yeni halkalar ekleyerek genişletme potansiyeli büyük. Son olarak Eylül 2009da Harp Akademileri Komutanlığında yaptığım konuşmada dile getirdiğim bu öngörüye göre AB eksenli bir Türkiye ABye bir halka ile eklemlenmekle kalmayacak. Türkiyenin kendi etrafında oluşan ve Türkiye ile kesişen Kafkasya-Orta Asya ve Maşrek Ortadoğusu halkaları var. AB, Türkiye üzerinden bu halkalarla da irtibatlanabilir.

\n

Evet, Avrupa Birleşik Devletlerinin, Avrupa konfederasyonunun bugün için uzağındayız. En yakınımızdaki Ortadoğudaki gelişmeler bile bize dünyadaki kaos ortamının bir süre daha, hatta belki de şiddetlenerek devam edeceğini gösteriyor. Ancak insanlığın bu koşullara dur demek zorunda kalacağı bir gün de gelecek.

\n

O gün geldiğinde, sadece jeopolitik ya da ekonomik koşullar değil, insani değerler de yukarıda çizdiğim resmin içinde olmamızı dayatacak.

\n

Avrupa eksenini kaybetmemekte yarar var...

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Kıymete Binecek 18 Mayıs 2013

Günün Köşe Yazıları