Fransa'dan Ders Almalı!

04 Mayıs 2013 Cumartesi

Avrupa Birliği ile ABD arasında temmuz ayında başlaması beklenen serbest ticaret anlaşması öngörüşmelerinde kültür ürünleriyle ilgili ciddi bir tartışma çıktı.
Bu tartışmayla ilgili gelişmelerin özetini aşağıda okurlarla paylaşıyorum, çünkü bizde
“Kürt yemekleri”ni desteklemek adına işi “Türk mutfağı yok” demeye kadar vardıranların bundan belki bir ders çıkartabileceklerini umuyorum.
Zaten Türk sineması da yok, Türk edebiyatı da...
Hatta Türk de yok!

\n

***

\n

Dünya mutfakları içinde başta gelen Fransız mutfağı da tıpkı Türk mutfağı gibi zengin bir “çatı”dır. Fransız mutfağı bu ortak çatı altında yer alan yerel mutfakları inkâr etmez.
Ama adı
‘Fransız mutfağı’dır, ‘Fransa mutfağı’ değil!
Fransız mutfağı demek, kültürel çeşitliliğe engel oluşturmaz.

\n

***

\n

Fransız Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq geçen ay, sinema ve müzik gibi kültür ürünlerinin transatlantik yatırım ve ticaret ortaklığı diye adlandırılan anlaşma dışında tutulmasını istedi. Aksi halde Fransa müzakereleri engelleyecekti.
Bricq, AB dönem başkanı İrlanda’nın başkenti Dublin’de, serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili düzenlenen toplantının ardından yaptığı açıklamalarda,
“Fransa, sanatsal yaratıcılıkta dinamizmini ve etkisini korumak istemekte ve kültürel olarak ayrıcalıklı konumuna özellikle bağlılık duymaktadır” dedi.
Bunun üzerine Avrupa Komisyonu’nun ticaretten sorumlu üyesi
Karel de Gucht bir açıklama yaparak, “Avrupa, ticaret müzakereleriyle kültürel açıdan ayrıcalıklı durumunu riske atmayacaktır. ABD ile serbest ticaret anlaşmasında Avrupa’nın kültürel çeşitliliğine zarar verebilecek hiçbir şey bulunmamaktadır” dedi ve Fransa’nın, sanata ve kültüre yaptığı sübvansiyon ve kota sistemlerini sürdürebileceğini söyledi.
Ancak bu açıklama da Bricq’i tatmin etmedi. Fransız Bakan, Fransa Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamalarda Avrupa Komisyonu’nun müzakerelerdeki pozisyonunun
“muğlak” olduğunu ifade etti.
Fransa, öteden beri sinema sektörüne uyguladığı sübvansiyonların yanı sıra radyo ve televizyondaki yabancı yayınlara da kota uyguluyor.
Ardından, Avrupa Parlamentosu’nun Uluslararası Ticaret Komitesi de 25 Nisan’da yaptığı oylamada, kültür ürünlerinin serbest ticaret müzakerelerinin tamamen dışında bırakılması yönünde görüş bildirdi. Parlamento’daki oylamanın bağlayıcılığı bulunmasa da müzakerelerin seyri üzerinde önemli bir etkisi olabilir.
Serbest ticaret müzakereleri henüz başlamadan kültür ürünlerinin anlaşma dışında bırakılmasıyla ilgili bu veto tehdidi ve Avrupa Parlamentosu’ndan çıkan görüş, ABD’de ve Avrupa Birliği’ndeki serbest pazar yanlısı kesimlerde kaygıya yol açtı.
Zaten GDO’lu ürünler üzerinde AB ve ABD arasında büyük fikir ayrılıkları vardı ve bu sektörün anlaşma dışı kalması söz konusuydu. Hal böyle iken kültür ve sanat sektörünün de anlaşma dışında tutulmasının gündeme gelmesi;
“eksik” bir serbest ticaret anlaşması ortaya çıkacağına dair haklı endişeler doğurdu.

\n

***

\n

El âlem işte bunlarla uğraşıyor. En başta Fransa, herkes kültürel olarak kendi konumunu korumaya çalışıyor.
Bir de bize bakın!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Kıymete Binecek 18 Mayıs 2013

Günün Köşe Yazıları