Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Önce ses vardı...
\n\n\n
Yıllara meydan okuyan bir efsane, Gheorghe Zamfir:
\n\n\nElimdeki fotoğrafa ve hafif sararmış gazete kupürüne baktı, “Bunları bana vermelisiniz. Fotoğraf harika! Bükreş’teki müzeme koymalıyım” dedi. O “harika” sözcüğünün gerisinde sanki “hey gidi gençlik” nostaljisi vardı…\n
\nMüzelik fotoğraf neredeyse çeyrek asır önce çekilmişti. Kendi alanının en büyüğü, en ünlüsü pan flütün simgesi haline gelmiş Gheorge Zamfir ilk kez İstanbul Müzik Festivali’ne gelip konser verdiğinde tanımıştım onu. 23 yıl önceydi. \n
\nBu akşam Bodrum Kalesi’nde Aydın Yavaş ile Romen ve Türk müzisyenler oluşan 14 kişilik orkestrayla vereceği konsere hazırlanırken buldum onu. En gerilerden başlıyorum:\n
\nÇoban çocuğun kaderi \n
\nÇocukluğunda çobandı... Bütün gün koyunlar peşinde uçsuz bucaksız vadilerde koşan bir çocuk için müzik kavramıyla doğa kavramı birdi. Doğaya âşıktı. Doğanın tüm seslerini keşfetme olanağı vardı. Doğanın kendisi, çocuk için müzikti.\n
\nÇocuk doğada yeni çalgılar icat eder, bunları geliştirirdi. Odunlardan keman, dallardan kaval yapardı... Dört yaşındayken babasına, müzik aşkını anlattı. Altısında ilk mandolinine kavuştu. Dokuzunda ilk akordeonuna... Arada kaval, flüt öğrendi. Pan flütü o seçmedi. Pan flüt onu seçti.\n
\n“Kader” der başka bir şey demez. Pan flüt onun kaderiydi… Büyük usta Fanica Luca onu kendi sınıfına seçtiğinde çok ağladı. Çünkü o konservatuvarda akordeon çalışmak istiyordu. İlk tokadını babasından o zaman yedi. Müzik diye tutturdun, o sınıfta kalacaksın diye…\n
\nOn dördünde Bükreş Müzik Akademisi’ndeydi. (Kapitalist düzende çobandan başbakan olursa, komünist düzende de çobandan dünya çapında müzisyen olunabiliyordu!)\n
\n“Çok sonra anladım ki, pan flütle söyleyecek çok şeyim var. Ve bunu kaderimin bana belirlediği biçimde söylemeliyim. Bu benim görevim. Kimi zaman flütle aramda öyle derin, öyle yoğun bir ilişki, bir bağ, bir diyalog var ki kelimelerle anlatmak çok zor...”\n
\nAkıl, yürek ve inanç\n
\nBenim için Zamfir’i çok önemli kılan, yerel olanla evrensel olanı muhteşem bir biçimde bütünleyebilmesi olmuştu. Romen folklörünün derilerine inerek ona kendi yaratıcılığını ve çağdaş yorumları kattı. Gelenekselle bugün arasında köprüler kurdu. Öte yandan pan flütü, çalgısını da geliştirdi. Yirmi borulu sisteme on boru daha ekleyerek, çalgının ses kapsamını geliştirdi. Bunları 70’li yıllarda gerçekleştirdi. Bir Romen cenaze marşı olan belki de yeryüzünün en hüzünlü parçası “Doina de Jale”, 45’lik tek plak BBC’de bir dizinin müziği olarak kullanılınca dünyayı sardı. 77’deki “Lonely Shepart-Yalnız Çoban” plağı milyonlarca sattı… Derken film müzikleri, konserler… 80’lerde ünü ve plaklarının satışı daha da yükseldi. 200’ü aşkın albüm; dünyanın her yerinden ödüller…\n
\nO yıllarda Zamfir’in bu romantik ve hüzünlü parçalarıyla ruhumuzu dinlendirdiğimizi hiç ama hiç unutmadım. \n
\nBiraz önce provadan çıkmıştı. Yorgun görünüyordu. Bunca yıldır onu farklı ve ayakta tutan nedir diye sorduğumda hiç duraksamadan, “akıl, yürek ve inanç” dedi. Tanrı’ya inancın yüceliğinden uzun uzun söz etti. \n
\n“Evet, sizinle son görüştüğümüzden bu yana daha mistik oldum. Bu doğru… Ama zaten başlangıçta ses vardı.” Tanrı’ya inanç, gerçeğe inançtı onun için… Tanrı adına, din adına yapılan kötülükler, saflığı yitirmemizdendi… Onun tüm çabası yaşamdaki en saf, en temiz, en duru sesi bulmaktı. \n
\nZamfir’e göre ses, (temiz, duru, saf ses) uyum demekti, barış demekti, huzur demekti…\n
\n(Huzur sözcüğü çağrışım yaptı. Kimi eleştirmenlerin onun müziğini “asansör müziği” diye hafife aldığı aklıma geldi ama sormadım, başka şey sordum.) \n
\n“Evet öfkeliyim, dünyanın her yerini, günün her saatinde Amerikan müziğinin sarmasına öfkeliyim… Dünyanın her yerinde politik baskıların artmasından öfkeliyim… Her an bedenimize ve ruhumuza tecavüz edilmesinden öfkeliyim…” \n
\nTam o anda Aydın Yavaş yanımıza geldi, öfke konusunu kapadık. \n
\nGökkuşağı Renkleri \n
\nAydın Yavaş 1961 doğumlu. O da çocukluğunda dinlemiş Zamfir’in plaklarını. Ama Zamfir olduğunu bilmeden. Kim olduğunu öğrenince aklına koymuş onunla çalışmayı. Uludağ Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü’nü bitirip, Tiflis Müzik Akademisi’nde yüksek lisans eğitimini tamamlamış ve soluğu Bükreş’te almış. İki yıl pan flüt yüksek lisans dersleri aldıktan sonra Zamfir’in “masterclass” öğrencisi olmabilmiş… \n
\nZamfir’in gözleri gülüyor onu görünce. “Son on yılda müthiş gelişti” diyor. İlk kez geçen şubat birlikte konser vermişler.\n
\nDaha da önemlisi Aydın Yavaş, Zamfir ile birlikte albüm yapma projesine imza attı. Zamfir besteleri yapıyor. “Gökkuşağı Renkleri” albümüne yedi beste, iki pan flüt için… Romen ve Türk esintili besteler…\n
\nBu akşamki konserde yine en saf, en duru, en huzurlu sesler peşinde, yeryüzünden tüm kötülükleri kovmaya çalışacak Zamfir, Aydın ve müzisyenler… Bu konser İzmir’de (1 Eylül), Bursa’da (2 Eylül) ve Antalya’da (4 Eylül) tekrarlanacak.\n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı