Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ölüm kamplarından vahşet görüntüleri
Ümraniye... Mamak... Konya...
Ardı ardına belediye barınaklarında kaydedilen vahşet görüntüleri düştü önümüze.
Kan içinde daracık kafeste bağıran köpekler...
Bedeninin yarısı açlıktan kıvranan diğer köpeklerce yenmiş köpekler...
Barınağın koridorlarında kanlar içinde yatan hayvanlar...
Çöp torbalarına atılmış ölü köpek yavruları...
Ağzı sıkıca bağlanan torbalara doldurulmuş kedi yavruları...
Kafasına kürekle vurularak işkence edilen köpekler...
Hiçbiri korku filminden sahneler değildi. Hepsi gizlice kaydedilmiş, gerçek hayattan şiddet görüntüleriydi!
***
AKP’li cumhurbaşkanının “nefis” diyerek örnek gösterdiği Konya barınağında uygulanan zulüm öylesine kan dondurucuydu ki medya kayıtsız kalamadı, toplumda infial oluştu.
Yıllardır hayvan hakları savunucuları, belediye barınaklarının ölüm kampı olduğunu haykırırken; son iki yıldır sokak köpeklerine karşı operasyon sürdürülürken; sokakta besleme yaptıkları için İzmir Bayraklı’da aynı aileden üç kişi Yahya Köşek, Meryem Köşek ve kızları Funda Güçlü gündüz saatlerinde 28 kurşunla sokakta öldürülürken; birçok hayvansever darp edilirken sessiz kalanlar da sonunda tepki gösterdi.
Konya Büyükşehir Belediyesi başkanı ise bu ülkede çok duyduğumuz bir yanıt verdi, “münferit bir olay” dedi. Olayın münferit olmadığı video dikkatle izlenince görülüyor. Barınakta onlarca işçinin gözleri önünce bir köpeğin kafasına kürekle defalarca vurulurken herkes sakince izleyip işine devam ediyor. O sırada diğer köpekler sırada bekletilip vahşet izletiliyor.
Bu işkenceyi yapanların tutuklanması yetmez, en ağır cezayı almaları da yetmez; “ilaçlama yaparken bana saldırınca vurdum” diyerek kendilerini savunmaya çalışsalar da kaydedilen diğer görüntüler, orada hayvanlara sistematik zulüm uygulandığını kanıtlıyor.
***
Sorunun ne olduğunu anlamak istemeyenler, hem insan hem de hayvan için şiddete başvurmadan nasıl bir çözüm yolu bulunabileceğini dinlemeyenler, sokakta yaşama mücadelesi veren canlar için sadece “itlaf” istediler.
Yüzyıllar önce köpekleri kullanmak için bencilce evcilleştirdiler, onları doğal ortamlarından koparıp kentlerde yaşar hale getirdiler. Depremlerde yıkılan evlerin altında kalanları ve uyuşturucu kaçakçılarını ararken ya da hastalara eşlik etmeleri için kullandılar. Hediye olarak satın alıp sonra sokağa bıraktılar. Merdiven altında üretip çoğalttılar, pet shop’larda ürün gibi sattılar...
Belediyeler yasada belirtilen görevlerini yapmadı. Kısırlaştırma ve aşılatma için gereken ödeneği ayırmayıp bu hizmet için özel eleman almadı. Belediye barınakları hayvanlar konusunda hiçbir uzmanlığı olmayan çalışanların sürgün yeri oldu. Onlar da yaptıkları işten nefret ettikleri için hayvanları aç ve susuz bıraktılar, bakımlarını yapmadılar. Rehabilitasyon merkezi olarak kurulan bu mekânlar, birer işkence merkezine dönüştü!
Kurumlar görevlerini yapmayınca hayvan sayısı arttı; gönüllü besleme yapanların yetişemeyeceği bir hale geldi. Şimdi bütün bunların suçunu hayvanlara yükleyip onları yok etmeyi planlıyorlar.
***
Erdoğan’ın 23 Aralık 2021’de sokak hayvanları konusunda belediyelere verdiği talimattan üç gün sonra bu köşede “Erdoğan’ın yasadışı talimatı, kanunlara uymamaya tahrik suçu teşkil ediyor” başlıklı bir yazı yazmıştım.
“‘Sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil, barınaklar olduğunu unutmamalıyız’ diyen Erdoğan, toplu hayvan katliamına yol vermiştir” diyerek uyardığım o yazıdan beri, bunların olacağını anlatmaya çalışıyorum.
Erdoğan’ın şehir dışında Kısırkaya benzeri devasa barınaklar inşa ettirip sokaktaki hayvanların hepsini o mekânlara tıkma önerisi, çözüm değil toplu katliam yaratır; yeni Hayırsızada katliamlarına yol açar!
Belediyelerin hayvan bakımevlerinin hasta, yaralı, engelli ya da rehabilite edilmesi gereken hayvanlar için olduğu; aşılatma, kısırlaştırma ve rehabilitasyon işlemlerinden sonra hayvanların öncelikle bulunduğu yere bırakılmaları gerektiği yasada belirtilmişken...
Ayrıca 1389 belediyenin yaklaşık 1200’ünde barınak yokken olanlar işkence merkezine dönüşmüşken böyle bir talimat verirseniz çok sayıda hayvanın başına neler gelebileceğini öngörmeniz gerekir. Öngöremiyorsanız da devlet yönetme ciddiyeti, aklına geleni söylemeyi değil, bilmediğiniz konularda uzmanlara sormayı gerektirir.
Erdoğan, belediyelere verdiği yasaya aykırı talimatı derhal geri almalı, yasa uygulanmalı, görevlerini yapmayan belediyelere caydırıcı cezalar verilmeli.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'