Mülteci mümkün değil, vatandaşlık verelim!
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Mülteci mümkün değil, vatandaşlık verelim!

12.07.2016 06:52
Güncellenme:
Takip Et:

Tayyip Erdoğan aniden Suriyelilere vatandaşlık verileceğini ilan etti. Hem pratik açıdan hem ilkesel olarak özünde doğru olan bu fikir, hiçbir hazırlık yapılmadan, kamuoyunda belli bir ön tartışma başlatmadan, AKP devleti başkanının ağzından olmuş bitmiş, karara bağlanmış bir iş gibi sunulunca, ters tepmesi kaçınılmazdı. İnsancıl hukuk açısından gerekli olduğu gibi, pratik nedenlerle de büyük ölçüde kaçınılmaz olan, Türkiye’de uzun olmaya başlayan bir süredir kalan Suriyeli sığınmacıların misafirlikten vatandaşlığa geçmeleri olasılığı yeni bir toplumsal gerginlik konusu oluverdi.
Bu sefer AKP tabanını da bölen bir gerginlik bu. Bu nedenle başkanlık sistemi için oy devşirme hesabıyla yapılmış bile olsa, getireceği oydan çok daha fazlasını kaçırma ihtimali var. Bu ihtimal, Türkiye’de Suriyeli göçmenlere karşı ırkçı, ayrımcı bir tepkinin de katlanarak artması anlamına geliyor.
Kemal Vural Tarlan, Birikim dergisinin internet sitesinde yayımlanan yazısında, mültecilere yönelik ayrımcılık ve nefret suçunu kapsayan bir kampanya başlatılmasına ve bu sosyal medya lincinin sağcı ve solcuyu, seküler ve dindarı yan yana getirmesine işaret ediyor. Erdoğan’ın bu hamlesinin, biraz kolaycı bir yorumla yapıldığı gibi, gerilim siyasetine yeni bir alet eklemek olarak ele alınamayacağına dikkat çekiyor. Bunun esas olarak bir iskân politikası olarak çok eski ve çok sık başvurulmuş bir devlet politikası pratiğinin tekrarı olduğunu iddia ediyor.
Bu “başkanlık kararı”nın, hangi Suriyelilere (ya da istisnasız hepsine mi?) ve ne koşullarda vatandaşlık verilebileceğinin elle tutulur bir hazırlığı yapılmadan ortaya atıldığını, hükümetten gelen son derece çelişkili beyanlar gösterdi. Erdoğan da bu karışıklığı, kalifiye olanları işaret ederek daha büyüttü. Böylece birçok kuşkuyu tetiklemek, büyük şayialara neden olmak ve sonuçta misafir etiketli mültecileri toplumsal nefret nesnesi haline getirmek için yapılması ne gerekiyorsa yapmış oldu.
Varol’un ve başka birçok yorumcunun işaret ettiği gibi, ezici çoğunluğu Suriyeli olan, üç milyona yakın mülteci statüsü verilmemiş sığınmacının yaşadığı Türkiye’de, mülteci statüsünün tanınmasıyla işe başlanması gerektiği açık iken, kadim güvenlik devleti politikası bundan titizlikle kaçınmaya devam ediyor. Bunun nedeni hakkında, iktidar cephesinden kimse tek bir kelime etmiyor. Buna karşılık, “vatandaşlık vereceğiz” lafı, himmet eder gibi ortaya atılıyor.
Talep eden mültecilere Türkiye vatandaşlığı verilmesinin yanında, çeşitli nedenlerle bunu talep etmek istemeyenlere mültecilik hakkının verilmesi gerekmiyor mu? Tayyip Erdoğan, Almanya vatandaşı veya artık oralı olmuş Türkiyelilere hep asimile olmadan entegre olmalarını öğütledi. Suriye kökenli müstakbel vatandaşlar da bunu talep ederlerse, “nankörlük etmeyin” mi diyecek? Üç milyona yakın Suriyeli sığınmacının takriben yarısı okul çağı veya öncesi yaştalar. Vatandaşımız olmuş Suriyelilerin bir kısmı çocukları için anadilde eğitim hakkı talep ederlerse, onlar da müstakbel bölücüler ve dahi teröristler mi olacaklar? Onlara bu hak tanınırsa, Kürtlerin talebine hangi yüzle rabia işareti yapmaya edecek fiili başkan?
Türkiye’de doğmuş ama ne Türkiye ne Suriye nüfusuna kaydolmuş on binlerce çocuğun durumundan başlayarak, bir vatandaşlık politikası uygulanmasının kaçınılmaz olduğu bir gerçek. Ama bu gerçeğin, bir mezhepçi-etnik iskân politikasına alet edilmesi büyük bir tehlike arz ediyor. Bu tehlike, bugün çoğu ucuz işgücü olarak kullanılmak, kuma gitmek ve başka sömürülere maruz kalarak yaşamaya mecbur bırakılan Suriyeliler değildir. Tehlike, iktidarın bu sığınmacı kitlesini iç ve dış politikasının bir aracı yaparak, patlama noktasında yaşanan toplumsal gerilimlerimizin nesnesi haline getirmesidir.  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018