Erdoğanizm Türkiyesi
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Erdoğanizm Türkiyesi

10.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dünkü yemin töreni ve onu izleyen “başkanlık töreni” ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yeni bir rejim başladı. Aslında çok yeni değil. Halkoylamasıyla cumhurbaşkanı seçilmesini takiben, Tayyip Erdoğan başkanlık rejiminin fiilen başladığını ilan etmişti. Fiilen 2014’te başlayan, anayasayı yer yer ihlal etmekten çekinmeyerek yerleştirilen rejim değişikliği, dört yıl sonra resmiyete kavuştu.
Bu rejimin nasıl bir siyasal, iktisadi, sosyal ve kültürel politikayı merkezine aldığını biliyoruz. On beş yıldan beri iktidarda olan ve iktidarının ikinci yarısında otoriterlik dozunun her yıl arttığı bir siyasal güç söz konusu. Bu gücün merkezinde bir kişi var. Başkanlık rejimine geçilmesi için hem partisini, hem toplumu yıllardır zorlayan, şahsıyla doğrudan bağlantılı bir rejim değişikliğini en sonunda dayatma imkânı bulan bir kişinin kurduğu bir rejim, bugün resmen yürürlüğe girdi.
Resmi adı “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” olan yeni rejimin temel niteliği, bütün güçlerin bir mevkide, bir kişinin elinde toplanması. Diğer özelliği, baskı ortamında ve büyük bir eşitsizlik koşullarında yapılan ama rekabetçi niteliğini koruyan seçimlere meşruiyetini dayandırması. Üçüncü niteliği, destekçi seçmen topluluğunun parti ve ideolojiden ziyade bir kişiye olan bağlılığının rejimin can damarını teşkil etmesi. Popülizmin ve İslamcı- milliyetçi karması bir ideolojinin desteğinde seçimle meşruiyeti tazelenen bir otokrasi bu. Türkiye’nin yeni rejimine baskın rengini, bütünü anlamlandıran niteliğini veren bu. Bunun adı Erdoğanizmdir.
Erdoğanizm tabiri ilk ne zaman kullanıldı, tam bilmiyorum. Hatırlayabildiğim kadarıyla 2014’ün ilkyarısında telaffuz edilmeye başlandı. Ben bu terimi, yanılmıyorsam, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimini takiben ilk kez kullandım. Daha sonra başkanlık rejimi için Tayyip Erdoğan bastırdıkça, 2015 Haziran seçim sonuçlarını ortadan kaldırmak için kaos stratejisini uygulamaya koyunca ve “Allah’ın bir lütfu” olarak tanımlamasının anlamı daha sonra tüm çıplaklığıyla ortaya çıkan 15 Temmuz darbe girişimini izleyen dönemde Erdoğanizm kavramı daha fazla kullanıldı. Tanıl Bora, Türkiye’de siyasi fikir akımlarını inceleyen kapsamlı çalışmasında, Erdoğanizmi, İslamcılığı incelediği bölümde, ayrı bir siyasal oluşum olarak ele alıyor (Cereyanlar, İletişim Yayınları, 2017).
Bugün yürürlüğe giren rejimin, muhafazakârlık, Türk milliyetçiliği, İslamcılık ve aferizm karışımından oluşan melez niteliği, bir kişinin şahsıyla doğrudan bağlantılı olduğu için, onun ismini taşıyacaktır. Rejimin baskın ve baskıcı karakteri iktidarın kişileştirilmesinden güç ve ilham alıyor. Erdoğanizm, Cumhuriyet tarihinde, Kemalizmden sonra, bir kişiyle tamamen bütünleşmiş ikinci otoriter rejimdir. Otoriterliği dışında, Kemalizmle başka benzerliği, kendi makbul vatandaşını yaratma, bunu yayma ve güçlendirme politikası olarak hırslı bir sosyal mühendislik projesi içermesidir. Ama Erdoğanizmde bu proje vasatlık ve büyük bir kalitesizlik üzerine dayanıyor. Bu da Kemalizmle taban tabana zıtlıklarından biri. Belki en anlamlısı. Bu zıtlığı, Batı karşıtlığıyla ifadesini bulan yeni kültürel kodlar ve medeniyet referanslarını değiştirme iradesi tamamlıyor.
Erdoğanizmin milletini yeni rejimin fetvacısı bir ideolog, “Cumhurbaşkanı Erdoğan sevdalısı, öz değerlerini kaybetmemiş” kişiler olarak ifade etmişti. Bu milletin ve devletin bütünleşmesinin yeni vücut bulmuş hali olarak Tayyip Erdoğan, “dindar, muhafazakâr, milliyetçi, sadık” milletin adamı olarak tanımlanıyor Erdoğanizmin ideologları tarafından. Bunu kamunun sunduğu imkânları yandaş kişi ve şirketlere öncelikle tahsis eden, 1920’lerin Türkiye’sindeki tabirle aferizm veya neo-patrimonyalizm tamamlıyor.
Erdoğanizmin dayandığı toplumsal desteğin göreli kırılganlığı ve karşısındaki toplumsal direnç, onu Kemalist tek parti rejiminden çok daha hoyrat olmaya, kaba güç ve açık baskı yollarına daha yaygın biçimde başvurmaya, liyakati tamamen ortadan kaldırarak, devlet kurumlarını açık ve yaygın bir despotik kişi yönetiminin aygıtları haline getirmeye sürüklüyor. Erdoğanizm, İslamcı-milliyetçi bir despotik muhafazakârlıkla damgalı yeni yerli ve milli siyasal rejimimizin sıfatıdır.  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018