Otoriter kapitalizmin geleceği
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Otoriter kapitalizmin geleceği

03.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir kısmı seçimlere dayanan, bir kısmı tek parti rejimi veya askeri diktatörlüklerle yönetilen otoriter rejimler Güneydoğu Asya’da iyice yerleşiyor. Fransız Le Monde gazetesinde bu konunun işlendiği bir yazıda (1 Temmuz), Nikkei Asian Review’den yapılan bir alıntı durumu özetliyor: “2018, ‘illeberal’ yarı-demokrasilerin dayattığı total otoritarizm ilkelerinin Güneydoğu Asya’da norm haline geldiği bir dönemin başlangıç yılı olacak.” Bu Batı tipi demokrasinin çöküşü mü demek? Le Monde muhabiri Bruno Philip yalın bir yanıt veriyor: “Bir şeyin çöküşünden bahsetmek için, onun önceden var olmuş olması lazım. Bölgede demokrasinin gerilemesi değil, zaten demokratik olmayan bu ülkelerde otoritarizmin kalıcı ve güçlü biçimde yerleşmesi yaşanıyor.”
Bu otoriter kalkınmacı yönetim modelinin cazibe merkezi, Çin. Tek parti diktatörlüğüyle hızlı büyüme odaklı, yönlendirilmiş piyasa ekonomisini birleştiren Çin’in otoriter kapitalizmi, liberal kapitalist demokrasinin gelecek on-yirmi yılda en büyük rakibi olacak gibi gözüküyor.
Otoriter kapitalizm salt baskı demek değil. Hızlı iktisadi büyümenin yarattığı toplumsal rızaya da dayanıyor. Bu rızanın dayandığı zımni sözleşmede, siyasal istikrar iktisadi büyümenin, özgürlüklerin kısıtlanması da siyasal istikrarın önkoşulu. Çeyrek yüzyıl öncesine kadar yoksulluğun hem yaygın hem derin olduğu bölge ülkelerinde, toplumda baş gösteren siyasal demokrasi beklentileri ortalama refah seviyesinin birçok yerde hızla yükselmesiyle bastırılıyor veya tüketime yönlendiriliyor.
Otokrat yönetimlerin yerini kısmen demokratik işleyişlere bıraktığı 1980 sonrası dönemin kapandığı açık. Yeni otoriter popülist yönetim biçimleri (Filipinler) ortaya çıkıyor. Askeri diktatörlükler değişim görünümü altında devam ediyor (Birmanya, Tayland). Tek parti diktatörlükleri iyice yerleşiyor (Laos, Vietnam, Kamboçya).
Neoliberal politikaların daha fazla devlet güdümlü uygulandığı, iktisadi büyümenin önüne çevre, sosyal hak gibi “engellerin” çıkmamasının sağlandığı bu otoriter kapitalizm, her yerde aynı iktisadi ve sosyal sonuçları vermiyor. Vietnam’da bir yandan yoksulluk hızla azalırken tek parti diktatörlüğü ifade özgürlüğünü eskisinden daha fazla sınırlayıp, muhalif her türlü sesi daha fazla susturuyor. Vietnam’da parlamento sosyal medyada yer alan rejime yönelik her türlü eleştirinin yirmi dört saat içinde kaldırılmasını sağlayacak bir kanun kabul etti.
2014’te Tayland’da ordu 1932’den beri on ikinci darbesini gerçekleştirdi. Halbuki 1990’larda demokratik bir anayasa kabul edilmiş, yönetim serbest seçimlerle belirlenir hale gelmişti. Demokratikleşme parantezini kapatan Tayland ordusu, 2016’da ordunun yönetime kalıcı biçimde ortak olmasını sağlayan yeni bir anayasa kabul ettirdi.
Birmanya’da durum başka açıdan büyük bir hayal kırıklığı. Generallerin yirmi yıl ev hapsinde tuttuğu muhalefetin sesi, Nobel Barış Ödülü sahibi Suu Kyi, şimdi şiddetli bir Budist-Bamar (çoğunluktaki etnik topluluk) milliyetçiliği dalgası içinde, ordu ile el ele, bir önceki geçiş dönemi hükümetini aratan bir otoriter gidişatı destekliyor. Müslüman Rohinga azınlığa karşı yürütülen etnik temizliğe çok geç ve yarım ağız karşı çıkan Suu Kyi’nin partisi, gazetecilerin ve muhaliflerin ifade özgürlüğünü kısan yasayı mecliste kabul etti.
Vietnam ve Laos, Çin Komünist Partisi diktatörlüğünün bir tür kopyaları. Kamboçya ise başında 31 yıldır Hun Sen’in olduğu bir otokrasi. Diktatör Marcos’u 1986’da deviren Filipin halkı, şimdi seçerek başa getirdiği bir popülist zorbanın elinde.
Uzun süren otoriter rejimlerde hemen her yerde boy veren diğer olgu, yolsuzluklar. Singapur, bu konuda neredeyse yegâne karşı örnek. Malezya’da da, otoriter kapitalizmin tarihi figürü Mahathir Muhammed, 91 yaşında yolsuzluk karşıtı koalisyonun başına geçip, eskiden hamisi olduğu, yolsuzluğu paçalarından taşan otoriter başbakanı seçimle devirdi. Yeni yönetim, daha temiz olsa da daha az otoriter olabilecek mi?
Liberalizmin iddiasının aksine, piyasa güçlerinin serbestleşmesi demokratikleşmeyle eş anlamlı değil. Merkeziyetçi siyasi sistemleri piyasa güçleri aracılığıyla liberalleştirme projesi hemen her yerde otoriter kapitalizmi güçlendiriyor.

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018