Kadrolar açıklandığında tribünden homurdananlar oldu. Nedense ilk 11’de Sivok, Ekrem, Veli ve Edu’yu istemeyen yeni bir düşünce üretiliyor. İlk kez iki yönlü kanat atağı ve görev değişimiyle takımı sahaya süren Carvalhal; sağ kanatta Hilbert-Ekrem, sol kanatta İsmail-Veli’yle çift forvet Almeida ve Edu’yu pozisyona sokmaya çalıştı. Ernst defansın önünde ve Fernandes forvet arkası olarak arkadaşlarına olumlu paslar attı.

İlkyarıda sadece Beşiktaş’ı izledik. Hatta bu sezonun en çok şut attığı, gol pozisyonuna girerek oynadıkları bir 45 dakikaydı. İsmail soldan ortalarken Almeida’nın kaçırdığı pozisyonların dışında şık kafa vuruşuyla kendini affettirdiği golünü gördük. Aslında sahada en çok gol atmak isteyen ve olağanüstü gayretiyle en az 3 net pozisyona giren Ekrem, yine de Portekizli teknik adamın gözüne giremedi ve 57. dakikada oyundan alındı. 2. bölümde K.Karabükspor’un Beşiktaş’ın durmasından yararlanan görüntüsü karşısında oyuna asıldığını gördük ama bunu sadece Shelton’un gayretiyle gerçekleştirmeleri zordu. Son 20 dakikada Almeida’nın yerine oyuna giren Mustafa Pektemek’le takımı ateşlemek isteyen Carvalhal umduğunu buldu mu bilemem. İşin doğrusu gol isteği ve iyi niyetle oynayan Edu-Almeida ikilisi de düşünceye ilaç olamadılar.

Tayfur Havutçu’nun tribünden izlediği ilk yarının son maçında K.Karabükspor’un doğru düzgün gol pozisyonunun dahi olmaması gelecek için hangi sinyali veriyor, anlamak zor değil. Bülent Korkmaz’ın 2. yarıda işi zor... Beşiktaş ise ligin ilk bölümünde yaşadığı inişli-çıkışlı grafikten kurtulup yepyeni bir takım olmak zorunda... Çünkü UEFA Avrupa Ligi’nde play-off’tan çok daha önemli sorumluluğu unutulmamalı...